YAŞANASI ÇUBUK
Bu yazımızda okuyucularımızın ilgisi doğrultusunda mailime gelen yada sokakta bizzat vatandaşımızca bahsetmemiz istenilen şikayetler, rahatsız olunan hususlar ve uygun çözüm yolları üzerinde durarak yaşamaya değer Çubuk ilçemize sahip çıkalım diyorum. Öncelikle bazı kelimeleri kullanmak zorunda olduğumdan şimdiden özür diliyorum, ama öyle yapmak gerekiyor. Özü ve sözü güzel vatandaşımızın büyük çoğunluğunu tenzih ediyor ilçemize sahip çıkmaya davet ediyorum.
Şikayetler genel olarak yetişkinlerimizin eğitimsizliğinden ve gençlerimize sahip çıkamayışımızdan kaynaklanıyor. Özellikle lise çağındaki gençlerimizi dünyanın gerçeklerine hazırlayamadığımız gibi, milli ve manevi değerlerimizden habersiz yetiştiriyoruz. Örneğimiz Peygamberimiz, tarzımız ceddimizinkinden olsun diyelim. Çocuklarımıza ve gençlerimize önce aile olarak sahip çıkalım. Evde ve sokakta duyarlılığımızla örnek olalım. Bir kötülüğü elimizle ve davranışımızla (hareketle, resmi yollarla, cebren vs.) önleyebiliyorsak öyle, yoksa sözle uyararak ve anlatarak def etmeye çalışalım. Öyle de gücümüz yetmiyorsa kalbimizle buğz ederek, kul hakkını helal etmeyerek ve Allah"a havale ederek insani davranışlar sergileyelim.
· Geçenlerde bir gün sabah Ankara"dan erken saatlerde gelen otobüsümüzde Gazi MYO Öğrenicilerinin taşkın ve edep dışı davranışlarına uygun şekilde müdahale eden vatandaşlarımızın ve bir polis memurumuzun darp edildiği, en utanç verenin de bir bayan öğrencinin bayan bir öğretmeni fena halde darp ettiğini öğrendik ve çok üzüldük. İlçemiz için utanç durumu olduğu ve yargıya havale edildiği için haber olarak üzerine gidilmedi. İlçe olarak en büyük hatamız askeri bölgenin Gazi Üniversitesine verilmesi oldu denebilir. Gazi Üniversitesinin Gölbaşı Yerleşkesi de mevcut. Hatta diğer tüm üniversiteler gibi Eskişehir yolu üzerinde çok geniş bir arazinin tahsis edildiğini biliyoruz. Burası ilave birkaç bölümle Ankara"daki banliyö Meslek Liselerinden ite kalka mezun edilmiş öğrencilerin diploma almaları için açılmış kıytırıktan bir okul olmaktan öteye geçemeyecek. Sahip oldukları edep ve terbiye ile tedbir alınmazsa benzer şehir eşkıyalığı davranışlarına devam edeceklerdir. Elbetteki içlerinde düzgün çocuklar da vardır ama genel durum önemlidir. Yerel mülki amirliğimizle okul yönetiminin gerekli tedbirleri acilen alması gerekmektedir.
· Özellikle asker düğünlerinde zıvanadan çıkmış eğlencelere artık son verilmelidir. Kuru sıkı tabancalar da olsa başta mülki amirliğimiz olmak üzere düğünlerde silah kullanma ve mantar patlatma gibi vahşi ve insanlık dışı çılgınlıklara müsaade etmemelidir (belki tedbir alınmış havai fişeklere müsaade edilebilir). Biz de askere gittik, düğün dernek yaptık ama Allah"a şükür adam gibi yaptık. Hele bir de eğlence gecesi aşırıya kaçan asker adayı gençlerimiz velilerinin otolarıyla trafikte terör estirip sonunda başta kendileri olmak üzere üzücü olaylarla eğlence geceleri son bulmaktadır. Eskiden asker düğünleri dua ve niyazlarla olurken, şimdi neden yozlaşarak potansiyel tehlikeli duruma dönüştü. Terörle mücadeleye katılacak kardeşlerimize terör estirmemeleri, şehir eşkıyalarına dönüşmemeleri yönünde sahip çıkalım, alkol ve aşırılık yerine dualarımızla uğurlayalım.
· İsmi pek geçer olmuştu. Masumsa zaten masumiyeti ortaya çıkacaktır. Her fırsatta sezeryan uygulamaya çalıştığı, alması aslen yasak olan bıçak parası adı altında hastalardan para aldığı, özel muayenesine gelemeyen hastalara vazifesini yapmaktan imtina ettiği, itip kaktığı, şeklinde şikayetler duyuyorduk. Fırsatı olan hastalar eline düşmemek için her defasında Ankara Büyük Doğum Hastanesine gitmek zorunda olduklarını söylüyorlardı. Geçen acı bir haber geldi. Sorumluluğu ne kadar bizim işimiz değil. Benim sorunum kendi vatandaşlık görevim. Hipokrat yemini etmiş bir doktorumuz işinin gerektirdiğini basiretli standart bir meslektaşı gibi yapmıyor, hastaların hayatını hiçe sayıyorsa, İlçemiz kadınlarını hasta değil de yolunacak kaz olarak görüyorsa, biz de meşru yollarla gerekeni yapmalıyız. Yarın kimin başına ne gelir kim bilebilir? Allah Rahmet eylesin. Ailesine savcılığa suç duyurusunda bulunmaları ve hem hastane hem de kendisi hakkında maddi ve manevi davalar açmasını salık veriyorum. Doğumu yaklaşan ve önceki iki doğumu normal yolla yapan bir hastamızı son kontrole geldiğinde alel acele sezeryan uygun bulunuyor. Dr. Sayın Şengül Hanımın, müdahale esnasında (atar damarı kestiği söyleniyor, ameliyatta ekibin yetersiz olduğu, genel cerrah bulunmadığı) kanamayı durduramamak suretiyle ve gerekli önlemleri de almadan (kanamayı durduramadığı, kan takviyesi yapmadığı) ambulansta kendisi de yanında olarak Ankara"ya sevk ediliyor ama iki çocuk annesi kan kaybından hayatını kaybediyor. Çubuk halkının hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır. Devlet Hastanemizin de olayla ilgili sorumluluğu araştırılmalıdır. Ailesi ve Savcılığımız yasal işlemleri başlatmalıdır. Kusuru yoksa zaten masumiyeti ispatlanacaktır. Kusurlu ise uygulanacak yasal cezalar benzer davranış sergileyen, işini savsaklayan, işinin hakkını vermeyen kamu görevlilerine ders olacaktır.
