CEMALETTİN SÖĞÜT
HAC NOTLARI-2
11) ÖNCEDEN YÜRÜYÜŞ YAPMANIN ÖNEMİ
Hac ibadeti, bilindiği üzere hem mal hem bedenle yapılan bir ibadettir.
Bu nedenle vücut sağlığınızın, kondisyonunuzun iyi durumda olması gerekiyor.
Bedeniniz, buna dayanıklı ve alışkın olması son derece önemli idi.
Bununla ilgili, hacca gitmeden önce, çeşitli doğal vitaminleri de yanımıza almıştık.
12 yıl, Ankara, Keçiören Kalaba spor merkezinde; düzenli spor ve yürüyüş yapıyordum. Bu yaptığım sporun, hac ibadetinde bu kadar işe yaracağını hiç düşünmemiştim.
Zira; Otelimiz Mekke’de Kâbe’ye 1200 metre mesafede olup yürüme 12-15 dakika da çok rahat gidebiliyorduk.
Mescid-i Haramda, yapacağınız tavaflar sizin bu vücut kondisyonunuza bağlı idi.
Türkiye’den antrenmanlı olarak hacca gitmek, orada yaptığınız ibadete ayrı bir değer, lezzet katıyordu.
Zira yorgunluğu daha az hissediyor, yalnızca Kabe’de yapılabilecek olan tavaf ibadetini, bolca yapabiliyorsunuz.
12) ARAFATA HAZIRLIK ve CEBELİ RAHME
24 Haziran 2024 gününden itibaren Arafat için hazırlıklar başladı. 28 Haziran 2023 Kurban Bayramı oluyordu. Yani bayrama 4 gün kala bütün hacı adaylarını Arafat’a gitmek için heyecanlı bir hazırlık içerisinde idi.
Bütün hacı adayları, Hz. Resulullah’ın “Hac Arafat’tır” şeklinde söylediği yolculuğa, bedenle, sıhhi, manevi hazırlıklar yapıyordu. Zira, bir hacı adayı, ihrama da girse, ne kadar da tavaf etse, Arafat vakfesini yapmadıktan sonra hacı olamıyordu.
Maddi hazırlık olarak, sırt çantanıza alacağınız eşya ve malzemeleri bir bir planlayarak koyuyorsunuz. Giyeceğiniz çok rahat bir terlik, ağrı kesici ilaç, yeteri kadar su, yiyecek, vs almanız gerekiyor.
Fazla eşya alıp yük yapmamanız önemli. Bunun için gerektiği kadar, eşya malzemeleri almalısınız.
Manevi olarak, Arafat’a çıkmadan önce helallik almayı unuttuklarınız var ise, onlardan helallik almanız gerekiyor. Bu nedenle manevi olarak hazırlanmanız önemli.
Telbiye günü olan 8. Zilhicce günü Arafat yoluna çıkan hacı adayları 9. Zilhicce Arefe gününü Arafat'da geçirme zorunluluğu var. Hacı ne kadar hasta bile olsa ambulans ve diğer özel araçlarla mutlaka Arafat’a çıkartılıyordu.
Bizde Arafat’a çıkmak için; 26 Haziran 2023 Pazartesi günü, yani arifeden bir gün önce şerife günü, ikindi namazı sonrası otelde ihramlarımızı giydik, ihram dualarımızı yaptık.
Artık ihram yasakları başlamıştı. Hiçbir kimseyi incitmeyecek ve kırmayacaksınız. Cidal, ağız tartışması yasak. Telbiye ve zikrullah ile meşgul olmalısınız. Otobüslere grup grup binerek Arafat’a hareket ettik.
Her bir kafilenin Arafat’ta hangi mektep/çadırda kalacağı önceden belirlendiğinden doğruca oraya gittik. Arafat’ta hacılara çadırlar da sünger yatak, yastık ve pike, kumanya da verilmesi çok iyi düşünülmüş çay kazanları bolca mevcuttu…
Mekke'ye 25 kilometre mesafe olan Arafat’ta, gerçekten mahşeri bir kalabalık vardı. Daha önce böyle bir kalabalık görmemiş olabilirsiniz. Bütün erkek hacılar kefenleri gibi olan ihramları ile adeta ahiretin bir provasını yaşıyorduk.
