Büyükşehir ile müteahhitler tarafından alt yapı çalışmaları için kazılan kaldırımlar, daha sonra aslına uygun şekilde değil de en acemi, en iptidai şekilde kapatılıyor.

Oysa kaldırımlar bir kentin estetiğidir, aynasıdır. Bir zamanlar sorunsuz olarak yürüdüğünüz bir kaldırımın tümsek ve yürünemez bir konumda olmasını kim ister?

İlçenin birtakım sokak ve caddelerinde bordür taşları  40 cm. yükseklikte.. Bu yüzden yaşlılar ve engelli vatandaşlar inip-çıkmakta zorluk çekiyor. Keza sağlam insanlar bile...

Yol üzerinde bulunan kaldırımların büyük kısmı 35-40 cm yüksekliğindedir. Bordürler havada duruyor. Oysa bordürün ortasında bir çizgi var. Bu konuda uzman olan kişiler, “O çizgiye kadar asfalt atılması gerekir” diyorlar.

35-40 cm.’lik yükseklik insan ergonomik yapısına aykırıdır. Kazalara yaralanmalara sebep olabilir ve olmaktadır.

Bu yükseklik, kaldırım taşlarının üzerindeki çizgiden de anlaşılacağı gibi Karayolları, TSE, AB standartlarında yazıldığına göre yaklaşık 13 cm.’ dır. Yani bordürün üst düzeyi ile asfaltın arasında 13 cm. kalması gerekiyor (dünyada böyle). Bu yükseklik ayrıca toprak dolgu sebebiyle maliyet artışına ve fazla ödemeye sebep olmaktadır.

Ama bizde asfalt atılsın da, kaç cm. atılırsa atılsın, “teşekkür ederiz”.

Örneğin Bengaldeş de, Uganda da ve hatta Kongo da merdiven yüksekliği 13 cm. dır.

 Kaldırım yapıyorsunuz, asfalt bir yanda koca koca taşlar bir yanda..

Bazı yerlerde kaldırım taşları eksik veya oynuyor. Yağmur yağdığında bunların altından etrafa su fışkırıyor. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı personeli buralarda zaman zaman kaldırım çalışmaları yapıyor. Bu da formaliteden öteye geçmiyor.

Kaldırım taşlarının bir kısmının altı boştur. Bu taşlar her an yerinden çıkabilir. Açık seçik bir imalat hatası vardır. Ama yetkililer hep yukarıya baktığı için buraları göremezler.

Kimi, yerlerde de kaldırım taşları yerinden oynamış durumda, yağmur yağdığında altından su fışkırıyor. Kimi yerlerde ise kaldırım taşları ise yürütülmüş..

Kaldırım taşlarının çoğu yerde aşırı yüksek olması sebebiyle yapılan engelli rampalarının kullanımı aşırı meyil sebebi ile mümkün değildir. Bu durumda engelli vatandaşlar arabalarını yolda trafik içinde kullanmakta, tehlikeli bir durum ortaya çıkmaktadır.

Müteahhitler inşaata içme suyu, kanalizasyon ve doğalgaz bağlantısı için kaldırımları söküyorlar. Ama çalışma sonrası tekrar monte etmiyorlar, yol yarma parasını (AYKOME’ye) Büyükşehir’e verdikleri için, kaldırımı Büyükşehir’in yapmasını beklerler. Böylece kaldırımlar aylarca bozuk ve çukur bir şekilde bekletilir.

Müteahhitler genel olarak sorumsuz...

Müteahhitler genel olarak sorumsuz ve vurdumduymaz; Bunların öncelikli amaçları inşaatlarının bir an önce bitmesi, bunlar için vatandaş mağdur olmuş, araçları zarar görmüş hiç önemli değil...

 İnşaat çalışmalarının başlamasıyla birlikte inşaatlarına içme suyu, kanalizasyon ve doğalgaz almak, pis su ve yağmur suyu bağlantıları için kazarlar. Varsa kaldırımdaki görme engelliler tarafından kullanılan sarı çizgileri acımasızca yok ederler.

Alt yapı çalışmaları bittiği halde kaldırımı ve yolu eski haline getirmekten imtina ederler. “Yol yarma parasını” Büyükşehir’e (AYKOME’ye) yatırdıkları için, kaldırım düzeltme işlemini Büyükşehir’in yapmasını beklerler. Kazdıkları yer sanki babalarının malı... Oysa buralar kamunun malı... Vergisi de vatandaştan çıkıyor.

Üstelik müteahhitler inşaatı bitirdikten sonra kendilerine ait kaldırımı en güzel taşlarla, özenerek, bezenerek yaptırırlar. Kazdıkları yerlerin tamirini ise Büyükşehir’e havale ederler. Buralardaki çukurlar yağmur yağdığında gölcüklere dönüşür. İnsanlar buralara düşer.

Müteahhitler tarafından sökülen ve görme engelli vatandaşlarımızın kullandığı sarı çizgiler tekrar eskisi gibi monte edilmez veya yakındaki bir apartmanın balkonuna atılır veya yerlerde sürünür. Sonra buradan kaybolur, çöpe gider...

Sarı çizgiler olmadığı için görme engelli vatandaşlar çoğu zaman bu kaldırımlarda nereden yürüyeceklerini şaşırırlar.

Eyyy sorumsuz yaratıklar unutmayınız ki; herkes bir engelli adayıdır. Sizin de bir gün bir engelli olamayacağınızı kim garanti edebilir?

