“Akif, imanını hayatında yaşayan ve her şeyini dini vatanı ve milleti için feda edip ufacık bir karşılık dahi almadan Rabbine sessizce giden adamdır.” (M.Ertuğrul Düzdağ)

İstiklal Marşımızın 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilişinin yıldönümü münasebetiyle Milli Şairimizi rahmet ve minnetle anıyor O’nun yukarıda bir cümleyle özetlenebilecek hayatında ortaya koyduğu eserlerinin; Milletimizin iki yüz yıldır içerisinde debelendiği fikri çıkmazlardan, çöküntü ve buhranlardan kurtulmamıza çare ve işaretler taşıdığına dikkat çekerek;

“Geçmişten adam hisse kaparmış… ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

‘Tarihi tekerrür diye’ tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı ‘tekerrür’ mü ederdi?”   

                                                                             M.Akif ERSOY

 “Kıssadan Hisse” başlıklı yukarıdaki dörtlükte ifadesini bulan; tarihten ders alınmadığı için Osmanlı Devletinin parçalanmasının en önemli nedeni olan “kavmiyetçilik” hastalığı (mikrobu) ve aynı kurguyla vizyona konulan sözde Kürt sorununun çözümü ve anlaşılmasına katkı olur ümidiyle; “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırtmasın“ diyen milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY’a ait Arnavutların Osmanlı Devletine karşı isyan etmeleri üzerine kaleme alınan ARNAVUTLUK YANIYOR şiirini (çığlığını) güncelliği nedeniyle takdirlerinize sunuyorum.

                  ARNAVUTLUK YANIYOR

İşte ey isyankâr unsur, çöküşe giden bu hal,

Seni tahrik eden üç beş alığın marifeti!

Ya neden beklemiyordun bu rezil akıbeti?

Hani milliyetin İslam idi…

Kavmiyet ne!                               

Sarılıp sımsıkı dursaydın milliyetine.

Arnavutluk, ne demek, var mı dinimizde yeri?

Küfürden başka nedir, kavmini sürmek ileri!

Arabın Türke, Lazın Çerkese, yahut Kürde;

Acemin Çinli’ye üstünlüğü mü varmış? Nerde!

Müslümanlıkta “unsurlar” mı olurmuş? Ne gezer!

Kavmiyetçi anlayışı lanetliyor Peygamber.

Onun ruhu en büyük düşmanıdır tefrikanın,

Adı batsın onu İslam’a sokan hilekârın!  

Bin yıl evvel, sonunda gelecekler başa,

Sana söylenmiş iken, doğru mudur şu kargaşa?

Artık ey rahmetli milletim, sabah oldu uyan!

Sana ezanlar az geldi diye ötsün mü bu çan?

Ne Araplık, ne de Türklük kalacak aç gözünü!

Dinle şerefli peygamberin ilahi sözünü:

…………………………………………….

…………………………………………….

Baş başa verin, yoksa sonunuz tam bir felaket.

Ne hükümet kalıyor ortada, ne din ne devlet!

“Medeniyet” size çoktan beridir diş biliyor;

Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.

Arnavutluk bize ibret olacakken, hala,

Ne bu karışık siyaset, ne bu sonuçsuz dava?

Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz…

Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!

Bunu benden duydunuz, ben ki evet, Arnavut’um,

Başka bir şey diyemem işte perişan yurdum!

                                                          6 Mart 1913