Değerli okurlar temel hak ve hürriyetler dokunulmaz, devredilmez haklardandır. Kur"an"ın bir çok yerinde, kişinin hem kendi hem de başkalarının kişiliğine saygılı olması istenmiştir. Peygamberimiz de (S) insanların kişilik haklarına riayet etmeyi öğütlemiştir. Temel haklar içerisinde önemli bir yeri olan "özel hayatın gizliliği", bir kimsenin başkalarından gizleme hakkına sahip olduğu durumları içerir. Özel hayatın gizliliği konusunda herkes, "yabancı" konumundadır.

Konut dokunulmazlığı, haberleşme hürriyeti ve haberleşmenin gizliliği ile gizlilik niteliği taşıyan hususi eşyalar özel hayat kapsamında değerlendirilir. Dinimiz evlere izinsiz girmeyi, evin içine bakmayı yasaklamış ve evlere kapılarından girmeyi emretmiştir. Kur"an"da : “Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin almadan ve ev sahiplerine selam vermeden girmeyin” (Nur S. 27) buyrulmuştur.

Dinimiz insanların ayıplarını araştırmayı yasaklamış, buna mukabil insanların kusurlarını bağışlamayı öğütlemiştir. Peygamberimiz (S) de : “Kim bir Müslüman"ın ayıbını örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter” buyurarak insanların ayıp ve kusurlarını gizlemenin Allah katındaki mükâfatına dikkat çekmiştir.

Özel hayatın gizliliğini koruyan hususlardan birisi de sır saklamaktır. Sır mahiyetindeki özel bilgi ve konuşmalar emanet hükmündedir. Emanete riayet ise Müslümanların uyması gereken kurallardan biridir. Hadis"te “Bir kimsenin ayıbını görüp de onu örten kimse, bir ölüyü ihya etmiş gibidir” buyrulmuştur.

Güzel Çubuk"un güzel insanlarını saygıyla selamlarken herkesin kendine yakışanı yapacağını da hatırlatmakta yarar görüyorum.