· İçimizden bazıları genel alışkanlık olarak sergiliyor, tabi ki bırakabilirler. Allah"ın mahluklarından da özür diliyorum, ama dil olarak kullanım alışkanlığımızdan uygun tariflerde bulunmak için zorunda kalıyorum. Bazılarımız, kul hakkını hiçe sayarak, kendini yolda değil de çöplükte sanarak, (özellikle sigara tiryakilerinin) boğazında biriken balgamını öksürükle kusma arası develeri kıskandıracak tarzda gelişi güzel yolda yere boca etmeleriyle çevredekileri iğrendirme davranışı sergilerler. Vatandaş olarak yüzüne deveye bakar gibi bakıp anlayacağı şekilde HÖST DEVE diyerek uyarabiliriz. Pazarda özellikle bayanlara karşı dönerek uygunsuz şekilde bağıran çığırtkanlara dur denilmelidir. Sadece Perşembe günleri pazarda ve festivallerde çadırlarında gördüğümüz zabıtalarımız sokakta ve pazarda uygunsuz davranışları gördüklerinde mevzuat gereği para cezası kesebilirler. Yeni müdürümüze duyurulur.
· Sokaklarda hız sınırını hiçe sayarak sonradan görmelikle arabasının gazını sonuna kadar yoklayan, olur olmaz yere rastgele parkeden kendilerini araba sahibi olmakla bir halt oldum zannedenlerimiz var ya. Bunların davranışları da günlerce zincire vurulmuş ve zincirinden boşlanmış davranışıyla köpekleri bile kıskandırır. Hiç değilse sokaktaki gariban köpek bir lokma uğruna kimseye zararsız dolanır durur. Ya bunlar; beslenmesi yasak köpek türleri vardır da sahibinin zincirinden kurtulunca sokaklarda etrafa dehşet saçarlar, onlardandır. Kenara çekilip arkasındanda HOŞT demek lazımdır. ALO Trafik 154"e ihbar etmek gerekir. Gerekli yasal ceza uygulanıp, arabayı da birkaç gün bağlamakla sorun kısa zamanda çözümlenebilir.
· Otobüslerde onca boş yer dururken illaki tek oturan bayanın yanına oturmaya kalkan, bayanlara uygunsuz davranışta bulunanlara başta rahatsız olan bayanlarımız olmak üzere otobüs sahipleri ve vatandaşlarımız müsamaha göstermeden boş yerleri açıkça göstersinler. Hatta bayanlar oturduklarında cam kenarlarına değil de koridor tarafına oturup, bütün boş yerler dolana kadar rahatsız olacağı durumun doğmasına izin vermesinler. Erkeklerimizle bayanlarımız aynı koltukta oturmak zorunda kaldıklarında ise, eğer erkek olan yolcu fütursuzca manda gibi ikinci koltuğa yayılıyor, bacaklarını sonuna kadar ayırıyorsa, bayan kardeşimiz çekinmeden mandayı anlayabileceği bir dille uyandırmalıdır. Halkımız kendisine gereken desteği verecektir.
· Yetersiz ve uygunsuz ışık düzenekleri otobüslerde çözümlenmeli, rahatsız edici müzikler zorla yolculara dinletilmemelidir. Başta otobüs sahiplerimiz olmak üzere yolcuların rahat ve emniyetinden kendilerini sorumlu hissetmeli, uygunsuz davranış sergileyen yolcular uyarılmalıdır. Maddi yetersizlikler, havalandırma zafiyeti, kırık koltuklar, kirli döşemelerle ilgili sorunlara çözüm bulunmalıdır. Belirli bir süre içinde otobüs içlerinin, koltuklarının, ışıklarının, binme ve inme kapılarının toplu taşıma standartlarına uygun hale getirilmesi yönünde toplu taşımaya duyarsız belediye yönetimimizce proje geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir.
Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ve bildiğini öğretmemek ayıptır. Daha yaşanılır bir Çubuk için ilçemize ve değerlerimize sahip çıkalım. Duyarsız kalmayalım. Başta mahalli ve merkezi yönetimlerimiz olmak üzere halkımızın her yaşta eğitilmesi ve davranışlarının yönlendirilmesi yönünde üzerimize düşeni ziyadesiyle yapmaya, en azından sadece vazifemizin gereğini yapmaya çalışalım. İlçemizin kıymetini bilelim ve ilçemizi yozlaşmaya ve bozulmaya karşı koruyalım.