Çadırlarda ibadet, tespih, zikrullah ile geçirdiğimiz o gece büyük bir haz aldık. Ertesi günü arefe sabah namazı telviye vaktinin başlangıcı idi.
Foto : 9 – Arafat Çadırında Hacılarımızla.
Zira, yeryüzünde ki bütün müminler nerede olurlarsa olsunlar teşrik tekbirleri ile Arafat’ta bulunan hacılara manen iştirak ediyorlardı. Arafat çadırları arasında, kurulan hoparlör sistemi ile bütün çadırlara canlı ses yayınının olması enfesti.
Sabah namazında başlayıp, öğle namazına kadar, hiç ara verilmeden sürekli Kur’an-ı Kerim, tesbihat, telbiye, teşrik tekbirleri, tövbe i istiğfar getirerek planlama yapmak takdire şayan. Dursun Ali Erzincanlı’nın Veda Hutbesini okumasından, Diyanet İşleri Başkanının Arafat Vakfesini yaptırmasına kadar, hepsi çok güzel düşünülmüş. Arafat Vakfesi öncesi ve sonrası iyi değerlendir
ildiğini gördük.
Tam öğle vakti olunca, Arafat vakfesi ve duası yapıldı. Bütün hacılar Arafat vakfe sonrası, gözyaşları içinde birbirlerine sarıldılar. Bu çok büyük bir mutluluktu. Rabbim gitmek isteyip de gidemeyen herkese bu anı yaşamayı nasip etsin inşallah…
Bizde Rabbimize şükrettik. Çünkü Rasülüllah SAV haccı hakkıyla yapan annesinden yeni doğmuş gibi dünyaya gelir buyuruyordu.
Öğle namazını kıldık. Hemen kamet getirilerek arkasından ikindi namazı kılarak birleştirdik. Buna Cem-i takdim deniliyor. Yani ikindinin bir önceki vakit olan öğle namazına birleştirilerek cem yapılması anlamına geliyor.
Arafat’a çadırlara ilk gittiğimizde bazı hacı adaylarının yönelttikleri “Biz ne zaman Arafat’a çıkacağız? ” sorusu idi. “Burası Arafat geldik” cevabı karşısında şaşkınlıkları hemen belli oluyordu. Çünkü; Arafat denilince hep akıllara “Cebeli Rahme” tepesi geliyordu.
Zira; yetkililer tarafından Arafat çadırlarında; “kimse çadırlardan dışarı çıkmasın, çadırlardan ayrılmayın” şeklinde sürekli uyarılar yapıyorlardı. Çünkü gündüz hava sıcaktı. Hacıların yoğunluğu da malumdu.
Sıcak hava ve iklim nedeniyle birçok hacı Cebeli Rahme’yi göremeden tekrar otobüslere binerek Müzdelife vakfesi için oradan ayrılıyordu.
Bu nedenle hava serinleyince ikindi namazını müteakip Cebeli Rahme’ye gitmek istiyorduk. Öyle ya bu fırsat her zaman gelmezdi. Akşam gün batımı Arafat’tan ayrılacaktık. Başka bir zaman “Cebeli Rahme”ye gelsek bile bu mahşeri kalabalığı, bir daha görmemiz mümkün değildi.
Kafile başkanına; bir grup hacı arkadaşımızla birlikte “Cebeli Rahme’ye gitmek istediğimiz”i ifade ettik.
Kafile başkanı “oraya nasıl gideceksiniz, orayı nasıl bulacaksınız, gidip gelmeniz zor” ifadesi üzerine, Google maps’den “”Cebeli Rahme’nin yürüme mesafesi 1200 metre yürüme süresi 12 dakika” olarak verdiğini cep telefonumuzdan gösterdik.
