ŞİFÂ AYI RAMAZAN

ŞİFÂ AYI RAMAZAN ORUÇ TUT SIHHAT BUL

GEL KUR’AN-I İLE ŞİFA BULALIM

GEL NAMAZ İLE HUZUR BULALIM

GEL ORUÇ İLE SIHHAT BULALIM

GEL ZEKÂT İLE DERMAN OLALIM

ORUÇ BEDENİN ZEKÂTIDIR.

Fitrenizle Fakirleri Sevindirin Zekâtla Mâlınızı Temizleyin

Fitre vâcip, Zekât farz bir ibâdettir.

Malı zarardan korumanın ilacı zekat vermektir. Zekat malın, Fitre bedenin sigortasıdır

Ramazan ayında yapılması gereken en önemli ibâdetlerden ve islam’ın beş şartından birisi de zekât vermektir.

Hanefî mezhebine göre (Fitre) Fıtır sadakası Hicretin ikinci yılında, Şaban ayında, Zekattan önce vâcip kılınmıştır. fitre, fidye, zekat fakir müslüman'ın hakkıdır.

Allah (C.C) niyetimizi kabul etsin inşaallah

İslam Âlimlerimize göre durumu çok iyi olan insanlarımız fitresini ve zekatını en yüksekten vermesi gerekir.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından alınan kararla 2021 yılına ait

Fitre miktarı: 28 TL

Bu en aşağısı ve herkesin verebileceği olan fitredir. Fakat durumu çok iyi olanlar ve orta halli olanlar vardır. Herkes durumuna göre, cebine göre, lokantaya gittiği zaman yediği yemeğe göre Fitresini Ramazan ayı içerisinde vermesi gerekir.

İLK TERÂVİH İLK SAHUR

HOŞ GELDİN YÂ ŞEHR-İ RAMAZAN

Yüce Rabbimize Sonsuz hamd-ü senalar olsun ki bizleri rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan bir Ramazan’a daha ulaştırdı.

Bu akşam ilk teravihin coşkusunu hep birlikte yaşayacağız.

Bu gece ilk sahurun huzurunu hep beraber tadacağız. Yârın ilk Orucumuzun heyecanını duyacağız. Bir ay boyunca evimize misafir olacak Ramazanı en güzel şekilde ağırlamaya çalışacağız.

Bu ay af ve mağfiret, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, bolluk ve bereket ayıdır.

Ramazan Ayı İmtihan Ayı.

Ramazan bize sabrı, şükrü ve nimetlerin kıymetini idrak etmeyi öğretir. Ramazan, Rabbimize, birbirimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı hatırlatır. Ramazan ayı; ibadettir, rahmettir, af'tır mağfirettir. Ramazan ayı; ruh ve nefis için, birey ve toplum için takvadır. korunmadır. Ramazan ayı; selamdır, esenliktir, sükûnettir,

Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda cennet kapıları açılır,

cehennem kapıları kapanır, şeytanların azgınları bağlanır. (Nesai, Sıyam, 5)

Ey îman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.

umulur ki korunursunuz.

(Bakara Süresi, 183. Âyet Cüz: 2) (Ayrıca: 110. ve 261. Âyetler bk)

Sahur yemeği yiyiniz, Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır. (Müslim, Sıyam, 45)

Ramazan ayı mübarek bir aydır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir.

O gecenin (Kadir Gecesinin) hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.

Allah’ım! Bizleri Regâible sana rağbet eden, Mîraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren,

Kadrini idrak ederek Ramazanın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle.

 

 

Kadir Süresi ve Manası:

Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (Kadr, 97/1-5)

Peygamberimiz Kadir gecesinde şöyle duâ ederdi: Allah’ım affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet.(Tirmizî, Deavât, 84)

Kim ki faziletine inanarak ve mükafatını Allahtan bekleyerek kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. (Hadis- i Şerif)

Bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesi ramazan ayı içerisindedir.

Bu ayda yapılan ibadetlere, diğer aylara göre daha çok sevap verilir.

