Temmuzda Kar Satılır mı?

Edebiyat tarihimizde her zaman eksik kalmış olan "mizah"ın ihmal edilmiş olmasına dayanamayan merhum Prof.Dr.Tunca Kortuntamer edebiyat geleneğimizin geçmişten günümüze kadar olan serüvenini hazırlama gayretinde bulunmuştur. Mizah konusunda çeşitli yazılara imzasını atmış ve mizahı  akademik alana taşımasının yanında, TRT İzmir radyosunda "Edebiyatımızda Mizah" köşesinde de konuşmalar hazırlamıştır.

 

İşte yapılan bu çalışmaları "Temmuzda Kar Satmak" adıyla kitaplaştırarak mizah severlere başucu kitabı haline getiren Fatih Ülken ve Şerife Yalçınkaya"nın kitabın yayın serüveni ile ilgili kaleme aldıkları yazı önsözde yer almaktadır.

 

Kortuntamer hocanın öğrenci yıllığı için kaleme aldığı ve hazırlayanlarca kitabın önsözünde değerlendirilen yazısında müşterisi bulunmayan bir edebiyatı araştırdığından bahisle kendisini Mevlana"nın mısralarındaki adama benzettiğini belirterek “Sen aldanış yurdunda, temmuz ayında Nişabur"da kar satan kişi gibisin” diyerek başlıyor ve yine Mevlana"nın “ Pişmişin halini ne bilir ham/ öyleyse sözü kısa keselim vesselam” diyerek öğrencilerine “Yolunuz açık olsun!” mesajı ile noktayı koyuyor.

 

Eserde Kuruluştan Tanzimat"a kadar Osmanlı dönemi Türk mizahının kısa bir tarihi verilirken, Osmanlı dönemindeki mizah anlayışımızda masaya yatırılmaktadır.

 

Toplumsal içerikli yergilerde mizah başlığıyla ele alınan bölümde Şair Eşref, Neyzen Tevfik, Süleyman Nazif ve Ziya Paşa gibi isimler irdelenirken,  Mevlana"nın öykülerinin örnekleriyle dolu olan mizahın eğitim içerisindeki rolünden tutun da hayvan hikayelerinden, Evliya Çelebi"nin Seyahatname"si"ndeki şehir ve mizah konusu ele alınmış.

 

Gündelik hayatımızda mizahı incelerken de fıkralarımız ve de özellikle de Nasreddin Hoca"mız unutulmamış. Bektaşi fıkraları, vezir fıkraları, Şeyhülislam fıkraları, İncili Çavuş fıkraları ile de süslenen bu bölümden sonra kara mizah konusu ve sarayda mizah başlıklarıyla da önemli görülen konuların altı çizilerek güzel bir çerçeve içinde Osmanlı"dan günümüze Türk  mizahı sunusu yapılmış.

 

Ne diyelim, hazırlayanların ellerine, gözlerine ve kalemlerine sağlık. Bize düşen hazırlanan bu güzel mönüyü afiyetle yemek diyecektim sürç-i lisan ettik galiba.. Hazırlayanlara sağlık, okuyanlara da  bu bilgileri tutma kolaylığı diyelim..

 

Türk mizahının tarihi serüvenini bir çırpıda okuyup, anlamak isteyenler için ilaç tadında hazırlanan bu eserin bu alandaki boşluğu doldurduğuna inandığım gibi mizahın da ciddi boyutlarda ele alındığında ifade ettiği alanının geniş kitleler olacağına delil olarak gösterebiliriz.

Ne diyelim böylesi bir eseri satış kaygısız yayınlamaktan çekinmeyip okuyucu ile buluşturan Phonix Yayınevi"nin editörlerini de tebrik ediyorum.

 

 

Bu yazı toplam 831 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar