Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

TRAFİK MAGANDALARINA KİM DUR DİYECEK?

Modifiye araç ve motosiklet sürücüleri tehlike arz etmeye devam ediyor. Bunlara kim dur diyecek?

Modifiye araçlar öncelikle kötü bir görüntü oluşturduğu gibi çevre kirliliğine de sebebiyet veriyor.   Bu tür araçlar aynı zamanda kaza riskini ve kazalardaki ölüm ve yaralanma oranını da artırıyor.

Araçlara renkli cam filmi takılmasının, abartılı egzoz kullanılmasının ve otomobillerin yaylarının kesilmesinin yasak olduğu da bilinen bir gerçektir. 

“Kurallara uymayan sürücülere Karayolları Trafik Kanunu'na göre ceza yazılıyor. Cezası yazılan araçlarda ikinci sefer de modifiye kullanılması durumunda araçları bağlanarak otoparka çekiliyor ve trafikten men ediliyor. Trafik polisleri sürücülerin araçlarını, fabrika çıkışlı teknik belgeli, orijinal haliyle kullanmaları uyarısında bulunuyorlar. 

Trafikte abartılı egzoz kullanan araç ve motosikletler artık İlçe halkına gına getirdi! Trafik magandaları gece-gündüz demeden egzoz patlatıyor, aracında son ses müzik dinliyor, vatandaşın da adeta kulağı patlıyor...

Kentimizde abartılı egzoz ve modifiye araçları ile ‘caka satacağım’, “ hava atacağım” diye trafikte magandalığa soyunanların sayısı son günlerde artış göstermeye başladı.

Daha çok modifiye araç ve motosikletlerde abartılı egzoz gürültüleriyle çevreye rahatsızlık vererek aracında müzik dinleyen kendini bilmezler, (sonradan görmeler) İlçemiz cadde ve sokaklarında insanlık dışı davranışlarıyla kendilerini açık ve seçik gösteriyorlar.

Vatandaşları çileden çıkaran bu magandalar, gündüz gece demeden egzoz patlatıyor, aracında ya alkol alıp veya almadan aşırı müzik dinleyerek halkı rahatsız ediyorlar. ( Kaç kez yazdım bilmiyorum.)

İlçemizin neresine giderseniz gidin egzozlarını patlata patlata geçen araçlar hep karşınıza çıkıyor. Bundan kurtuluyorsunuz, karşınızdan yine egzozlarını bağırta bağırta gelen motosikletler, aracının teybinin sesini sonuna kadar açan bazı sürücüler bu ilçeye hiç mi hiç yakışmıyor.

Vatandaşlar soruyor;

Bu modifiyeli araçlar muayeneden nasıl geçiyorlar?

Bunlara nasıl izin veriliyor?

Trafik polisleri hiç mi durdurmuyor bunları?..

Bunlara hiç mi cezai işlem yapılmıyor?

Tabii ki ceza yazılıyor. Hem de sürekli olarak. Ama bu cezalar sorumsuz sürücüleri ne hazindir ki, hiç mi hiç yıldırmıyor ve caydırmıyor...

 Demek ki, bu araç sürücülerinin paraları çok olacak ki fazla etkilenmiyorlar... Gözümüz yok. Allah daha çok versin...

Egzozu patlatırcasına bağırtan araçlar ve motosikletler, arabasında zevk sefa yapan duyarsız bu sürücüler ana cadde ve sokaklarda sabahtan akşama gezinip duruyor. Benzin mazot zamlarından ise hiç etkilenmiyorlar...

  • Hasta insan var.
  • Gece çalışıp, gündüz uyuyarak dinlenen insan var.
  • Nöbetten çıkan uyuması gereken memur, amir, işçi kardeşlerimiz var…
  • Bebekler var…

Yani bu ‘Gürültü Magandaları’ndan şikâyetçi olan sağduyulu ve sorumluluk bilincinde olan  insanlar var…

Yetkililer, bu gürültü magandalarına bir dur demeli…

Şahsım aracılığı ile Kentin Kaymakamına, Emniyet Müdürüne, Trafik ekiplerine seslenen duyarlı vatandaşlar, bu magandaların trafiğe çıkmasına izin verilmemesini isterken, Hastası var, yaşlısı var. Kulakları patlatırcasına araç kullanan, gece geç saatlerde aracında müzik dinleyerek âlem yapan bu magandalara dur desinler diyor.