Ramaz ayı, Kur'an ayı, Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim bu ayda inmiştir. mâdem ki bu ay Kur’an ayı, O halde Kur’an’ı bu ayda çok okuyalım. feyz bereketimizi arttıralım.

Kur’ân, Ramazan ayında indirildiği Bakara Süresinin 185. âyetinde şöyle ifade edilmektedir:

Kur’ân-ı Kerim’in indirilmesi Miladî 610 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde sabaha karşı, Hira’da ibadetle meşgul olduğu sırada, vahiy meleği Cebrail’in Peygamberimize Alak suresinin ilk beş ayetini getirmesiyle başlamıştır.

Madem ki bu ay Kur’an ayı O halde kuranı bu ayda çok okuyalım.

Her bir bir harfine 70 bin sevabın verildiği Kur’an-ı Okuyarak manevi kazancımızı artıralım. İlmimizi artıralım, Peygamber efendimizin hayatını anlatan dini kitaplar okuyalım. Komşu akraba dostlarımızı ramazan da İftara davet edelim.

Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun orucunu açarken yapacağı duâ reddedilmez. (Hadis-i Şerif)

İftar’da Şu Duâ'yı Okumak Sünnettir.

Hz Peygamber İftir edeceği zaman şöyle duâ ederdi;

اَللّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَ عَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْت

Allah'ım senin rızan için oruç tuttum, sana inandım. sana güvendim.

senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarın ki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla.

Kim inanarak ve sevabını umarak Ramazan orucunu tutarsa Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar. (Müslim, Salâtü’l-Müsafirîn 175)

Ramazan'da yapacağımız ilk hayır, şerri terk etmektir.

Ramazan ayında; Allah (c.c) günahları siler, duaları kabul eder. Allâh'ım; Ramazan’ın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle! Allâhım; Ramazan Bayramına günahsız girmeyi bizlere nasip eyle.

Ramazan ayının her gününü değerlendirelim. Duâ edelim. Mü'minin mûmine duâsı

Dünya ve Ahiret için iyilik güzellik istemektir. "Mü'minin duâsı mümine şifâ'dır"

 

Bayram münasebetiyle yapmamız gereken başlıca görevler: Karşılaştığımız kimselere güler yüz göstermek, Din kardeşimizin Bayramını tebrik etmek, Fakirlere yardımda bulunarak onları sevindirmek, bir müslümanı sevindirmek en büyük ibadetlerdendir. Ana Babamızı büyüklerimizi ve dostlarımızı ziyaret etmek, ölülerimiz için sadaka vermek, kabirlerini ziyaret ederek kuran okumak ve dua etmek, dargınları barıştırmak, hediyeleşmek, Özellikle yetimler unutulmamalı ve çocuklar sevindirilmelidir. Allâh'ım bayramı bayram gibi yaşamayı bizlere nasip eyle.

Kur’an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin.

Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz.

Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Müzzemmil Sûresi, 20. Âyet Cüz: 29)(Ayrıca bakınız: Bakara, 110) (Mücadele, 13. Ayet Cüz: 28)

Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak.

Dünyadan da nasibini unutma! Allah’ın sana iyilikte bulunması gibi, sen de insanlara iyilikte bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.

(Kasas Sûresi, 77. Âyet Cüz: 20)

Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, Allâh'ın katındakiler ise tükenmez.

Muhakkakki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.

(Nahl Sûresi, 96. Âyet Cüz: 14)

 

Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.

Namazı dosdoğru kılın, Zekâtı verin ve Allah'a sarılın.

O sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır! (Hac Sûresi, 77-78. Ayet Cüz: 17)

Onlar hayırlara koşarlar, umarak ve korkarak bize dua ederler.

Mallarında (yardım) isteyen ve iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.

(Zâriyât Sûresi, 19. Âyet Cüz: 26)

Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuz kalıp acı çekerler."(Müslim,"Birr",66)

İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükafatlandıracağız. (Ankebût, 29/7)

Kim nefsinin cimriliğinden, korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Haşr Süresi, 9. Âyet Cüz: 28)

Allah, (cc) Kur’an-ı Kerim’de zenginlerin mallarının içinde fakirlerin belirlenmiş bir hakkı vardır’ buyuruyor. Yani kimin ne kadar vereceğini din belirliyor. Kimse zengin olduğunu kabul etmez.

