
Av.İbrahim TAŞKESTİ
Unutmayalım ki gözlüğümüzün camı kirliyse ...
Sevgili Çubuklu Hemşerilerim.
Yaklaşık bir yıldan fazla süredir dilimiz döndüğünce amatör olarak
bazen, her gün konuşa konuşa bitiremediğimiz çubuğun sorunları ile ilgili
bazen, ülkemizin içerisinden geçtiği nevi şahsına münhasır sorunlarla ilgili
bazen de değişik vesilelerle kişisel kanaatlerimizi paylaşıyoruz.
Bugün kü yazımızda da özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde
bir çubuklu birey olarak
duruşumuzun muhasebesini yapalım istiyorum.
Ancak bu muhasebeyi kendi zaviyemizden/çubuk merkezli değil.
standart /olması gereken ölçüleri kullanarak,
yani insandan insana, yöreden yöreye, çağdan çağa değişmeyen terazi ve ölçü
* * *
Ne yazık ki günümüzde herkesin kendine göre bir değeri, ölçüsü var.
Daha doğrusu standart ölçü (metre, kilogram,iyi, kötü, demokrasi, laiklik, egemenlik ) kağıt üzerinde sabit ama;
Yüreklerde, beyinlerde, uygulama ve algılamada, değişken.
Herkesi kuşatan belirlenmiş ölçüleri kullanmak bazı insanların işine gelmiyor.
Doğru yerine yanlış tartan teraziler kaplamış ortalığı.
İş ayyuka çıkınca, ölçüleri kendisine uydurmak için bahaneler hazır.
Sözün özü inandığı gibi yaşamak yerine yaşadığı gibi inanmaya başlıyor. Kendini haklı çıkaracak nedenler uyduruyor.
İnsanlar yaptıkları her yanlışa bir kılıf buluyor.
İşin kötüsü kendindeki yozlaşmayı, olumsuza gitmeyi fark edemiyor.
Bir bakıyorsunuz bir yerlere ulaşınca ilkelerden, değerlerden eser kalmamış.
* * *
Tamamen olumsuz bir tablo çizmeyelim, sağlam teraziyi/onurlu duruşu bir ömür boyu elinden düşürmeyenler yok mu?
Elbette var. Ama ölçüsü bozuklar cenahından bakılınca
Bunlar beceriksiz, saf, hatta enayi gibi görülüyor.
Peki ne yapmalıyız?
Kendimize göre ölçüler uydurarak şu fani dünyada
ne pahasına olursa olsun
Dünyevi menfaat, bol para ve en üst makam/unvanlar
kazanmaya mı yönelmeliyiz.
Yoksa sapasağlam teraziye bir ömür boyu tutunup
onurlu ve etrafı için faydalı bir yaşamı mı seçmeliyiz?
Eminim bu yazıyı okuyan herkes onurlu bir yaşamı tercih edecektir.
* * *
Sözü buradan problemlerle boğuşan ve sahipsiz kaldığı
sıkça konuşulan Çubuğumuzun yüksek yararı için
somut bir noktaya taşımak istiyorum.
Sitemizin kıymetli yazarlarından Sn. Erbay KÜCET Beyin de 25 Haziran 2008 tarihli yazısında mizahla karışık çubuğumuza özgü bir tespiti vardı. Sevgili dostlar nedendir anlamadım ama yazılarımızda dedikodu veya benzeri ifadeler olduğunda okunma sayısı artıyor. Diğer taraftan ciddi kaleme almaya gayret ettiğim yazılarımız üzülerek ifade edersek okunmuyor. Onun için yazımızın başlığını ilginç atmaya gayret ediyoruz ki yanılıp da okunsun diye..."
Sayın Erbay BEYin dikkat çekmek istediği; yanlış anlamamışsam; Çubuğumuzda, ciddi konularda işin esasına ilişkin yazılar
kaleme alındığında rağbet görmediği,
örneğin kimin belediye başkan adayı olacağı tartışmalarında
deyim yerindeyse dedikodu ve isimler bazında yapılan tartışmalara
rağbetin daha çok olduğu yönündeydi.
Bu tavır ve duruşumuzun tartışılması gerektiğini düşünmekteyim.
Çubuğun geçmiş/geleceğinde çok önemli yer tutan/tutacak
belediye başkan aday adaylarının tartışılması
veya muhtemel aday olacak isimlerin
çubuk gündemine bu yöntemle servis yapılması ne derece doğrudur.?
Belediye başkan adaylığı tartışmalarının
Sadece slogan ve isimler bazında,
sayısal loto oynar gibi veya fal bakar gibi veya
bir takım tutma tarafgirliği ile rakip olarak görülen isimleri
karalayarak, spekülatif ve dedikoduya dayalı, , bir yaklaşımla
gündeme alınması Çubuk açısında ne derece sağlıklıdır?
* * *
Bana kalırsa öncelikle ÖLÇÜLER/İLKELER/PRENSİPLER konuşulmalıdır.
Yılların ihmalinin, beklenen elinde sihirli formülü olan
KURTARICI bir isimle çözülmesinin mümkün olmadığı
Yerel ve Genel anlamda kalkınmanın kurallarının
ve gerekliliklerinin ne olduğunun
aşağı yukarı ölçü ve standardının belli olduğu,
Çağdaş, başarılı Yerel Yönetim anlayışının geldiği son nokta olan;
Katılımcı, şeffaf, hesapveren, kolektif ve takım oyunu oynayan
Ve bunun sonucu ORTAK AKIL a kolaylıkla ulaşabilen
Belediyecilik anlayışı Çubuk Kamuoyunda iyice tartışılmadan
geçiştirilecek bir aday belirleme süreci
daha önce yapılan hatalara yenilerinin eklenmesinden;
tekrar gelen gideni arattı dedirtmekten başka bir sonuç doğurmayacak,
Çubuklu açısından kendisi için BELEDİYE BAŞKANI değil de
BELEDİYE BAŞKANI için Çubuk kısırdöngüsü maalesef yine kırılamayacaktır.
* * *
Açtığımız bu parantez ve açıklamalar ışığında
şayet bir aday tartışması ve arayışına girilecekse; o zaman
Sn. Erbay üstadımızın yazılarında sık sık tekrarladığı gibi Çubukta cefakar çubuklu anaların nice erdemli/akil/donanımlı belediye başkan adayları doğurmuş olduğuna şahit oluruz.
Bu nedenle diyorum ki onurlu bir yaşam ve "sağlıklı bir duruş" için
öncelikle kendi terazimizi, ölçümüzü kontrol etmeliyiz.
Kendi ölçülerimiz doğru olduğu müddetçe Çubuğumuzda da
Ölçüsü doğru sayısız adaylar çıkacaktır.
Unutmayalım ki gözlüğümüzün camı kirliyse temizi kirliden ayırmak zorlaşacaktır.
Selamların en güzeli ile...