Şu günlerde özellikle süriyede gıdasızlıktan, dolayı açlıktan ölüyoruz! Feryadını dünyada duymayan kalmamıştır sanırım.  İnsanlığın var oluşundan buyana yardımlaşma semavi dinlerin hepsinde yer almıştır.

                 Yardım edenler dinimizde övülmüş ve veren elin alan elden daha, mükâfatının üstün olduğu, bu nedenlede bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sa) ‘ El yedil ulya hayrun minelyedissufla/ veren el, alan elden daha hayırlıdır’ buyurmuşlardır.

                Atalarımızda bir sözünde ‘Ne verirsen elinle o gider seninle’ demişlerdir. Bu açlık feryadı buğun Türkiye’mizin komşusu olan Süriyeden gelmektedir. ‘Yanı başında aç yatan var iken, tok yatan bizden değildir.’ Hadisi şerifi doğrultusunda çubuğumuzda yardım kampanyası açılması düşünülmüş ve ‘İHH’ İnsan hakları kuruluşu yoluyla yardım elimizin uzatılması için, çeşitli kuruluşların temsilcileriyle 26.1.2014 günü saat 10 da, Hanımelleri Lokantasında toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Suriye’deki ihtiyaç sahiplerine ne gibi yardımlar yapıla bilinir görüşleri ileri sürülmüş ve Yapılacak yardımların çeşitleri şu yönde oluşmuştur.

•                  1.Gıda maddesi ihtiva eden un, yağ, şeker, makarna çeşitleri, çocuk
•  maması gibi maddeler.
•                  2. Bölümde ise erkek ve kadın giysileri, çocuk giysileri, ,Şarjlı Işıldak, Battaniye,..
• .

 Bu giyimsilerinde, yeni olması görüşüne varılmıştır. 26/1/ 2014 tarihinden itibaren nakdi yardımlarda, Atatürk parkında makbuz mukabili ilgili görevliler tarafından kabul edilmektedir.

            Toplanacak aynı yardımların,5 Şubat 2014 günü Atatürk parkında Çubuk taşıyıcılar kooperatifi tarafından hazır bulundurulacak tırla yüklenmeye başlanılması, 7 Şubat/2014 günü de Cuma namazını müteakiben Suriye’ye hareket etmesi için bir dua ile uğurlanması, kararlaştırılmıştır.

             Cenab’ı hakkın‘ Errahman!’  ismindeki merhamet duygusunu taşıdığımız kanaatiyle, bu yazımızla sizlerin huzuruna çıkmış bulunmaktayız. Gerek Suriye içinde, gerekse Türkyemize sığınmış olan kardeşlerimize yardım etmek hepimizin ahlakı, vicdanı ve imanı bir borç olduğunda şüphemiz yoktur.

         Bizim atalarımız yaşayan her canlıya karşı merhametlerini elden bırakmamışlardır. Kışın karlar her tarafı kapladığı zamanlarda, kuşların açlıktan ölmemesi için yemlerini hazırladıkları ve beslediklerini tarihi kaynaklardan öğrenmekteyiz. Bu asil duygu bizim geleneğimizde mevcuttur. Bir hadisi şerifte pey gamber efendimiz (sav) ‘Irhamu men filardı yerham kumullah/ sizler yerde olanlara( canlı varlıklara) merhamet edinizki, Allahda size merhamet etsin’ buyurmuşlardır.

            Bizim dinimiz merhamet dinidir, sevgi dinidir, yarmışlaşma dinidir. Cenabı hak yapacağımız yardımları kabul buyursun. Allah’a emanet olunuz.