Saat, gece 24.00 ile 02.00 arası uykuya dalmış vatandaşı hiç umursamayarak rahatsız edenler yaptıkları kötü eylemlere maalesef devam ediyorlar. Bunlara kimse “dur” demiyor, denetleyiciler nerede?

Nasıl olsa kendilerine müdahale edecek biri yok.

Bas gaza, bas egzoza, meydan boş, sal gürültüyü, nasıl olsa duyan yok!

MOTOSİKLETLER...

Trafikte her gün çeşitli kazalar meydana geliyor. Bu kazalarda dikkatsiz, kural tanımayan sürücülerin payı ise oldukça yüksek. Ve bu kazalar ne yazık ki zaman zaman ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Trafikteki bu soruna neden olanlardan biri de kural tanımaz motosiklet sürücüleri...

Motosiklet sürücülerinin tehlikeli hareketleri, hem kendi can güvenliklerini tehlikeye atıyor hem de araç sürücülerini zora sokuyor.

 Zaman zaman süratli bir şekilde motosikletlerle akrobasi hareketi yapan gençler çevrelerindeki diğer araç ve vatandaşlara da aldırış etmeden hem trafiği hem de kendi canlarını

tehlikeye atıyorlar. Adeta ölümle dans eden gençlerin yaptığı hareketler yürekleri ağızlara getiriyor.

Yaşanan kazalarda elbette motor sürücüleri daha fazla zarar görüyor. Araç içerisindeki sürücüden daha korunmasız durumda olmaları da buna sebep.

Hal böyleyken en çok dikkat eden tarafın motosiklet sürücüleri olması gerekirken tam tersi bir durum söz konusu...

Elbette ki bütün motosiklet sürücüleri böyledir demiyorum. Ancak kural tanımaz sürücülerin sayısı da bir hayli fazla.

Onların başında moto kuryeler geliyor. Kuryeler siparişlerini hızlı bir şekilde götürmek için canını hiçe sayarak trafikte makas atıyor, kırmızı ışıkta geçiyor, çoğu zaman iki araç arasına dikkatsiz girerek kazaya davetiye çıkarıyor.

Araçların kör noktalarında kaldıkları durumlarda, araç sürücülerinin de aniden fark ettiklerinde korkmasına ve paniklemesine sebep oluyorlar.

Araç sürücülerinin aynaya bakmadan hareket ettiğini söyleyen motosiklet sürücüleri de durumun tam tersi olduğunu savunuyor.

MOTOSİKLETİN DİĞER ARAÇLARDAN FARKI YOK....

Motosiklet, bir ulaşım aracıdır. Motosiklet, bir otomobil nasıl gidiyorsa aynı şekilde yolu kullanarak gitmek zorundadır.

Kırmızı ışıkta durmak zorundadır. Öncelik kurallarında; göbekte, kavşakta, trafikte ne yazıyorsa uymak zorundadır ve trafikteki bir otomobilden, ağır vasıtadan, minibüsten hiçbir farkı yoktur. Hatırlanması gereken kural burasıdır.

O yüzden kırmızıda durmak, bir motosikletlide neredeyse hayret ettiğimiz bir durum. Kırmızıda duracaksınız. Hız limitlerine de uyarak gideceksiniz. İki şerit arasından da gitmeyeceksiniz. Emniyet şeridinden de gitmeyeceksiniz.

Ama bu kuralları okudunuz, öğrendiniz, biliyorsunuz diye düşünüyorum. Fakat araç sayısı gittikçe artan ilçemizde “Ben böyle giderim” diye oluşmuş kurallar var.

"KAZA RİSKİ ARTIYOR”   

Araçlarda yapılan her türlü teknik değişikliğin ve şekil değişikliğinin yasak olduğunu ifade eden Trafik görevlileri, bu değişikliklerin kaza riskini artırdığını vurguluyor.

Örneğin araç camlarına renkli film takılmasının ardından sürücünün görüş açısı yarı yarıya düşüyor. Özellikle geceleri sürücüler renkli camlardan dolayı çevresinde olan bitenleri anında fark edemiyor ya da göremeyebiliyor.

Bu da dikkatsizlikle kazaların artmasına neden oluyor. Kazaların olması durumunda ise filmli camlar kırılmadığından araç içerisinde sıkışan yolcu kendisini dışarıya atamıyor. Bu da kaza anındaki yaralanma ve ölüm oranını artıyor.  

