Temmuz 2004 tarihi itibariyle Metropol İlçe olduk. Hemen her konuda olduğu gibi ulaşım konusunda da Büyükşehir"e bağlandık.

İlçe ulaşımını büyük ölçüde rahatlatan Çubuk Belediyesi otobüsleri Metropol İlçe olduktan sonra Çubuk-Ankara ulaşım hizmetinden çekildi. Şimdilerde geri plandalar; Bunların 6"sı Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü"ne bağlı olarak personel taşıma hizmeti veriyor. Geriye kalan 7"si ise Terminal"de atıl durumda çürümeye terk edilmiş durumda..

İlçe ulaşımında Metropol İlçe olduktan sonra Büyükşehir"in görevli kıldığı UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) tarafından dayatılan 27-31 kişilik Özel Halk Otobüsleri ile EGO otobüsleri hizmet veriyor.

            UKOME, otobüs sahiplerine 27-31 kişilik otobüsleri dayatarak aldırmıştır. Bu konuda otobüs sahiplerine ve Çubuk halkına sorulmamıştır. Otobüs sahipleri eski otobüsleri zararına satmış, peşin fiyatı 85 bin olan yeni otobüsleri taksitle 120 bin liraya aldılar. UKOME, otobüs sahiplerine “ayakta yolcu almayın” diyor. İnsan hayatı için bu iyi bir uygulama ama, otobüs sahipleri de her ay 2 bin 500 lira taksit, şoför-muavin ücreti ve kendi geçim parasını çıkartmak zorunda.. Bu dayatma konusunda otobüs sahipleri ne yapsın? Nasrettin Hoca misali, UKOME de haklı, otobüs sahipleri de haklı!.. Peki kim haksız? Tabii ki kullanıma elverişsiz bu otobüsleri dayatan UKOME..

UKOME ilçemizin ulaşımı ile ilgili konularda tek taraflı kararlar almakta, kendi sorumluluğunu üstlenmemekte, bunun neticesinde de Çubuklu otobüsçüler, dolmuşçular ve taksiciler, dolaysıyla Çubuk Halkı zarar görmektedir.

Hani bir türkü vardır; “kendim ettim, kendim buldum” diye.. Otobüs ve taksi sahipleri kendileri etti, kendileri buldu. Metropol İlçe olduktan bir gün sonra (24 Temmuz 2004), Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek"i, Atatürk Parkı önündeki teşekkür konuşmasında elleri patlarcasına alkışlamışlardı. Çünkü Büyükşehir"de çalışacaklardı. Araç plakaları 5"e ve hatta 10"a katlanacaktı. Ama, “evdeki hesap çarşıya uymadı”, Ayrıca, “çarşıya pirince giderken evdeki bulgurdan oldular”.

Geçtiğimi yıllarda Çubuk-Ankara güzergahında çalışacak 21 otobüs için UKOME, Çubuk –Ankara ulaşımı konusunda, otobüs ve dolmuş esnafına “anlaşın gelin” demiş!.. Ama bunlar anlaşamadı. Sürekli olarak düşman kardeşleri oynadılar. Büyükşehir Belediyesi de öyle olmaz-böyle olur diye EGO sefer sayısını artırdı.

Dolmuşlarda, Çubuk-Ankara güzergahında çalışmalı.. Ama öncelikle ilçe içindeki ulaşımı sağlamalılar. Ondan sonra çalışmalı..

Özel Halk Otobüslerinin sayısı 59 ve seferler, sabah 5.40"da 3-5-7 dakika ara ile yapılıyor.

UKOME, ulaşım konusunda Çubuk Halkına kötülük yapmıştır.. Çünkü Çubuk İlçesi yolcu kapasitesi bakımında Ankara"nın en büyük ilçesi.. Her gün ortalama 15 bin kişi Ankara"ya gidip gelmektedir. 45 kişilik otobüsler varken bile yolcular ayakta gidip-geliyorlardı. Otobüs sahipleri o dönemlerde bile kazanamıyorlardı. Şimdi, nasıl para kazansınlar?

Bu otobüslerde yan yana iki yetişkin oturamaz. Koridor dar olduğu için ayakta da yolcu almak mümkün değil. Ama insanlar arkadan gelen aracı beklemeden, sıkışarak ayakta bile seyahat edebiliyorlar. Kalp hastası olanlar ve Astımı olanlar Allah esirgesin yolda mevta olurlar. Yolcular istemeyerek de olsa tacize uğruyorlar. Ne hikmetse vatandaşlar hala bu otobüslerde sıkışarak 50 ve hatta bazen de 80 kişi ile seyahat etmeye mahkûm oluyorlar. Allah esirgesin bir kaza olsa hiç kimse bu otobüslerden sağ çıkmaz.

