Güzel Çubuk"un güzel insanlarına…

Çubuk Haber"de yazmaya başladığımdan beri hemen her yazım polemik konusu edilerek zaman zaman şahsımla ilgili, arada bir üzülerek ifade etmek gerekirse ailemle ilgili olumsuz ipe sapa gelmez yorumlar yapıldı;  diyemiyorum çünkü hakaretler yapıldı. Uysal koyun değiliz ama devamlı sütre arkasından ve bel altından vuranların olduğu dünyada bundan başkasını da beklemek saf dillilik olurdu. Yazdık kimsenin tenkitleri ile kalemimizi ve dilimizi engelleyecek değiller di. Öyle de oldu.

Bu yazımızda teşekkürlerimi iletmek istedim ve bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. İlk teşekkürümüz benim yazı hayatımı yakinen bilen dostum, arkadaşım ve yol arkadaşım olduğunu bildiğim Çubuk Haber sitesinde benim yazmamı isteyen Dr. Tuncay Acehan"adır.

İkinci bir teşekkürüm ise Çubuk Haber sitesinde editörlük yapan kardeşlerimedir. Onlar da benim yazılarım yüzünden çok uğraştılar belki yapılan yorumlardaki galiz sözleri ayıkladılar bize yansıtmamaya çalıştılar. Onlara da bu vesile teşekkür ediyorum.

Diğer bir teşekkürüm ise ilk günlerde şiddetli tepkiler vererek her yazdığımız altında “öküz altında buzağı arama” hastalığı olan ancak sonradan benimle yazılı da olsa helallik dileyen dost insanadır.

Yazılarımızı uzak yerlerden takip ederek her yazımda beni destekleyen diğer dostlar da alınmasınlar onlara da çok hem de çok teşekkür ediyorum.

            Türkiye genelinde siyasi bir hareketin içinde hem de tam merkezinde bulunmuş birisi olarak Çubuk"ta siyasi düşüncelerimin olmadığını dostlarım bilirler. Ancak defaten söylememe rağmen hala ve de ısrarla belediye başkanlığı adaylığım için bekleyenlere de teşekkür etmek istiyorum. Sağ olsunlar, Varolsunlar… Belki gönüllerinden geçiyorumdur. Düşündükleri için de teşekkür ederim.

Peki, bundan sonra ne olacak? Yazı hayatımız elimiz kalem tuttuğu sürece, gözümüz gördüğü aklımız erdiği sürece devam edecektir. Anadolu"da bir tabir vardır “Misafire git denilmez, atının arpasını keserlermiş” İşte Çubuk Haber için yazdıklarım ve söyleyeceklerimin burada noktalanmasını istiyorum. Yazılarımıza nokta koymanın zamanının geldiği ve Çubuk Haber"in benim yazılarım yüzünden zarar görmesini istemediğim için bu sefer “Elveda!” diyoruz.

Evet. Ayrılmak zor bir mesele. Ama bu dünyada da sonuçta misafir sanatçı değil miyiz? Yönetmenin verdiği rolümüzü oynamaya gayret etmiyor muyuz? İşte her güzel şey gibi bu işimizin de sonu geldi. Şairlerin ayrıcalığı normal söylenen bir cümleyi değişik yorumlara sebep olacak şekilde söylemesidir derler. İşte biz de sanırım “Akşama yakalandık !” gibi.

Şunu da buradan açıklamalıyız ki yolu sevgiden geçen herkes ile her zaman görüşmeye devam edeceğiz. Bugün burada yarın başka yerde yazarız, çizeriz bizim işimiz bu. Birileri çıkıp bizim Bilardo Milli Takımını Mısır"a götürmemizi Ak parti iktidarının nimeti olarak görüyor ve yorum yapıyorsa onları buradan Allah"a havale ediyorum. Cahillik başa beladır. Sivil Toplum Kurumlarına yöneticiler seçimle gelir seçimle giderler. Yani Türkiye Bilardo Federasyonuna atama ile gelmedik. Alnımız açık yola devam ediyoruz.

Türkiye Yazarlar Birliği Denetleme Kurulu Başkanlığı görevine de; Çocuk Edebiyatçıları Birliği Genel Başkanlığı"na da; Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Mütevelli Üyeliği görevine de; hep seçim neticesinde geldim. Türkiye Bilardo Federasyonu"nda benden başka seçimle gelen üyelerimiz de mevcut. Milli Takım kafilesinde içinizden birisinin başkan olarak görevlendirilmesine bile saygısı olmayanlara söyleyecek bir söz bulamıyorum.

Buradan yazdığım ilk günden beri benim için yapılan “Yorum” ları okuma zahmetine katılan editörümüz Osman Şahbudak"a da bu yazımıza yorum almamalarını istirham ediyor, selam ve sevgilerimizin güzel Çubuk"un güzel insanlarına olacağını belirtiyorum.

Gününüz AK;

Geleceğiniz AYDINLIK olsun.