Sevgili Çubuklu hemşehrilerim öncelikle hepinizin mübarek Ramazan ayını kutlayarak bu yazımıza başlıyor niyetli olduğumuz şu saatlerde güncelliğinden ve önemine binaen ÇUBUK TURŞUSU’ndan bahsetmek istiyorum.

      Çubuk Festivalinin yapıldığı günlerde Ankara dışında bulunmam nedeniyle TURŞU ve KÜLTÜR festivalinin ilk üç gününe katılamadım. Son günü de akşama doğru yetişebildim. Neler oluyor bitiyor merakıyla herkesin yaptığı gibi ben de stantları dolaştım. Vaktin dar olması nedeniyle bazlama-gözleme-kavurma… stantları değil de özellikle turşu stantlarını gezdim.

      Şüphesiz, gerçekleştirilen  festivalin Çubuk"un yurt içi ve yurt dışında tanıtımına katkı sağlaması açısından güzel bir etkinlik olduğunda herkes hemfikir.

      Ancak Festivali gezdiğim kısa süre içerisinde TURŞU cephesinden büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaştım. Adına festival düzenlenen TURŞU tabiri caizse bu festivalde de ayaklar altındaydı. GERÇEK TURŞU üreticilerinin memnuniyetsizlikleri yüzlerinden anlaşılmaktaydı ve ağızlarından çıkan sözler aynıydı. “İşler ölü, bu festivalde stant paralarını dahi toplayamadık”.

      Gezmeye devam ediyorum, Turşu standının biri 5 Kg’lık turşu petlerini sallayarak 3 tanesi 10 YTL diye bağırıyordu. Festivali gezmeye yeni başladığım için kulaklarıma inanamadım. Turşuyu kendi ektiği ürünlerden imal eden gerçek turşucu bir aileden geldiğim için hemen kafamda hesap yapmaya başladım.

      Gerçek-hakiki, kaliteden ve malzemeden ödün vermeksizin hazırlanacak 5 Kg’lık bir çubuk turşunun maliyeti; 0-1 nolu salatalığın kilosu 1 YTL’ den hesaplandığında; petiyle -tuzuyla-sarımsağıyla-sirkesiyle-diğer baharat ve işçilik ücretiyle ortalama 7-8 YTL’ye mal olmaktadır.

      Nasıl oluyor da 5 kiloluk bir turşu maliyetinin yarı fiyatına satılabilir.?

      Diyelim ki tanıtım amacıyla veya turşu satamadıkları için en azından zararına da olsa stant ücretlerini karşılamak amacıyla veya bir önceki yıldan ellerinde kalan turşuyu çöpe dökmemek için… hangi nedenle olursa olsun bu yola başvuranlara karşı festivali düzenleyen Belediye engel olmalı, gerçek çubuk turşusu üreten turşucuları korumak için gerekli önlemler alınmalıydı.

      Hiç unutmam geçen sene benim Çubuklu olduğumu bilen birisi, Çubuk’a gittiğimde benden kendisine Turşu getirmemi rica etti. Ben de sıfır numara 5 kg’lık salatalık turşusu götürdüm. Teslim ettim ücretini sordu, 10- YTL dedim, bana ters ters baktıktan sonra; kardeşim geçen sene festivalde 5 YTL’ye aldım sen adam mı kazıklıyorsun? Deyince söylediğim rakam hesaplı bir rakam olmasına rağmen dondum kaldım ve söyleyecek bir söz bulamadım. Çünkü kabahat onun değil bizimdi…

      Sonuç olarak buradan festivali organize edenlere söylüyorum. TURŞU adına hangi niyetle etkinlik düzenliyor olursanız olun. Çubuk Turşusuna hayat veren, geleneksel çubuk turşusunun lezzetinden ödün vermeyen gerçek turşucuların hakkını düzenlediğiniz festivallerde lütfen koruyun. Bu işi ciddiye alın.

      Malumunuz festival haberleri basın yayın ve internet haberleri aracılığıyla yurt içini bırakın yurtdışına dahi anında ulaşmaktadır. Festivalde gerçekleşen  bu fiyatlar turşu toptancıları için örnek olmaktadır. Bu rakamlar ortada iken kendi ektiği ürünüyle yüklü miktarda turşu üreten Çubuklu bir gerçek turşucu, Çubuk Turşusunun en büyük pazarı olan Ankara’da, İstanbul Rami’de… Toptancılara kar edebilir bir şekilde turşusunu nasıl pazarlayabilecek.?

      Fiyat konuşulurken bu rakamları bilen alıcılara karşı gerçek maliyetler nasıl izah edilecek. Tüm bunların düşünülmesi gerekmez miydi?

       Son sözüm diyorum ki TURŞU üzerinden festival yapanlar, Çubuk turşusuna patent alarak güya çubuk turşusunun hakkını koruyanlar, sırtına önlük geçirerek turşu imalathanelerinde, salatalık tarlalarında boy boy basına poz verenler;

       Lütfen, gecesini gündüzüne katarak 1-2 ay içerisinde ekip-biçip-turşu kuran, Bundan çoluğunun-çocuğunun geçimini-rızkını sağlayan insanların, kendisiyle iftihar ettiğimiz ve adına festival düzenlediğimiz nefis çubuk turşusunun ayakta kalabilmesi, yaşaması için…       masa üzerlerinde, TURŞU üzerinden seyirciye oynamak gibi kişisel hesaplarla; hakiki çubuk turşusunu ve gerçek çubuk turşucularını harcamayalım.

       Çubukta üretilen değerlerimizin kıymetini bilelim.

        İnsanların emek ve alın teriyle oynamanın vebali çok ağırdır, bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım.

       Bundan sonra gerçekleştirilecek festivallerde GERÇEK ÇUBUK TURŞUSU ÜRETİCİLERİN maddi ve manevi her türlü haklarının korunması için, sorumluluk sahibi makamlar tarafından gerekli önlemler daha dikkatli bir şekilde alınmalıdır, meydan üç beş kişiye bırakılmamalıdır.

       Daha güzel ve daha müreffeh bir ÇUBUK’ta yaşamak ümidi ve dileğiyle…