Yolcular, sürat yapan bazı şoförlerden şikayetçi..Geçtiğimiz cumartesi günü (7 Kasım 2009) 13"sularında Ankara istikametinden gelen bir otobüs (Sefa Market"in önünde), dönüş yapmakta olan TIR"la çarpışmış, otobüsün ön tarafı hasar görmüş, içindeki yolcuların verilmiş sadakası varmış ki, kaza ufak atlatılmış, kimsenin burnu bile kanamamış. Şoförlerin daha dikkatli olması ve hız yapmaması gerekir. 5 dakika gecikseniz ne olur? İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı

Yaptığım araştırmalara göre; Bu otobüsler yapılışları itibari ile sürat yapmaya elverişli değillermiş, sürat arttıkça savrulurlarmış, yağmurlu ve karlı havalarda (kaygan zeminde)  kayarlarmış. Allah vermesin bir kaza anında neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Kısacası bu otobüslerden sadece öğrenci servisi olur.  

Bunlara rağmen otobüsleri (45 veya 51 kişilik otobüslerle değiştirmek gibi) başka bir seçenek bulunamazsa, bu otobüslere işlerlik kazandırılabilir. Şöyle ki;  Bu araçlar Sincan otobüsleri gibi “Halk Tipi” olabilir. İçeriden birkaç koltuk kaldırılır. Böylece 21 oturak koltuk, ayakta ise 33 yolcu alabilirler.

EGO İşletmesine bağlı olarak Çubuk-Ankara güzergâhında hizmet veren otobüsler ise sabah saat 6.40"da başlayan seferler saat 9.00"a kadar 15 dakikada bir, 9.00"dan sonra da 20 dakikada bir kalkıyor. Dün 37 sefer yaparken, şimdilerde 101 sefer yapıyorlar. Bu iyi bir uygulama ama buna rağmen uygulama ve ücretlerde birtakım adaletsizlikler var.   

Ulaşım ücreti konusunda uygulama; Ankara ve Metropol ilçelerde tam bilet 1.700 Kr., indirimli öğrenci bileti 1.100 Kr. İken, Çubuk"ta ise bu ücret tam bilet 2.400 Kr., indirimli öğrenci bileti ise 1.500 Kr."dır. Yine Büyükşehir ve Metropol ilçelerde 2"lik kart alma imkanı varken, Çubuklular 10"luk kart almak zorunda bırakılıyorlar. Maddi imkânı kısıtlı olanlar, özellikle de öğrenciler bu konuda sıkıntı çekiyorlar.

Çubuk Özel Halk Otobüslerine tahsis edilen yer sadece Ulus"taki Atatürk Kapalı Spor Salonu"nun (19 Mayıs Stadyumu) önüdür. Bir başka ifade ile kısıtlıdır. Bu nedenle vatandaşlar EGO duraklarına uzun süre yürüdükten sonra ulaşabiliyor.

Oysa Çubuk-Ankara arası çalışan EGO otobüsleri (Büyükşehir"in bir şirketine ait sivil plakalı otobüsler de dahil); Sıhhiye Köprüsü-Necatibey Caddesi-Sezenler-Atatürk Lisesi önünden Sıhhiye Köprüsü üzerinden ring yaparak Çubuk"a dönmektedir. Çubuk otobüslerine neden EGO"ya verilen güzergâh kullandırılmıyor? Çubuk Özel Halk Otobüslerinin üzerinde “Ankara Büyükşehir Belediyesi Çubuk-Ankara Özel Toplu Taşıma Aracı” diye yazmıyor mu?

Otobüslerin güzergâhı konusunda neden çifte standart uygulanıyor? Bu mudur adalet ve eşitlik? Bu mudur Metropol İlçe olmanın nimetlerinden yararlanmak?

            Hani, “Ankara"da ne varsa, Çubuk"ta da o olacaktı?” UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) bunlardan haberdar mı, Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek bunları görmüyor mu, Çubukla ilgili sorunları bilmiyor mu, yoksa sorunlar kendisine iletilmiyor mu, Gökçek Çubuk"a minnet borcunu böyle mi ödeyecek?

            Belediye Başkanı Lokman Özden seçim öncesi yaptığı bir açıklamada; “Ulaşımı biz çözeriz” demişti. Henüz bir değişiklik yok, bekleyip göreceğiz.

            Çubuk"ta Sünlü"ye kadar siyaset yapılırsa hiçbir sorun çözülmez. İktidar ve Büyükşehir"den her yere hizmet gider, bize de en sonuncusu kalır. Böyle giderse Çubuk İlçesi “Oy Deposu” olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.