"YAYI KESİK ARAÇLAR TAKLA ATABİLİYOR”

Yayı kesilmiş araçlar yere çok yakın olduğundan yollarda oluşmuş tümseklere (kasislere) rahatlıkla çarpabiliyor. Eğer araç hızlı seyrediyorsa bu aracın çarpmanın etkisiyle takla atma riski çok yüksek.  Ayrıca çarpma etkisiyle araçta meydana gelebilecek bir kıvılcım aracın yanmasına ve araçtaki sürücünün de yanmasına neden olabilir. Çevreye vereceği zarar da işin başka bir yönü...

Bu tür kazalara oldukça fazla şahit olmuşsunuzdur.

Trafik görevlileri sürücülerin özellikle araç yaylarını kesmemelerini önererek; Aksi durumda sürücülerin araçlarındaki her değişiklikte hem kendi can güvenliğini hem de başkalarının can güvenliğini tehlikeye sokacaklarını bilmelerini istiyorlar...

EGM'DEN YAYINLANAN GENELGELER...
 

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), zaman zaman il, ilçe emniyet müdürlüklerine özel genelgeler göndererek, “Bu araçların trafikten çekilmesi, para cezası yazılması ve araçlar üzerinde yoğun kontrol yapılmasını” istiyor.

 

Bu genelgelere de eldeki imkânlar doğrultusunda tabiî ki riayet ediliyor. Bundan kuşkum yok. ama yeterli mi?

 

Bu Genelgelere İlçemizde ne kadar riayet ediliyor?

 

Modifiye araçların trafikten men edilmesi talimatı verildiği halde ne hikmetse ilçemizde bu tür araçların sayısı gittikçe artıyor.

Yeni yasalar çıkıyor, kanunlar hükme bağlanıyor, ama İlçemizde bu tür araçlar; Trafikte, insanlara çarpıp onların yaralanmasına ve hatta ölümüne sebebiyet vererek, çevre ve gürültü kirliliği yaparak, çevreye zarar vermeye devam ediyorlar...

CEZALAR CAYDIRICI OLMUYOR...

Trafikte bu hareketlerin elbette bir cezası var. Peki, bu cezalar ne kadar caydırıcı? Orası herkesin aklında bir soru işareti.

Ayrıca böyle tehlikeli hareketlerin hepsinin tespit edilip ceza kesilmediği de ortada.

Bu duruma ek olarak moto kuryeler de, herhalde daha fazla kazanmak için sürat yaparak hayatlarını ve diğer sürücü ve yayaları tehlikeye atıyor.

MAGANDALARA KİM DUR DİYECEK?

 

 Modifiye araçlar eski model Doğan, Şahin, Renault’dan oluşuyorken, şimdilerde bu kervana Mercedes, BMW marka araçlarda katıldı...

 

Bu araçların sürücüleri genelde jantlarını çelik, lastikleri geniş, camlar filmli, egzoz apart kentin ana caddelerinde hemen her gün adeta yarış yapıp halkı tedirgin ediyorlar.
 

Magandaların altında eski model modifiye bir araç, camlar filmli direksiyon başında bir genç, gaza bastıkça mutlu oluyor. Onların tabiriyle “zevk” alıyorlarmış...

 

Modifiye araç sürücüleri ön tekerlerini indiriyor. Üstelik de bunu yaptırmak için de dünyanın  masrafını yapıyorlar...

 

Araçtan çıkan bir kıvılcım her an bir yangına sebep olabilir. Ayrıca bu araçlar asfalta da zarar veriyor. Yolu çiziyorlar. Ama kimin umurunda!..


Yoldan geçenler veya mahalle sakinleri arkasından beddua savuruyor.
 

Şikâyetçi olanlar “gürültü yapıyorsun” diyen, magandalardan bazen küfür, hatta bazen de dayak yiyenler bile varmış...
 

İlçemiz caddeleri küçük, sokakları dar, park sorunları devam ediyor. Sokak ve caddelerde insandan fazla araç var...

 

İlçe de “Oto Parka Gider” levhası gören var mı?

 

Sadece İlçe Belediyesi tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yanında birkaç araçlık bir oto park var.... 

