Kendiniz İçin Düşünün

Sevgili kardeşlerim bir önceki yazımızda Reis Doğru Olmalıdır başlığı ile bir yazı kaleme alalım dedik ve ünlü düşünürümüz Farabi"den de alıntı yaparak bir şeyler karaladık aman Allah"ım bizim nereli olduğumuzda tutun da kim olup da Belediye başkanlığına aday olacağımıza kadar benden duyulmamış sözler ile incitildik. Beni tanıyanlar bilirler. Kendimi anlatacak değilim . ama siyasetin nasıl yapılması ve nerede, ne zaman çıkış yapılacağını kısacası haddimizi de biliriz vesselam. Beni üzen benim yazımdan sonra bir kısım kardeşlerimizin beni savunmaya geçmesidir ki sevinmedim desem yalan olur. Teşekkürler. Benim nereli olduğumu soranlara Murat Yıldız cevap vermiş… bekleyelim. Sabır ile goruk helva olurmuş diyor atalarımız…

Evet gelelim bu yazımıza anlaşıldı ki kişisel gelişimimize önem vermemiz lazım benim yazı ile birlikte tavsiyem sayın Halit Ünal hocamızın yazılarını da okumanızdır. Karar vermenize yardımcı olacak yeterli bilgiye sahip değilseniz, sizden daha çok şey bilen birinden öğüt isteyiniz. Atalarımız bu konuda “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır” diyerek bir durum tespiti yapmışlardır.

Şayet bir düşünme tembeliyseniz, düşünmemek sizin için daha kolaylaşır. Ne kadar az düşünürseniz, düşünmeyi o kadar az istersiniz. Koşuya başlayıp fiziksel formuna kavuşan birini tanıyorsunuzdur. Bu insanın bedenine yaptığını, siz de beyninize yapabilirsiniz. Yani düşünmenizi artırabilirsiniz. Ayrıca kendinize karşı nazik olun. Kendinizi ihmal etmeyin. Kendinize bir iyilik yapın ve insanların sizden hoşlanmalarını sağlamaya başlayın. Onlara karşı ne kadar iyi olursanız, genellikle onlar da size karşı o kadar iyi olurlar. Çevremizde insanları, yetenekleri doğrultusunda yüreklendiren biri olmalıyız, akıllı insanlar, içindeki potansiyeli harekete geçirecek kişileri kendilerine yoldaş edinirler.

Kendimizi Değiştirelim

Aşk ile sevgi birbirinden farklı kavramlardır, evlilik aşka değil sevgiye bina edilmelidir,

Kendini sevmeyen, kendi sağlığına ve mutluluğuna önem vermeyen bir insanın başka birini gerçekten sevebileceğini veya onun mutluluğuna kendini adayabileceğini sanmıyorum.

Bugün geçmişe göre daha çok para kazanıyoruz ama daha mutsuzuz, geçmişe göre daha büyük ve daha lüks evlerde oturuyoruz ama daha mutsuzuz, geçmişe göre sağlık imkânları daha iyi olmasına rağmen daha sağlıksısız.

Eşimizi, çocuklarımızı, iş arkadaşlarımızı, çevremizi değiştirmeye çalışmayı bırakıp, enerjimizi, bilgimizi, zamanımızı tamamen kendimizi değiştirmeye yönlendirmeliyiz, dünyada sadece kendimizi değiştirebileceğimizi unutmayalım.

Yürekleri Dolduralım

Eğer hayatınızda daha çok sevgi istiyorsanız, insanları daha çok sevin, eğer saygılı davranılmasını istiyorsanız, insanlara saygılı davranmalısınız. Başkaları tarafından anlaşılmak istiyorsanız, önce başkalarını anlamaya gayret etmelisiniz. Birbirimize ne kadar zaman ayırıyoruz? Hayat dediğimiz şu mücadelede koşuşturup dururken soluklanarak ne kendimize ne de bizi sevenlere dönüp bakmaya vaktimiz oluyor. Kimimiz daha çok para kazanma derdinde, kimimiz kariyer peşindeyiz. Ya sevdiklerimiz? Bir köşede oturup bizim kendilerine ayıracağımız minicik zamanları beklemektedirler. Bizim hoş sohbetimizi duymak ve  varlığımızı hissetmek için yolumuzu gözlüyorlar. Kim bu bekleyenler? Bazen bir eş, bazen bir sevgili, bazen şefkat dolu bir anne.. biz hırslarımız peşinde dünyanın telaşı içerisinde koşturup dururken, belki de onlar bizimle ilgili çok şeye muhtaçtırlar. Kim bilir, belki bizden gelecek ılık bir nefese, belki sıcak bir dokunuşa ya da sadece bir tebessüme.. bazen günler geçip de yaptığımız hatanın farkına varınca onların yüreklerini tekrar doldurmaya çalışırız. Bunu da nedense işlerimizden konuşarak yaparız. Peki, ya onların dünyasında yaşananlar? Bizim ilgimize, dostluğumuza, aşkımıza muhtaç olduklarını göstermek için bağırmaları mı gerekiyor mutlaka? Eşinize size yaptığı o özel yemek için teşekkür edin. Çocuğunuza, eve geldiğinde ceketini astığı ve odasını topladığı için teşekkür ediniz.

Hoşçakalın güzel Çubuk"un güzel insanları…