Bunun üzerine “size 35-40 dakika süre ile izin veriyorum, hemen gidin gelin” şeklinde söylemesi bizleri çok mutlu etti. Kendisine teşekkür ettik. Bu bizim için büyük bir fırsattı. Bunu hemen değerlendirmeli idik.
Kafileden, 17 hacı arkadaşımız ile birlikte, Google maps’den yürüme rotasını takip ederek Cebeli Rahme’ye gittik. Aman Allah’ım. Ne müthiş bir mahşeri kalabalık. Nasıl bir insan seli var. Cebeli Rahme tepesi, ihramlı hacılardan dolayı bembeyaz olmuştu.
İnsan kalabalığından dolayı tepe görünmüyordu. Tabiri caizse, iğne atsanız yere düşmeyecek şekilde idi. Bu anı yaşamak, insana büyük bir haz veriyordu. Adeta, ahiretin provasını yaşıyorduk. Burada hatim duamızı, tövbe-i istiğfarları yaptık elhamdülillah. Rabbim kabul eylesin.
Cebeli Rahme, Arafat ovasında Arafat dağı olarak bilinen granit taşlardan oluşmuş bir tepedir.
Hz. Adem A.S.’ın yeryüzüne inişinin yüzüncü senesinde Kâbe’nin inşası tamamlandıktan sonra Hz. Havva Validemizle buluştukları mübarek mevkiidir.
Yani bütün beni Ademin, insanlığın, “baba ocağı”, “ana kucağı” oluyor.
Foto : 10 – Arafat Cebeli Rahme’de Alt Grup Hacılarımızla.
13) MÜZDELİFE VAKFESİ, MİNA, CEMARAT VE ZİYARET TAVAFI
Müzdelife vakfesi için hazırlık yapmaya başladık. Cemarat’ta; şeytan taşlamak için gerekli 49 taş toplamıştık. İlk gün büyük şeytana 7 taş, ikinci ve üçüncü gün küçük orta ve büyük cemarat’ta 7 şer taş atılması gerekiyordu.
Güneş battığı andan itibaren bütün hacılar Müzdelife vakfesi için otobüslerle Mina’ya kadar geldik. Orada bize ayrılan çadırlara yerleşmiştik.
Mina’da yatsı namazı vakti girdiğinden, Müzdelife vakfesini yaparak dualarımızı yaptık. Yatsı namazı vaktinde, önce akşam namazını, sonra yatsı namazını birleştirerek kılmıştık. Buna “cem-i tehir” deniliyor. Böylelikle bir sünneti daha yerine getirmiş olduk.
Mina’dan cemerat dediğimiz şeytan taşlama yerlerine yürüyerek hareket ettik. Her bir adımda teşrik tekbirleri, telbiye, tesbihat, zikrullahı dilimizden düşürmüyorduk.
Foto : 11 – Mina’dan Cemerat’a Tünelden Giden Kafiledeki Hacılarımızla.
Tünellerden geçerek Cemerat’a geldiğimizde gece 01.45 gibi idi. Topladığımız taşların 7 tanesini büyük şeytana attık.
Cemerat’ta tek yönlü ve çok katlı köprüler üzerinden, şeytan taşlama planlamasının yapılması takdiri şayandı. Çünkü bir zamanlar bu şeytan taşlama da yüzlerce kişi izdiham nedeniyle vefat ettiğini biliyoruz.
Foto : 12 – Cemerat’ta Büyük Şeytan Taşlama Yeri.
Gece saat 02.15 gibi, kafile başkanı “bu gün için vazifenin tamamlandığını, bundan sonra yürüyerek otele istirahat etmeye gidilmesi gerektiğini” söyledi. Biz de 5 arkadaş kafile başkanından otele dönmek yerine, Kabe’ye kendi imkanlarımızla gitmek istediğimizi ifade ettik.