 

Özellikle Kent Merkezi’ndeki sokak ve caddelerde yanlış otopark yüzünden bırakın araç kullanmayı karşıdan karşıya bile geçmek zorlaşıyor.
 

Özellikle de kentin en işlek yeri olan Atatürk Caddesi ve Ankara Bulvarı’nda sabahtan akşama trafik magandalarından geçilmiyor.
 

Haydi, bu magandalar bir gün böyle desek, anlayacağım. Neredeyse artık alışkanlık yapmış. Aynı saatlerde her gün aynı hareketlere devam ediyorlar.
 

Diğer gençlerde bunlara özenince ortalık magandalardan geçilmiyor. Özenenlerin sayıları da gittikçe çoğalıyor. Bu tür hareketler neredeyse bazı gençler için yaşam tarzı oldu.

 

CEZALAR BİLE DURDURMUYOR...

 

"Cezası yazılan araçlarda ikinci sefer de modifiye kullanılması durumunda araçlar bağlanarak otoparka çekiliyor ve trafikten men ediliyor.” Buna rağmen yanlışlardan dönülmüyor...

...

Emniyet yetkilileri sürücülerin araçlarını, fabrika çıkışlı teknik belgeli, orijinal haliyle kullanmaları uyarısında bulunuyor. Kurallara uymayan sürücülere Karayolları Trafik Kanunu'na göre ceza yazılıyor.

Ama dinleyen kim?

 

6 Nisan 2017 tarihinde yine bu sütunlarda yayınlanan “EGZOZ MAGANDALARINA KİM DUR DİYECEK? Başlıklı yazımda yine buna benzer bir yazı kaleme almıştım.

 

Bir trafik magandası yazıma;

 

 

Modifiye bir yaşam tarzı Biz berörist Degilizz.. Bir yaşam tarzı Herkesin Bir Yaşam tarzı Vardır.terorist dagdaki itlere denir arabasi olan genclere degil. bunu yaza biraz cahil kalmış. Şeklinde bir yorum yazmıştı..

 

Eksoz patlatıp gürültü yaparak insanları rahatsız etmek, fazla hız yaparak insanların sakatlanmasına ve hatta ölümüne sebebiyet vermek ne zamandan beri yaşam tarzı oluyor...

Benzin ve mazot fiyatlarının gittikçe arttığı bir ortamda sabahtan-akşama araçtan inmeyen modifiyeli araç sürücüleri, kullandıkları araç su yaksa, suyun litresi bile 10 lirayı geçiyor.

Araçlar benzin, mazot yaktığına göre varın siz hesap edin bu araçlar sabahtan akşama ne kadar benzin, mazot yakar? Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Litre fiyatı 40 lirayı geçen benzin ve mazotu nereden ve nasıl buluyorlar? Gözümüz yok, Allah daha çok versin...

İlçede öyle insanlar var ki; Ekmek parasını bile zor bulurken, Pazar artıklarını almak için akşamı beklerken, çıkma meyve ve sebzeyi bile alamaz iken, çocuklarına bir gofreti bile alamaz iken, sorumsuz ve vurdumduymaz bazılarının sabahtan akşama araçları ile aşırı hız ve gürültü yaparak yollarda caka satma ve hava atmalarını, har vurup harman savurmaları nasıl izah edilebilir?   

Buradan bu trafik magandalarına sesleniyorum;

Hadi kendi canınıza acımıyorsunuz.

Başkalarının canına ve malına kast etmeye,

 Üstelik bin bir emek ve maddiyat harcanarak yapılan yolları çizerek Milli Gelire de zarar vermeye hakkınız var mı?

Bu mu yaşam tarzı?

MODİFİYELİ SÜRÜCÜLER GENÇLERE KÖTÜ ÖRNEK OLUYOR...

Bu modifiyeli araç magandaları sadece kendilerine zarar vermiyor.18 yaş altı gençlere de kötü örnek oluyorlar.

Konuyla ilgili olarak görüştüğüm 18 yaş altı gençler, “18 yaşına gelmeyi dört gözle bekliyoruz. Bizde 18 yaşına gelince ehliyet alacağız ve modifiyeli araç kullanacağız” diyorlar...

Bu tür zihniyete sahip gençleri bu sevdadan vazgeçirmek için önlemler alınması gerekir. Bu da ailelerine düşen önemli bir görev ve sorumluluk olmalı...

İLÇEDE POLİS SAYISI YETERSİZ...

