Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

YILBAŞI VE GECESİ

 

 

               Yılbaşı demek bir yıl (365,6) günün bitmesi ve yeni bir yıla başlanılması demektir. Yılbaşı; geçen yılın olaylarından tecrübe kazanılarak, yeni yıla daha canlı, planlı ve programlı bir şekilde girilmesi, demektir. Yılbaşı: günler, aylar ve zamanların, bilinmesi, bir takım anlaşmaların, taahutlerin yerine getirilmesi, devletlerarası ilişkilerin ifası yönünden faydası ve gerekliliği ortadadır.                                                                                                                                    

                Başka bir deyimle yılbaşı: bazı kimseler yönünden, barlarda ve gazinolarda yüksek fiyatlarla, günler öncesinden, yerlerin ayrıldığı, içki masalarının kurulduğu, kumar masalarının hazırlandığı, sarhoşluk naralarının atıldığı, trafik kazarlıyla canlara kıyıldığı, bir zaman dilimidir. Yılbaşı:  “Noel” baba yortusuyla çamların katliam yapıldığı ve çam ağaçlarının dibinde mutlulukların arandığı mevsimdir. Geleceğe mahmur kafayla, hayali umutlarla bakıldığı bir gece diye biliriz.

               Büyük konstantin eskiden putperest iken, miladi (313)cü, senesinde Hıristiyanlığı kabul etmiş.  Putperestlikten birçok şeyleri de Hıristiyanlığa soktu. Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralığı yılbaşı kabul etti. Hz. İsa’nın kurtarıcı tanrı olduğuna inanan Hıristiyanlar da, Hz. İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğunu kabul ettiler (!). Sonunda bu geceyi miladi yılbaşı ve Noel olarak hersene kutlamaya başladılar. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)

           Hz. İsa’nın doğumu 6 Ocak’ta, müneccim kralların tapınması ve İsa’nın vaftizi ile birlikte kutlayan Doğu Hıristiyanlığı da 25 Aralık tarihini aziz Lonnes Khrysos Benimsemiştir. (Büyük Laruss Ans.)

    Buna karşılık Ermeni kilisesi Noel’i hiçbir zaman kabul etmedi ve Hz. İsa’nın doğumunu 6 Ocak’ta kutlamayı sürdürdü. (Ana Britanica Ans.)

                                                                                                                                                    

            Miladi tarih, 6. yüz yıla kadar bu takvim, hiç kullanılmamıştır. Milattan sonra 525 tarihinde “Dens” adında bir rahip miladi tarihi kullanmıştır .“NOEL” günü belli olmayınca da  “Noel’”in efsaneden öte geçmediği görülmektedir. Müslümanların “Noel” gününde bir birlerine hediyeler göndermeleri “ Noel” kutlamaları Hıristiyanlara has bir gelenek olduğundan onlara benzememek için dinimizce doğru görülmemiştir.

                 Bu konuda Hüd süresi ayet 113 de “ Zulmedenlere meyl etmeyin;sonra size ateş dokunur(cehennemde yanarsınız)..” buyrulmaktadır.Bir hadisi şeiftede “Her hangi bir kimse bir kavme benzerse, oda onlardandır” beyanı yer almaktadır.

                     Yılbaşı:   Ülülazm ismile maruf  (bilinen)  İsa (a.s) ‘ın doğum günü olarak kabul edildiğinde; dinimize ters düşen içkili, kumarlı, danslıbir yılı kutlamaya kalkışmak, haramları irtikâp etmek anlamına gelmezmi? Bir Müslüman için, bu durum doğru bir davranış olmasa gerek.             

                       Biz Müslümanlar dinimizin emri gereği İsa (a.s.)’ın zamanı itibariyle Allah tarafından gönderilen hak peygamber olduğuna inanırız. Bu doğrultuda kur’an-ı kerim bakara süresi ayet 285 de müminlerin geçmiş peygamberlerin hepsine zamanları itibariyle iman etmelerinin gereğine işaret edilmektedir.                                               

          iman edilmesi gereken peygamberlerden biriside İsa (a.s) dır.Biz Müslümanlar uygun düşen O,Peygamberin şanına layık,bir şekilde, ibadet yaparak ve O, peygambere  salavatı Şerifeleri getirerek yılbaşı gecesini geçirmektir.

                     Müslümanların dini yılbaşı hicri yıldır. Hicri yıl Hz. Peygamberin (s.a.v) Mekkeden Medine ye hicret ettiği, Muharrem ayıdır. Bu hicri yıl Hz. Ömer(r.a) zamanında yürürlüğe girmiştir. Miladi yılda güneş esas alınmış olup 365,6 gün olarak kabul edilir. Hicri yılda ise, ay esas alınarak kameri yıl denilir. Kameri yıl; güneş yılına göre 10 gün önce gelir. Her iki yılda bizlere, milletimize, vatanımıza ve tüm insanlık âlemine,  hayırlara vesile olmasını Cenanab’ı haktan niyaz ederim. Allaha emanet olunuz.                                                                                               

                                                                             

                                                                                                                                                                                                                                                    

Bu yazı toplam 3165 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.