Bize “kendisinin kafilede ki hacıları otele sağ salim ulaştırma sorumluluğunun olduğunu” söyleyerek “elbette sizler ayrılıp Kabe’ye gidebilirsiniz” ifadesi bizleri sevindirmişti. Bunun üzerine, 5 arkadaşımızla Kabe’ye gitmek için yola revan olduk.
Zira; ziyaret tavafı ve say-i kendi imkanımız ile yapacak, sabah ve kurban bayram namazını Kabe’de kılmak istiyorduk. Bu, her hac vazifesini yapan kişiye nasip olmazdı.
5 arkadaş Cemerat çıkışında ilk bekleyen taksilerden fiyat alarak ilerledik. Kâbe’ye doğru yürüyerek, 150 metre gittiğimizde kişi başı 100-120 riyalden, 30 riyale kadar fiyatı indirmiştik.
Taksi şeförüne, “Kabe’ye yetişip yetişmeyeceğimizi” sorduğumuzda, “hiç tünelden geçmeden, Mekke’nin dar yollarından, tepeden geçerek ulaşımı saylayacağını” söyleyince heyecanlanmıştık. Ve aynen öyle de yaptı.
Bizleri daha önce hiç görmediğimiz, engebeli ve dik arazilerden giderek, tepelerden ilerleyerek kısa zamanda saat; 03.00 gibi Kabe’ye/Mescid-i Harama ulaştırmıştı.
Mescid-i Haramda, Peygamber Efendimizin evinin tam karşısında Ebu Cehil’in evinin olduğu yere, tuvalet yapmışlardı.
Burada abdestlerimizi tazelemek istedik.
Foto : 13 – Peygamberimizin Doğduğu Ev.
Lakin; tazeleme anında sıvı sabun kullanmamak gerektiğini unutmuşuz. Bizleri hemen uyardılar. Ancak, cezadan kurtulamamıştık. Kabe’nin temizliğini yapan görevlilere 20 riyal ceza bedelini verdik. Kabe’de, ziyaret tavafımızı ve ziyaret sayımızı yaparak akabinde, tehettcüd namazlarımızı kıldık.
Kabe’de gece 03.00 den itibaren, hiç ara vermeden yapılan teşrik tekbirleri yeri göğü inletiyordu. Teşrik tekbirlerini, müezzin söylüyor, sonra susuyor, bu kez cemaat yüksek sesle başlıyor ve hep birlikte söylüyorduk. Aynen bu şekilde sırayla, güneş doğuncaya bayram namazına kadar devam etti.
Foto : 14 – Kabe’de Ziyaret Tavafı ve Say’ı
Kabe’ de sabah namazı ve kurban bayram namazını, huşu içinde kıldık. Çok şükür bizlere nasip etti. Tüm isteyen hacılarımız da nasip etsin inşallah.
Cemerat’ dan, otele dönen kafile de ki hacılarımız dinlendikten sonra Kabe’ye giderek ziyaret tavafını yaptıklarını öğrendik. Öğle ’den sonra saat:15.00 gibi kurbanlar kesildiğinin haberi gelmesi üzerine traş olarak ihramdan çıktık.
Otelde kafile başkanı ile karşılaşıp hasbihal ettiğimizde kendisi de kurban bayram namazını Kabe’de kıldığını söyleyince çok şaşırmıştık. Zira; kafileyi Cemerat’dan yürüyerek otele ulaşımını sağlamış, akabinde yine otelden yürüyerek Kabe’ye gelmiş. Ziyaret tavafı ve ziyaret sayinı yaparak, sabah ve bayram namazını kıldığını bizlere ifade etmişti.
Biz; Kabe’ye taksi ile gitmemize rağmen, kafile başkanı cemarat’dan otele, otelden Kabe’ye yürüyerek, uzun bir mesafe gidebilmişti. Kendisine “vücudunuz buna bünyeniz nasıl dayandı ?” diye sorduğumuz da kendisinin “on yıldan beri, düzenli spor yaptığını” söylemesi ile şaşkınlığımızı gidermiş olduk.
Foto : 15– Kabe’de Ziyaret Tavafı Sonrası Bayram Namazı
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.