Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)
AŞIRI HIRS ve TAMAH RUHİ BİR HASTALIKTIR.
Hırs nedir? Hırs bir şeyi şiddetle arzu etmek, sonu gelmeyen istek ve “aç gözlülük" gibi anlamlara gelmektedir. Hırs; başkalarının malına, canına, mevkiine ve şerefine göz dikmektir.
Hırs insanı tamaha sürükler, tamahta, sahibini felakete götürür. Hırs, sadece ferdin dinî, ahlâkî ve psikolojik hayatına zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda, sosyal hayatın düzenini de bozar. Hırs aşırı derecede mevki’e ve şöhrete düşkünlüktür.
Hırslı insan dengesiz, yersiz problemler üretir. Hırs, Ölçüsüz isteklerdir. Hırs yasaklara uymamaktır. Hırslı insan hepsi benim olsun diyenlerdir. Aşırı hırslılık, başkalarının haklarına saygısızlıktır.
Aşırı hırs ve Tamah, sahibini felakete götürür. Ölçülü hırs de, çalışmaya, meşru kazanca sevk eder. Hırsını kontrol edenler adaletten doğruluktan, ayrılmayanlardır. Aşırırı hırs tedavi edilirmi? Hırsın tedavisi manevi, ahlaki, edebi metotlarıyla mümkün olduğu ilgili kitaplarımızda yer almaktadır.
Hırs ve tamah insanın, yaratılışından itibaren vardır. Âdem (as) cennette iken Allah’ın yasakladığı ağaçtan (meyvesinden) yemeyin emrine uymayarak yasak olana tamah edip, yediğinden dolayı cennetten uzaklaştırıldığı bakara süresi 25-26. ayetlerinde yer almaktadır.
Mal hırsına ve tamahına kapılan ashabı kiramdan Sağlebe (ra) ibadetine düşkün, cami güvercini olarak vasıflandırılırken, Peygamber efendimiz (sav)’in duası sayesinde koyun sürülerine sahip olunca, camii ve Cuma namazlarını da terk etti, malının zekâtını da vermez oldu. “onlardan( münafıklardan) kimi de eğer Allahh (cc) lutuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka vereceğiz. Ve elbette biz Salihlerden olacağız! Diye Allah’a and içti. Fakat Allah lutfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah’ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.(Tövbe süresi, Ayet, 75-76
Başka bir örnekte, Musa (as)’in amca zadesi, olan, Karun, Musa (as)’a iman etmişti. Zamanla çok zenginleşti, Fakat kıskançlığı ve mala olan hırsı ve tamahı yönünden münafıklığa yeltendi. Zamanın en azılı düşmanı olan fıravnın emrine girdi. O kadar fazla zenginleşti ki, hazinelerinin anahtarları birkaç deve yükü kadardı. İlim ve servet sahibi olması da ona fayda vermedi. Hırsı ve tamahıyla birlikte yerin dibine battı kaybolup gitti. (Ankebut süresi ayet 76 tefsiri)
Tamahla ilgili bu konuda Peygamber efendimiz (sav) bir hadislerinde “ Men tama’a zelle, men kanea azze” bir kimse tamahkâr olursa zelil (rezil) olur, bir kimsede kanaatkâr olursa aziz( şerefli ve güçlü) olur,” buyurmuşlardır. Başka bir hadis’i şerifte ise “ Bir koyun sürüsüne Salı verilmiş iki aç kurdun koyunlara verdiği zarar, servet ve mevkii düşkünü bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.” (Tirmizi,züht,30”
Adamın birisi Peygamber efendimize(sav)’e gelerek şöyle bir soru sordular “İnsanların iyisi kimdir yarasulallah ?” Peygamber efendimiz (sav) de cevaben “ Uzun ömür yaşayıp hayatını iyi işler yaparak geçiren kimsedir. Aynı adam bu defa soruyu şöyle sordu “ İnsanların kötü olanı kimdir.” Peygamber efendimiz (sav) bu soruya da şöyle cevap verdi “ uzun ömürlü olup bütün hayatını kötü işlerde harcayan kimsedir.” İnsan onurunu zedeleyen, aşırı hırs ve aç gözlülükle, yaşayanlar, Allah nezdinde iyi olarak kabul edilmeyenler olarak, bu hadisin muhtevasında yer almaktadır.
Hırslı insan makam, şöhret ve mevkie düşkün olduğundan türlü huzursuzlukları ürettikleri bazı kaynaklardan öğrenmekteyiz. Elmalı tefsirinde, bu konu şöyle yer almaktadır. “ Hırslı insanın kendisine bir şer dokunduğu zaman aşrı sızlanır, feryat eder, dayanamaz, başkalarından yardım bekler. Bir hayır, yararlı bir işe kavuştuğunda, kıskanır. Kıskançlığından dolayı kimseye bir şey vermek istemez. Ağladığı sızlandığı günü hemen unutur. Biraz güç kazanınca da, kimseye bir habbe, hiçbir şey vermek istemez. Hayra mani olmak için sımsıkı bir afacan kesilir. Hayra arkasını döner. Eline geçeni yığmaya, saklamaya çalışır.” ( Mearic süresi 19-21. Ayetlerinde) Bir atasözünde“ Çok tamah sahibini aç bırakır”denilmektedir.
Maverdiye göre; hırs hastalığından kurtulmanın yolunu şöyle açıklamaktadır. “Hırslı olmak, daha çok yoksulluktan ileri gelmektedir. Dengeli gelir dağılımıyla refahın yaygınlaşacağı, böylece ülke imkânlarından zenginlerle birlikte fakirlerinde pay alacağını: bununda yokluktan kaynaklanan kıskançlık ve düşmanlığın ortadan kalkacağı bireyler arasında kaynaşmanın artacağını” açıklamaktadır. (Diyanet vakfı ilmihali cilt 2 sayfa, 540) Bir hadisi şerifte “ insanoğluna bir dere dolusu mal verilse ikincisini ister, ikincisi verilse üçüncüsünü ister. İnsanın karnını toprak doldurur” buyrulmaktadır. Hırs hayır yapmada ve ilim tahsilinde güzeldir. Bu doğrultuda Peygamber efendimiz (sav) iyilik peşinde koşan bir kişiye "Allah hırsını arttırsın" diye düa etmiştir. (Buhârî, Ezan, 114;
. Aşırı hırstan ve aç gözlülükten, Mevla bizi korusun. Allah’a emanet olunuz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.