Nefis insana kendi sahip olduklarını küçük ve az gösterir. Allah yolunda vermesi gereken miktarı da çok gösterir ve yanıltır. bundan dolayı din bir hisse belirlemiştir.

Allah fakirlerin geçimini zenginlerin omzuna yüklemiş adını da zekât koymuştur.

Malın şükrü mal iledir, Yâni zekat malın şükrüdür, Zekatını tam hatta fazla fazla ver.

Zekat malı hem telef olmaktan muhafaza eder hemde artmasını temin eder.

İnsanın gönlünü zenginleştirir. Zekât mala bereket kazandırır. Zekât veren aileler huzurludur.

Zekât verenin evinde huzur bereket olur.

Yüce Rabbimizin bizlere lütfettiği her bir nimetin şükrü vardır. insan olarak yaratılışımızın şükrü îmandır. Bedenimizin şükrü namazdır.

Rızkımızın ve sağlığımızın şükrü oruçtur. Malımızın, varlığımızın şükrü ise zekâttır.

Zenginlik; mal çokluğu ile değil, göz tokluğu iledir. (Buhâri, Rikak, 15)

"Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir."(Tirmizî, "İlim", 14)

Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır.

Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.

(Nisâ Süresi, 85. Âyet Cüz: 5)

 

 

 

Cennet Dört Kişiye Âşıktır

Kur'an okuyana, Yalanı ve gıybeti terk edene, Fakirin muhtacın hakkını gözetene ve Oruç tutana.

Eğer bir memlekette fakirin fukaranın âhı varsa o memleket iflah olmaz. Herkes zekâtını versin.

'Zekat verilirse fakir fukara kalmaz'

Ey Oğul: Ölü olsun, diri olsun sakın kimseyi küçük görme; sonra helak olursun. Çünkü bilemezsin, belki o senden daha hayırlı biridir. (İmamı Gazali)

Fakirin ekmeği tatlı olur.

Fakirleri hor görmeyin çünkü onlar cennetin krallarıdır.(Hz Ömer r.a)

Bir insana zenginliğinden dolayı "Hürmet eden, Yâda bir insanı Fakirliğinden dolayı "Hor gören" kişi Allah (c.c) katında sonsuza dek Lânetlenmiştir. (Hz Ali r.a)

Hor görme, Hoş gör ki, Hoş görülesin. Yaratılanı sev, Yaratandan ötürü.

Sevgiyle bakıp, sevgiyle görüyorsan inan ki bahtiyarsın.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafâ Sallallâhu Aleyhi Vesellemi

Öfkelendiren Davranışlar: Ramazanda mâzeretsiz oruç tutmayanlara ve insanları hor görenlere öfkelenmiştir. (Buhâri, Enbiya, 54)

Cemaate mâzeretsiz gelmeyenlere ve mescitleri temiz tutmayıp kirletenlere öfkelenmiştir.

Allah’ın Rasûlü zekât-sadaka, iyiliği emir kötülükten nehiy, malayan iyi terk etme gibi konularda sorumsuz davrananlara da öfkelenmiştir.

Peygamberimiz buyuruyor ki: Kalbinizin yumuşamasını arzu ediyorsanız, düşkünlere yemek ikram edip, yetimlerin başını okşa. yetimlerin malına dokunma. (Ahmet Bin Hanbel)

Yetime karşı şefkatli bir baba gibi olun...Onlar Cennet'in Anahtarıdır. (Hz Muhammed s.a.v)

Yetimlere haksızlık etmekten korkup titresinler; Allâh'tan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.

