Öğrenmek için sormak erdemlilerin yapacağı erdemli bir davranıştır. Hatadan dönmek te fazilettir.

Her zaman eksiğimizi gidermek ve hatamızı düzeltmek için bilenlere ve ehil ilim adamlarına sormalıyız. Bizim kültürümüzde “beşikten mezara kadar ilim öğrenmek” tavsıye edilmiş ve “iki günü birbirine eşit geçenin ziyanda olduğu” bildirilmiştir.

Allah Rabbülalemin=Alemlerin Rabbidir. Yani sadece insanların değil, canlı cansız, bizim bildiğimiz, bilmediğimiz bütün alemlerin Rabbidir.

Hz. Muhammed de alemlere rahmet olmak üzere gönderilmiştir.

İslam ırkçılığı, kabileciliği reddetmiştir. Din farkı gözetilmeksizin insanların, bir tarağın dişi gibi can, mal, namus ,akıl ve şeref bakımından eşit olduğu ve tecavüzden korunduğu bildirmiştir. İslam, hangi dinden olursa olsun zulmü yasaklamıştır. “Allah zalimleri sevmez. (A.İmran 14)

 Bunlar herkesin bilmesi gereken İslam"ın temel kurallarıdır. Tarih boyunca Müslümanlar, ferdi davranışlar hariç, bu kuralları uygulamaya çalışmışlardır.

Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur: Bütün insanlar Hz. Adem"in çocukları olması itibariyle kardeştir. Buna insan kardeşliği denir. Allah"ın son ve ebedi mesajı İslamı kabul edenler mü"minler de din kardeşidir .Gerek insan kardeşi olsun gerek din kardeşi olsun kardeşlerin birbirinin canına, malına, namus ve şerefine zarar vermesi haramdır . Temel insan hakları dediğimiz bu haklar korunmuştur, himaye edilmiştir. Bütün insanlar Allah"ın kuludur.  İslam"ı kabul edip etmemelerine göre insanlar iki kısma ayrılmıştır. Müslümanlara Ümmet-i icabet= İslam"ı kabul eden topluluk, Müslüman olmayanlara ümmet-i davet =İslam"a davet edilmeyi bekleyen topluluk:Yahudi,Hırıstıyan,Putperest,Budist vs.

Buna göre İslam"a davet etmek için onlarla iyi ilişkide bulunmak , örnek davranışlar göstermek, dürüst olmak, haksızlık yapmamak gerekir. Onları Nahl suresi 125. ayete göre hikmetle, güzel öğütle Rabbin yoluna davet etmek ve en güzel bir şekilde ilişkide bulunmak gerekir.

O halde Maide 51 ve benzeri ayetlerin anlamı nedir? Burada anahtar kavram Türkçeye “dost” diye tercüme edilen “veli” kavramıdır. Veli: Sahip, efendi, birini koruyan, taraftar, iş başında bulunan kimseler demektir.

Bu ayet, zulme uğramaya, aldatılmaya ve çeşitli komplolara karşı müslüman yöneticileri uyanık olmaya çağıran bir ayettir. Ey mü"minler ve yöneticiler, zulme, aldatılmaya, haksızlığa karşı uyanık ve tedbirli olun. demektir

Bu açıklamadan sonra Maide 51 ayetinin tefsirini –doğru anlaşılması ümidiyle- Elmalı"lı Muhammed Hamdi Yazır"ın Hak Dini Kur"an Dili Tefsirinden (bazı açıklamalarla) verelim. Yehud ve Nesarayu Evliya ittihaz etmeyiniz- Onlara veliy olmayınız değil, onları veliy tutmayınız. İ"timad edib de yar tanımayınız, yardaklık etmeyiniz, velayetlerine, hükümlerine, muavenetlerine(yardımlarına)müracaat etmek, Evliyayı umur yapmak (işlerinizi onlara havale etmek) şöyle dursun ıonlara hakiki bir ahbab gibi kemali safvetle(iyi niyetle) itimad edip de kendinizi kaptırmayınız. Velhasıl onları yar olur zannedib de yaranınız gibi sıkı fıkı muaşeretlerine dalmayınız, tuzaklarına düşmeyiniz, hevalarına iştirak etmeyiniz…. Bimnaenaleyh mü"minler Yehuıd va Nesaraya iyilik etmekte, dostluk yapmaktan onlara veliyyüğlemr olmaktan nehyü men edilmiş değil onları veliy ittihaz eylemekten, yardaklık etmekten nehy edilmişlerdir. Çünkü onlar mü"minlere yar olmazlar.” (Elmalı"lı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Din Kur"an Dili(3/1711-1712)