UMUDUMUZ OBAMA

Hoş geldiniz Sayın Obama ülkemize. Gerçi gelişinizle biraz trafik karıştı, yollarımız kapandı ama olsun “size değer” hoş geldiniz. Yeni bir umuda ihtiyacımız vardı.

Çevremden duyduklarım, ekrandan izlediklerim ve yazılı basından okuduklarım kadarı ile çok sempati toplayan ve gerçekten de güler yüzüyle benim de sempatimi kazanan ilk ABD başkanı. Bu sempati duygusunun arkasında eminim Müslüman bir babanın oğlu olması ve yıllarca ezilmiş bir topluma ait, yani siyahi bir insan olmasının etkisi yadsınamaz. Tabii ki Bush gibi bir Başkandan sonra gelmiş olması ise başlı başına bir sempati ve umut unsuru.

Obama neden umut;

Bir kere her zaman gülen yüzü ile korkutan liderlerden daha üstün bir vasıf sahibi. Ve beklentilerimiz tüm dünya gibi, savaşlara dur diyebilin lütfen, dünyamız elden gidiyor, küresel ısınma, doğal kaynakların yok olma tehlikesi altında olması, gelecek nesillerimizin belki içinde yaşayacak bir dünyalarının olamayacağı tehlikesini düşünerek bir şeyler yapabileceğinizi biliyorum ve dünyamız adına destek bekliyorum. Irak’ta, Filistin’de ölen binlerce insanı, yetim kalan çocukları, yıkılan ocakları düşünerek silahsız bir dünya inşa edebilecek misiniz yeniden, bunu tüm insanlık gibi ben de gönülden istiyorum. Bütün ülkelere tarafsız yaklaşıp, herkesle aynı uzaklıkta ve aynı yakınlıkta olabilecek misiniz, bunu da kendi ülkem adına istiyorum. Adil bir dünyada yaşamak hepimizin hakkı. Üzerimize kara bir bulut gibi çöken ve ülkemizi de derinden etkileyen küresel kriz için de yeni projelerle çözüm üretebilecek misiniz? Biliyor musunuz bizim ülkemizde milyonlarca işsiz insan var, ve her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor, patronlar krizi bahane ettikçe işçi çıkarıyor, yeni yeni insanlar işsiz kalıyor, ve her bir çalışanın ortalama beş kişiyi temsil ettiğini düşünürsek ne kadar çok insan açlık tehdidi altında yaşıyor, bunun için ne yapmak gerekiyorsa yapabilecek misiniz?

Tüm bu isteklerimize “Yes” mi diyorsunuz, öyleyse bir kez daha hoş geldiniz güzel ülkemize, umut getirdiniz.