(Nîsa Süresi, 9. Âyet Cüz:5)(Ayrıca bak: Nîsâ, 36-37-37-39. Âyet Cüz: 5)

Yetimlerin malını haksız olarak yiyenler Şûphesiz karınlarına ancak ateş dolduruyorlar zâten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir. (Nîsâ Süresi, 10. Ayet Cüz: 5) (Ayrıca bak; Nîsâ, 173. Âyet)

Yetim'e ikram etmiyorsunuz?

Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helal demeden mîrası ala bildiğine yiyorsunuz malıda pek çok seviyorsunuz. (Fecr Sûresi, 17-18-19-20. Âyet Cüz: 30)

Gördünmü; O hesap ve cezâ gününü yalanlayanı işte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar. (Mâun Süresi) (Ayrıca bak:

Dul ve Fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veyâ gündüzleri nâfile oruç tutup, Gecelerini nafile ibadetle geçiren kimse gibidir.(Buhâri, Nafakat, 1; Müslim, "Zühd" 41;

Tirmîzi"Birr" 44, Nesâi, Zekât, 78)

 

Lokman Hekim, Oğluna bir yanlış iş yaptığında derhal malından ihtiyaç sahiplerine bir şeyler vermesini ögütlemiş.

Nitekim yüce Allah: Sevdiğiniz mallardan dağıtmadıkça iyiliğe kavuşamazsınız. buyurmuştur

Sadaka seni kazadan, beladan, hastalıktan korur. Sadaka rahmet kapılarının açılmasına duânın kabulüne vesile olur.

Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe Süresi, 60. Âyet Cüz: 10)

Kıyâmet günü müminin serinleyeceği gölgelik verdiği sadakasıdır. (İbn Hanbel, 4, 233)

Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır.(Yusuf Suresi, 88. Âyet Cüz: 12)

Vücuttaki bütün eklemler için her gün sadaka vermek gerekir.

Güzel söz ve namaza giderken atılan her adım sadakadır.

Yol göstek sadakadır.(Buhârî, Cihad, 72)O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez.

Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. (Yâsin Sûresi, 54. Âyet Cüz: 23)

(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın.Kendi kendinizi tehlikeye atmayın.

İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.(Bakara Suresi, 2/195)

Yaptığın iyiliği hatırlatma.

Gördüğün iyiliği unutma.

İyilik veyâ hayır yaptığınızda karşılık beklemeyin.

Ebû Hüreyre (r.a) rivâyet ediyor.Resulullah (s.a.s) şöyle buyurdular:İyilik yapıp. Hayır yapıp da.

Hediye veripde geri isteyen kimsenin durumu, doyuncaya kadar yedikten sonra kusan, sonra da dönüp kusmuğunu yiyen köpeğin durumuna benzer.

Başka bir hadisi şerifte ise verdiği hayrı geri isteyen tükürdüğünü yalamak gibidir.

Hoş değil ve ahlâkî değildir. (Camiüssağir- 2443 (Buhâri, Hibe: 28; Müslim, Hibat: 2)

Kimler zekât vermekle yükümlüdür

1. Müslüman olmak. 2. Erginlik çağına gelmiş olmak. 3. Akıllı olmak. 4. Hür olmak.

Buna göre aklı dengesi yerinde olmayan, erginlik çağına gelmemiş olanlar ile Müslüman olmayanlara zekât verme yükümlülüğü yoktur.

5. Borçlar düşüldükten sonra, nisap miktarı servete sahip olmak.

Nisap demek? İslâmiyet'e göre zenginlik ölçüsü demektir.

 

6. Mevcut nisap miktarı malın, üzerinden bir yıl geçmiş olmak. Nisap miktarında olan bir malın zekâtı, daha sene dolmadan erkene alınarak da verilebilir. Bu olay neye benzer,

sonradan ödenecek olan bir borcu öne alıp erken ödemeye benzer.Bu fakirler için yararlı olanıdır.

Böylece zekât mükellefiyetinde olanda zekât borcundan kurtulmuş olur.

Zekâtın kimlere verileceği Kur’an-ı Kerim’de ayrıntılı şekilde açıklanmış (Tevbe, 9/60)

nisabı da hadislerde belirtilmiştir.(Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43)

Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî’, II, 4 vd)

Bindiği aracın ve oturduğu evin zekâtı olmaz. Zekât'a tâbi olması için gelir getirmesi gerekir.