Belediye yetkilileri ise bu manzaraları sadece seyretmekle kalıyor, makam araçları ile buralardan transit geçiyorlar. Keza kimi vatandaşlarda öyle, kimsenin umurunda değil...

Eski Moda Life Mağazası’nın bulunduğu kavşağa yakın bir yerde (trafik lambalarının yakınında) bir inşaat başladı. Müteahhit alt yapı çalışması yaptığı kaldırımı sökmüş, kaldırım olmuş bir bubi tuzağı.. Hadi inşaat sahibinin umurunda değil, peki zabıta ekiplerinin de mi umurunda değil?

Üstelik buradan her gün yüzlerce araç geçiyor. Bunların sahiplerinin çoğu da makam, mevki sahibi.. Bazen de bu araçlar kırmızı ışıkta duruyor ve bu inşaatın önündeki kaldırımı görüp, bu görüntü kirliliğine her gün şahit oluyorlar. Bir Allah’ın kulu da çıkıp yurttaşlık görevini yerine getirip, yetkilileri uyarmıyorlar. Buna Belediye yetkilileri de dahil.. Bu kadar mı sorumsuz bir toplum olduk? Hani ne demişler “ bana dokunmayan yılan bin yaşasın”. Ama unutmasınlar ki bir gün o yılan onları da sokacak...

Diğer cadde ve sokaklardaki inşaat çalışmalarında da buna benzer çalışmalara rastlamak mümkün...

Hani müteahhitler alt yapı çalışmaları bitince kaldırımı eski haline getiriyorlardı.

Çünkü daha önceleri buna benzer bir yazıma bir yaratık, “sayın yazar müteahhitler yol yarma parasını yatırdıktan sonra kaldırımı kazıyorlar, işleri bitince de hemen düzeltiyorlar. Biraz araştırıp yazsanız iyi olur” şeklinde bir yorum yazmıştı.

Oysa o inşaatlar yapıldı. Daireler ve işyerleri satıldı veya kiraya verildi. Ama kaldırımlar hala düzeltilmedi aynen bozdukları şekilde duruyor, sarı çizgilerin çoğu da kaybolmuş durumda.. Bu yaratıklar buna ne diyecekler?  Doğrusu çok merak ediyorum...

Birtakım müteahhitler büyük bir başıboşluk içinde terör estirmeye devam ediyor. Olan gariban vatandaşa ve engelli vatandaşlara oluyor.

Sorumsuz ve vurdumduymaz müteahhitlere “Sen inşaatın temelini atarken ağır tonajlı araçlarla kaldırımlara nasıl zarar verirsin, o taşları nasıl kaldırır, nasıl kırarsın, görme engelliler için kaldırımlara yapıştırılan sarı çizgileri kaldırıp nasıl rastgele yerlere atarsın, kaldırımları ve Devlet’in yolunu istediğin gibi nasıl işgal edersin, inşaattan çıkan suları sokak ve caddelere nasıl boşaltırsın, her tarafı toz-toprak, çamur içinde bırakırsın, yolları nasıl kirletirsin. İnşaat tahtalarını, demirlerini, tuğlalarını kaldırımlara ve yollara nasıl koyabilirsin, yaya geçişlerini nasıl engellersin? Sen ne yapıyorsun arkadaş?” diyen yok.

İnşaatçıların halen yaptıkları tek iş sadece “Yol Yarma Parasını” Altyapı Koordinasyon Merkezi’ne (AYKOME) yatırıp yol ve kaldırım üzerinde her türlü tasarrufu yapmak oluyor...  Yani istedikleri gibi at koşturuyorlar.

Bu başıboşluk, bu kural tanımazlık, bu yasa dışılık nedir?

Bunlar kimden, kimlerden torpilli, bunlar kime, kimlere sırtını dayamış?

İşini layıkıyla yapan müteahhitleri tenzih ederim. (Ki bunların sayısı çok az...)

Yaşanan olumsuz hava şartları ve yapılan yeni binalar sonrası bozulan yaya kaldırımlarının Çubuk Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılması (yenilenmesi) gerekiyor!!!

Bir zamanlar Tarım Bölgesi” olan ilçemiz 23 Temmuz 2004 tarihinden sonra “Konut Bölgesi” ilan edildiği için hızla inşaatlaşmaya başlamıştır. İlçede inşaatlar bıtırak gibi çoğalmaya başladı.  

Buna paralel olarak da iş bilmeyen yöneticilerin büyük hataları yüzünden milyonlarca liraya mal olan asfaltlar acımasızca kazılmakta, kaldırımlar ise yürünemez hale gelmektedir.

Bu nedenle Belediye Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı ekiplerce ilçenin muhtelif yerlerinde gerçekleştirilecek tamir ve onarım çalışmaları sonucunda kaldırımlar kullanılır hale getirilmeli, yapılan çalışmalarla yenilenen kaldırımlar daha temiz ve modern görünüme kavuşmalı.

Ama ne hazindir ki, Belediye yetkililerimiz bu görevi de Büyükşehir’den beklemekte..

Sayın Belediye Başkanı ve birim amirlerine buradan sesleniyorum;

Bir gün lütfedip de makam araçlarınızla Ankara Bulvarı’nda 10 dakika bir gezintiye çıkarsanız, yukarıda bahsettiğim konularla ilgili bakalım neler göreceksiniz?