Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

ÇALIŞMAK TENBEL OLMAMAK

Başarının sırrı çalışmaktadır. Çalışmak insanı özgürleştirir. Çalışmayan insan başkalarına yük olur. Bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v) “Sizin hayırlınız  dünyası için ahıretini,ahıreti içinde dünyasını terk itmeyip her ikisinde de, hakkını alan ve  İnsanlara yük olmayanınızdır, buyurmaktadır. Atalarımızda ne güzel söylemişler. “Çalışan insan aç kalmaz, Çalışan demirde pas tutmaz”                                                               

 

            Hz. Ömer (r.a) de çalışmayan ve tembel olanlar için “Gökten ne altın yağar nede gümüş”. Bizlerin bakmak ve beslemek zorunda olduğumuz ailemiz ve aile fertlerimiz için çalışmak onların beşeri ihtiyaçlarını karşılamak, dinimizde farz kılınmış ve ibadet sayılmaktadır. Bu konuda merhum M.akif Ersoy’da  “Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası” demektedir.                                              

                                                                                                            

           Sırtında yaşadığımız dünyamız saniye bile şaşırmadan kendi mihveri etrafında dönerek, hareket ediyor ve biz insanlara da gündüzün çalışma geceleri de istirahat etme imkânı sunmaktadır. Gökteki güneşte 149,5 milyon km, mesafeden ışınlarını dünya sathı üzerine yayarak, hizmet vermektedir. Varlık âleminde çalışmayan hiçbir şey yoktur ki, Maddenin en küçük parçası olan atomun çekirdeği etrafında elektronlar şaşmadan hareket etmekte olduklarını ilmi kaynaklardan öğrenmekteyiz. Varlık âlemi bizlere hizmet vermekte iken biz neden tembel olalım!

           Kur’an-ı kerim Necim süresi ayet.  39. 40.41.42 de “Bilsin ki insan için çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da ileride görülecektir. Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.” Buyrulmaktadır. İnsanın Çalışmasının boşa gitmeyeceği emeğinin karşılığını kat bekat verileceği bildirilmektedir. Öyle değilmi? Eken, diken alın, teri döken, emeğinin karşılığını hem dünyada ve hem de ahirette alma hakkına sahiptir.                                                                                          

            İslam dininde dilenmek yoktur çalışmak vardır. Bir hadiste Peygamber efendimiz (s.a.v)  “kişinin yediği en hayırlı yemek, elinin emeği ile yediği ve kazandığı yemektir.”buyurmuşlardır.                                                                                 

Resulullah (a.s.v) efendimize yardım için gelen bir adama “Senin evinde satılık için ne var diye sordu”  o,gelen kişide “evimde bir kilim ve birde su kabım var dedi” bunun üzerine rasulullah efendimiz (s.a.v) de bunları,  iki dirheme sattı ve bunların bir dirhemine balta diğer bir dirhemine de yiyecek al buyurdu. Çalışmaya başlayan bu zat balta ile 15 günde 10 dirhem para kazandı. Rasulullah efendimiz bu adama “ Çalışmak dilenmekten daha iyi değilmi?”  buyurdu      

                                                                                                                                                  

 

             Yüce dinimiz çalışıp kazanmaya çok önem atf etmektedir. Bir hadisi şerifte “Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünyana, yarın ölecekmiş gibide ahıretin için çalış” buyurmuşlardır.                                                                                                 

           Peygamber efendimiz (s.a.v) bir duasında “Ey! Allahım tenbellikten, acizlikten, korkaklıktan cimrilikten borcun bana galip gelmesinden sana sığınırım” buyurmuşlardır.                                                                                            

           Yurdumuzda ben ne iş yapayım iş yokki, demeye kimsenin hakkı yoktur kanaatindeyim.  Boşa akan nehirleri, üç tarafı denizlerle çevrili, dört ikilimin hâkim olduğu yurdumuzda, iş bulamayanlar, dünyanın hiçbir yerinde iş bulamazlar düşüncesindeyim. Toprağına neyi atsan ve neyi diksen karşılını kat be kat vermektedir. Bizim dinimizde, ilk emİr “ oku” diye başladığı ve “ hiç ölmeyecekmişsin gibi dünyana, yarın ölecekmiş gibide ahiretine çalış…” Fermanını veren dinin mensuplarına tembel olmak çalışmamak hiç yakışırmı?  . Merhum Ziya paşanın bir şiirinde dile getirdiği gibi “Diyarı küfrü gezdim mamureler gördüm, diyarı İslami gezdim harabeler gördüm” demiştir.

                  Kasas süresi ayet 77 de “Allah’ın sana verdiğinden (onun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste;ama dünyadan da nasibini unutma” buyrulmaktadır. Yine, Cuma süresi ayet 10  “(Cuma) namazı kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfünden isteyiniz ...” Buyurulmaktaddır. Erkek ve kadının meşru alanlarda çalışması konusunda Ali İmran süresi ayet 195 de “…İster erkek ister kadın olsun benim yolumda çapa gösterenlerden hiç kimsenin çapasını boşa çıkarmayacağım” beyanı yer almaktadır. Peygamber efendimiz (s.a.v) de bir hadislerinde “iki gününü denk yapan aldanmıştır. Buyurmuşlardır. Allah’a emanet olunuz.                                               

                                                        

Bu yazı toplam 2656 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.