Kira gelirleri zekâta tâbi midir?

Bir yıllık borcu ve aslî ihtiyaçları dışında 80.18 gr. altını veya bu miktar değerinde malı yahut parası olan kimseler, dinen zengin sayılır.

Kira gelirlerinin zekâta tâbi diğer mal ve gelirlerle birlikte, temel ihtiyaçlar ve borçlar çıktıktan sonra nisap miktarına (80.18 gr. altın veya değeri) ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde

Koyun ve keçi, cinsinden 1/40, Sığırda 1/30, Devede 1/5

Nakit parası olan kırkta bir (% 2,5) oranında zekâtının verilmesi gerekir.

(Merğînânî, el-Hidâye, II, 165, 190-191)

Fitre Kimlere Verilir?

Kardeş teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar (Fakir iseler) zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.

(Zeylaî, Tebyîn, I, 301)

(Fitre) Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir.

Fidye ve Zekât için de aynı kural geçerlidir.

Bu sebeple bir kimse zekâtını, fitresini ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez.

Hanefilere göre aşağıda sayılanlara

Fitre, Fidye ve Zekat verilmez:

Anne-baba'ya, dedeye ve nineye,

Çocuklarına ve torunlarına,

Eşler birbirine veremez.

Zengin yâni aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye. Babası zengin olan ergen olmamış çocuğâ veremez.(Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228)

 

 

Bu mübârek aylarda, günahlarımızdan arınmak için, tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız,

Hayır ve hasenat yapmalıyız.Üzerimizde kul hakları varsa,

onları ödemeliyiz. Vaktinde kılamadığımız namazlar,

Tutamadığımız oruçlar ve veremediğimiz zekâtlar fitreler varsa, bu borçlarımızı ödemeliyiz.

Zekâtın yararları:

Toplumu, fakiriyle zenginini kaynaştırır.

Malı günah kirlerinden temizler.

Mal sahibini kul hakkından kurtarır.

Zenginin aşırı hırsını önler.

Cimriliği giderir.

Kalbin katılığını giderir.

fakirlere karşı şefkatli yapar.

Ruh ile bedenin dengesini sağlar.

Toplumsal barışı sağlar.

Malı çoğaltır...

Zenginin malında fakirin hakkı vardır. Zekât fakirin öz helal malıdır.

Kim zengin olupda zekâtını vermezse kul hakkı yemiş olur. zekâtını vermeyen zenginlere mahşerde fakirler dâvâcı olâcak.

Kim zerre miktarı bir hayır işlerse, onun mûkafatını görecektir, kimde zerre bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.(Zilzal Sûresi, 7-8. Âyet)

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe aslâ erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.

(Al-i İmrân, 92. Âyet Cüz: 4)(Ayrıca bak: Âl-i İmrân, 114-115.(Mücadele Süresi, 13. Âyet Cüz: 28)

Huzur mal mülkte değil, Huzur sevgi saygıda.

Yardımlaşmanın hem dünyada hem de ahirette güzel sonuçları vardır. Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz oda size yardım eder. (Muhammed Suresi, 7. Âyet)

Allah’tan korkun ve emrini dinleyin.

Şüphesiz Allah, adâletli olmayı, iyilik yapmayı, Yakınlara yardım etmeyi

(yâni sosyal yardımlaşmayı emreder; (zinâ) Hayasızlığı, fenâlık ve azğınlığı zulüm ve baskı yapmayı da yasaklar. O, düşünüp tutalım diye bize öğüt veriyor.

(Nahl, 16/90 Cüz: 14)Ayrıca bak: Nahl, 96. Bakara, 280-281. Ayet)

Komşusu açken, Tok yatan bizden değildir. (H-Ş)

Veren el, alan elden üstündür.(Buhârî, Zekât, 18)

 

Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.

**Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliği tavsiye eden, Allah’ın kendilerine lütfundan verdiğini gizleyen kimselerdir. Biz, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırladık.

**Ve bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını, insanlara gösteriş için sarf edenlerdir. Bir kimsenin arkadaşı şeytan olursa, o ne kötü bir arkadaştır!

**Allah’a ve âhiret gününe iman edip de Allah’ın kendilerine verdiğinden harcasalardı ne olurdu sanki!

Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.

** Şûphesiz Allah hiç kimseye zerre kadar zulüm etmez. Yapılan çok küçük bir iyilikte olsa onun sevâbını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir.

(Nisâ Sûresi, 36-37-38-39-40. Âyet Cüz: 5)

Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Rûm Sûresi, 38. Âyet Cüz: 21)(ayrıca, 39. Ayete bakınız.)

Allah’a kulluk edin, Ona bir şeyi ortak koşmayın. Herhangi bir yoksula verilen bir sadaka sayılırken; yoksul akrabaya verilen Biri sadaka, diğeri sıla-i rahim olmak üzere iki sadaka sayılır.

(Tirmîzi, Zekât, 26)

Allah rızası için ilk önce akrabalarımızı gözetelim. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu Sadakanın en hayırlısı ve en makbul olanı, akrabaya verilendir.

Yoksula verilen sadaka bir akrabaya verilen ise hem sadaka hem sıla-i rahîm olmak üzere iki sadaka sayılır. (Nesâi, Zekât, 82)

Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız

Allah onu bilir.(Âl-i İmrân Sûresi, 92. Âyet) (ayrıca bak: Zâriyat Sûresi, 19. Âyet)

Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mîrâsı Allah'ındır. insanın sahip olduğu her şey, Allah'ın' insana emânetidir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.(Hadid Süresi, 10. Ayet)

Kim Allah'a güzel bir borç verecek ki, Allâh da onu kendisine kat kat ödesin. Ona çok değerli bir mükâfat da vardır.(Hadîd Süresi, 11 ve 18. Âyet)(Sebe Süresi, 39. Âyet bakınız)

Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur.

Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. (Bakara Süresi, 271)

Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir.

Hayır olarak ne harcarsanız,kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -Hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.(Bakara Süresi, 272. Âyet) Ayrıca bakınız: Bakara, 261 ve-274. Âyetlere bk)

Peygamberimiz buyuruyor ki: Sadaka 70 dünya belasını önler, sadaka malı ve rızkı artırır,

Sadaka vermekle mal eksilmez.

Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz. Hayrın azı çoğu olmaz, gönülden yapılan hayırlarımızı

Allah (Celle Celâhu) kabul etsin

Allah rızası için yaptığın hayrın daha fazlasını Allah sana iâde eder.

Elinizden çıkana üzülmeyiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız.

DUÂ

Allâh'ım senin rızan için kılmış olduğumuz namazlarımızı, tutmuş olduğumuz oruçlarımızı, okumuş olduğumuz hatimlerimizi, Hayır hasenatlarımızı. İbadetlerimizi noksanlarıyla birlikte kabul eyle.

Allah'ım, Fitreleriyle fakirleri sevindiren. Zekâtla malını temizleyen müslüman kardeşlerimizden razı ol.

Yârabbi: Senin rızan için öksüzleri yetimleri fakirleri muhtaçları sevindiren maddi ve manevi destek veren müslüman kardeşlerimizi iki cihanda aziz eyle.

Yetimleri sevindireni sen sevindir Allâh'ım hânelerine ülfet muhabbet bereketler ihsân eyle.

Bir Soru, Bir Cevap

Unutârak Yemek İçmek Orucu Bozar mı?

Unutarak yemek içmek orucu bozmaz.

Hz peygamber Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.(Buhârî, Savm, 26)

Oruç tutmaya güç getiremeyenler,bir yoksul doyumu fidye öder. (Bakara Süresi, 184. Âyet Cüz: 2)

Kim de hasta ve yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günler de oruç tutsun, Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Buda sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Bakara, 185. Ayet Cüz: 2)

Bu yazı toplam 4775 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.