Bruce LEE’den Jet LEE’ye ÇİN HALK CUMHURİYETİ

Yeni dünya düzeninin bu son yazısında tarafları daha da netleştireceğiz.

 Bir tarafta ABD,Rusya,İngiltere,Türkiye ve ulus devletler;diğer tarafta ise AB,İsrail,Çin ve küresel sermaye bulunuyor.

 Şu an birinci grup ikinci gurubun üçüncü dünya ülkelerindeki uzantılarını birer birer tasfiye ediyor.

         ABD derin devleti küreselcilerin kontrolünde iken böyle bir yapı yoktu.ABD derin devleti tamamen;

küresel sermayenin patronları olan ABD’li Yahudilerin elindeydi.Ve ABD İsrail’in emrindeydi.Katolik hristiyanlar küreselci neokoncu

Yahudileri tasfiyeye başlayınca onlar da ABD ye karşı sermayelerini Çin’e kaydırdılar ve ikinci kutbu oluşturdular.

Bu ABD yi daha da kızdırdı ve Rusya ile işbirliğine itti.Ve taraflar belli oldu.

                   Peki Yahudiler dünyanın başına nasıl bir bela sardılar?

İşte Çin Halk Cumhuriyeti ile ilgili ürkütücü detaylar:

         Çin halkı 3000 yıldan beri aynı topraklarda yaşıyor.MÖ 350 li yıllarda bugünkü devleti kurmuşlar ve yönetim değişiklikleri olmuş.

Dünyanın en kalabalık ülkesi.MS 250 li yıllarda Moğolların istilasına uğramışlar ve Moğollar işgal ettikleri ülkeye yerleşip Çin kültürünü

benimsemişler.Yani bugünkü Çin, MANÇUR VE MOĞOL halklarından oluşuyor.

         Üstad Bediüzzaman ahir zamanda dünyayı fesada boğacak YE’CÜC VE ME’CÜC’ün Mançur ve Moğol halkları olabileceğini söylemiş.

Gelelim Bruce Lee’den Jet Lee’ye Çin’de nelerin değiştiğine.

         Komünist rejim kuruluncaya kadar ki dönemde Çin;siyasi,askeri ve ekonomik yönden son derece geri kalmış,açlık ve yoksulluk içinde

büyük ailelerin iç savaşlarıyla oyalanmış bir devletti.Mao’nun iktidara gelmesiyle Rusya’yla olan ilişkiler geliştirildi ve nükleer güce kavuştu.

Buna karşılık İngiltere’de Hindistan’ı nükleer güç yaptı.Çin de tabi Pakistan’ı.

         Ekonomik yönden ise geri kalmışlık devam etti.Ta ki Yahudi sermayesi gelene kadar.Sadece ABD’den Çin’e kayan sermayenin 500 milyar

dolardan fazla olduğu söylendi.Bu rakam sadece ilk göç olup bugün Çin’in aldığı yabancı sermayenin 10 trilyon dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor.

         Şimdi de rakamların önemine bakalım:

         Otuz yıl önce Japonya 50 milyar dolar yabancı sermaye çekti ve beş yıl sonra dış ticareti 500 milyar dolar fazla verdi.Otuz yıl önce Japon malı

kalitesiz olduğu için alınmaz ucuz olduğu için alınırdı.Japonya fazla veren 500 milyar dolarını kaliteye yatırdı ve dünyanın en iyi televizyonu SONY oldu.

Artık ucuz olduğu için değil kaliteli olduğu için alınıyor.

         On beş yıl önce Güney Kore 30 milyar dolar yabancı sermaye çekti ve beş yıl sonra dış ticareti 250 milyar dolar fazla verdi.On beş yıl önce

Güney Kore malı kalitesiz olduğu için alınmaz ucuz olduğu için alınırdı.Güney Kore fazla veren 250 milyar dolarını kaliteye yatırdı ve dünyanın en iyi

televizyonu SAMSUNG oldu.Artık ucuz olduğu için değil kaliteli olduğu için alınıyor.

         Çin Halk Cumhuriyeti 5 yıl önce 500 milyar dolar yabancı sermaye çekti ve geçen yıl dış ticareti 5 trilyon dolar fazla verdi.

Bu gün dünyanın hangi ülkesinde hangi ürün üretiliyorsa Çin’de de aynı ürün üstelik de farklı kalitelerde üretiliyor.Küresel sermayenin klavuzluk yaptığı

pek çok ülkenin müteşebbisleri de üretim maliyetlerini düşürmek için ya üretim tesislerini Çin’e kaydırıyor ya da ürettiği ürünün fason imalatını Çin’e

sipariş ediyor.Yani dünyadaki üretim Çin’e kayıyor.

Eskiden Çin’in ithalatı tamamen komünist devletin ihtiyaçlarından oluşurken bugün en büyük kalemleri enerji ve hammadde ithalatı oluşturuyor.

Hala komünist rejimle yönetiliyor olması da bu ortamda bir avantaj.Merkezi planlama ile ithal kalemlerinin sosyal refahın artmasına paralel olarak kontrolden

çıkmasına müsaade edilmiyor.

         Yarın Çin dünyada üretilen her ürünün en kalitelisini üretirse,dünyanın tüm enerji kaynaklarına gözünü dikerse şaşmamak lazım.

Savunma sanayinin tamamı yerli.Tanklarını,toplarını,uçaklarını,füzelerini kendisi yapıyor.Yarın 150 tane uçak gemisi yaparsa şaşmamak lazım.

Çin’i durdurmanın tek yolu var.O da Yakutistan’dan Nijeryaya,Moskova dan Endenozya’ya,Yemen’den Sırbistan’a kadar olan bölgede AB

benzeri bir birlik ile ekonomik bir tampon bölge oluşturmak ve bu bölgeyi AB ve Çin’in ekonomik ve siyasi alanının dışında tutmak.Yapılmak istenen budur.

Saygılarımla..