Yetkililer, “Eldeki imkânlarla bu kadar hizmet verebiliyoruz” diyebilirler. Bu gerekçe ile de kendilerince haklı olabilirler. Ama bu çözüm değil...

Evet, İlçede yeteri kadar trafik ekibi, araç ve gereç de yok. Metropol İlçe olduğumuz 27 Temmuz 2004 tarihinden beri de “Trafik Zabıtası” da yok.

Eldeki imkânlarla trafik ile ilgili sorunlar çözülemediği gibi, asayiş ve güvenlikle ilgili sorunlar da çözülemez. . Bu nedenle yapılan hizmetlerde formaliteden öteye geçemez.... 

İçişleri eski Bakanı Beşir Atalay, bakanlığı döneminde SGK'nın açılışı için İlçemize gelmişti.

Açılıştan sonra yerel basının çeşitli konulardaki sorularını cevaplandırmıştı.

 

Gazetecilerin ilçedeki polis teşkilatı ile ilgili bir sorusu üzerine, polis sayısının yetersiz olduğunu belirterek, bu sayının arttırılması için yeni çalışmaları olduğunu söylemişti. 

İhtiyacın giderilmesi için polis okullarından mezun olanların yanında üniversite mezunlarının da polis olarak kuruma alındığını belirten Atalay, ''Her 250 kişiye bir polis düşmesi gerekiyor. Ancak Türkiye sayı olarak standartların altında. Yakında üniversite mezunlarından 10 bin polis daha alacağız. Böyle böyle sayıyı arttıracağız'' diyerek Çubuk İlçesi için de polis takviyesi sözü vermişti. (13.03.2009) 

 

İlçede bin kişiye bir polis düşüyor.

 

O günden beri İlçede polis sayısı hala yetersiz...

 

O zaman iş dönüp-dolaşıp İktidarın İİçe Teşkilatı’na düşüyor. 

 

Böyle bir durumda 1.137 km2. Yüz ölçüme sahip İlçenin Asayiş, Güvenlik, Trafik ve diğer

önemli sorunlarını nasıl çözeceksiniz?

 

Polis de bir insan. Kısıtlı imkânlarla ancak bu kadar hizmet verebilir. Onlarda diğer insanlar gibi dinlenecek, zaman zaman hasta olacak rapor alacak. Onlardan daha fazlasını isteyemezsiniz...

 

İlçede ivedi olarak; Asayiş ve Güvenlik birimlerinin yanı sıra, Ahlak Şube, Narkotik Şube ve Yunus timlerine ihtiyaç var...

 

Çünkü Metropol İlçe olduğumuz 27 Temmuz 2004 tarihinden sonra 81 vilayetten; sosyo-ekonomik ve kültürel yönden zayıf olan aileleri göç olarak aldık.

 

Netice de “Yaşanabilir Bir İlçe” olmaktan çıktık...

 

İlçenin sorunları dağ gibi birikmiş durumda. Birkaç özverili bürokratla sorunlar çözülmüyor.

İlçe halkında genel olarak “sorumsuzluk” ve “adam sendecilik” hâkim.

Bazı üst düzey bürokratlar ise hala ilçeyi “güllük, gülistanlık” ve her şeyi “süt liman” gösterip, mesleklerinde yükselerek bir üst göreve tayin olup gidiyorlar.

Çubuk ve Çubuk halkı da her zaman olduğu gibi kaderiyle baş başa kalıyor. Böyle olunca da makûs talihini bir türlü yenemiyor.

Önemli olan iyi anılmaktır. Gidenlerin, arkasından yapılan dualar çok önemlidir. Mağduriyeti giderilen gariban bir vatandaşın onlara teşekkür edip, 'Allah razı olsun' demesi, onlar için ödüllerin en büyüğüdür...

Görevlerini layıkıyla yaparak ilçemizden ayrılan bürokratlarımızı tenzih eder, yeni görevlerinde başarılarının devamını diliyorum... Bunlar ilçede her zaman iyi insan olarak anılıyorlar.  

Eyyy ilçenin etkilileri, yetkilileri, akilleri, sağduyudan uzak sorumsuz ve vurdumduymazları; Çubuk’a ne zaman sahip çıkacaksınız?

İlçede asayiş berkemal mı, her şey güllük-gülistanlık mı?

img-01-vert.jpg
 

Bu yazı toplam 311 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.