SEKİZ MART, SEÇİMLER, KADINLAR.

SEKİZ MART, SEÇİMLER, KADINLAR.

 

Deneme tahtasına döndük, yazılar yazılıyor çiziliyor, vaatler veriliyor aradan kısa bir süre geçtikten sonra elde var koca bir sıfır.

Eyvah yine ayna kırıldı, uğursuzluk derler ya, hiç  inanmam, inananı da caydırırım. Ayna seni, beni , onu yani bizleri yansıtan ayna, kimse kimseye inanmıyor artık. Boş geliyor söylenenler,  diğer kulağına pamuk da tıkasan bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor.  Merak ediyorsunuz değil mi bu konu nereye bağlanacak diye. Sanırım çoğunuzun aklına yaklaşan seçimlerden dolayı böyle cümleler kurduğum gelmiştir. Onun da zamanı var kafamda aslında her ne kadar siyasete ilgim olmasa da, ama eleştirilecek yönlerini ,eleştirecek kadar da takip ediyorum şükür.

Bu yazıyı dünya kadınlar gününden! bir gün sonra kaleme alıyorum, bekledim, bize altın tepside sunulan bu özel! günün geçmesini, neler değişecek,  boyum ne kadar daha uzayacak bu günde diye. Yok , tahmin edersiniz ki hiçbir değişiklik olmadı. Kaç kadının hayatında neleri değiştirdi soruyorum. Sevgili kadınlar varsa eğer küçük bir değişiklik yaşayan, bu günde, kendini  bir nebze özel hisseden lütfen yazın bana, bırakın biraz içim rahatlasın kadın olarak.

Feminist değilim,  eşitlikçiyim, erkeklerle aynı fikirleri her daim paylaşamayacağımı biliyorum, farklıyız çünkü, onların beden gücüyle boy ölçüşemeyeceğimi de,  onların da bizimle bir çok şeyde boy ölçüşemeyeceği gibi. Yaradan öyle bir düzen ve nizam içinde yaratmış ki, bir konuda biz bir adım öndeysek, diğer bir konuda erkekler. Bu da eşitliği doğuruyor zaten. Buraya kadar tamam. Olması gerektiği gibi.

Niye kutlanır ki bu dünya kadınlar günü, 364 günün acısını bir günde çıkarıp,  ağzımıza bir parmak bal sürmek için mi? Hala birileri birilerine kızınca, kadınlara, analara küfrederken, hala kız çocukları okutulmazken,  hala  erkek çocuğu olmamış bir baba yeni çocuğunun doğumunda “ bir kızınız oldu” sözü karşısında suratını ekşitirken, hala töre cinayetleri işlenip Allah'ın verdiği canlara kıyılırken, gencecik fidanlar kökünden sökülürken, tecavüze uğrayan bir kıza, toplum olarak sahip çıkılmayıp psikolojik destekten mahrum bırakılıp, canisiyle evlendirilirken, hala babasından, abisinden, evlenince de kocasından şiddet görürken, hala sokakta, işyerinde otobüste tacize uğrarken, bütün gün yuvası, çocukları için didinip dururken bir kez bile hali hatırı sorulmazken, söyler misiniz niye kutlanır ki bu 8 Mart  Dünya Kadınlar Günü. Bunu şöyle değiştirsek, yılda 365 gün insanlık günü desek.

Merak ettiğim bir konu daha var yakında yerel seçimler yapılacak kaç kadın belediye başkan adayı var Türkiye genelinde. Araştırdım  sonuç ;

AKP'nin 18, MHP'nin 34, CHP'nin 45, SP'nin 9, BBP'nin 5, DTP'nin 33, TKP'nin 37, EMEP'in 3, ÖDP'nin 3, Ortak Platformun 5, DP'nin 37, DSP'nin 52 kadın adayı var.

Türkiye'de kadınlar 20 Mart 1930 yılında Belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuştular. Buna şükür 70-73 milyonluk Türkiye'de bu kadar kadın adayımız var en azından.  Yılda 365 insanlık günü teklifimde hala geçerli. İlgililere. Ne kadınlar, ne de erkekler günü. İnsanlık adına insanlık günleri. O zaman 8 Mart Dünya Kadınlar Günün den vazgeçeriz. Kendi adıma söz.

Bu yazı toplam 956 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar