MÜZELER HAFTASI VE MÜZECİLİK

Geçmiş yıllara ait olup günümüze kadar gelebilen dünya kültür mirasının korunması, sergilenmesi ve bu anlamda bilimsel çalışma ve araştırmaların yapılması amacını taşıyan müzeciliğin tanıtılması için Uluslararası Eğitim ve Bilim Örgütü olan UNESCO tarafından ilan edilen 18 Mayıs günü, tüm dünyada "Müzeler Günü" olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde ise 1982 yılından itibaren 18-24 Mayıs tarihleri arası "MÜZELER HAFTASI" olarak düzenlenmekte ve hafta kapsamında çeşitli etkinlikler yapılarak müzeciliğin anlam ve önemine dikkat çekilmektedir. Ben de Müzeler Haftası bağlamında müzecilik konusuna bir göz atmakta yarar olduğunu düşünüyorum.

“Müze” sözcüğünün kökeni Grekçede kullanılan “mouseion” sözcüğüne dayanmaktadır. Yunan mitolojisinde “ilham perileri”  demek olan "Mousa"dan türemiş olan "Mouseion" sözcüğü  “ilham perilerinin yeri ya da tapınağı” anlamına gelmektedir. Uluslararası Müzeler Konseyi ICOM’un tanımına göre müzeler; kamu yararı için maddi kanıtları ve kanıtlara ilişkin bilgileri toplayan, muhafaza eden, belgeleyen, sergileyen, yorumlayan kurumlardır. Geçmişten bugüne bugünden yarına köprü görevi yapan müzeler; toplumun ilgi duyduğu, kültür, sanat, tarih, doğa, endüstri, bilim gibi alanlarda merak ettiği konulara cevap vererek aynı zamanda eğitim işlevi üstlenmektedir. Müzeler yalnız günümüzden yüzlerce yıl önceki kültür varlıklarının sergilendiği yerler değil, aynı zamanda bilim, sanat, doğa ve halkbilimi alanlarında yakın geçmişin ustalık ve zekâ ürünlerinin ortaya konulduğu yerlerdir.        

Ülkelerin ya da kentlerin zenginliklerini ve gelişmişliklerini belirleyen en önemli ölçütlerden biri de müzelerinin sayısı ve niteliğidir. Yani bir kentteki ya da ülkedeki müze sayısı ne kadar çoksa, o kent ya da ülke, o kadar zengin ve gelişmiş kabul edilmektedir. Türkiye’nin en büyük oyuncak müzesinin kurucusu olan şair ve yazar Sunay Akın “Müzeler bir toplumun belleğidir. Müzelerin değerini kavrayamayan bir ülke Alzheimer olmuş insana benzer ve geldiği yeri bilemediği gibi gideceği yönü de göremez.” diyerek müzelerin bir toplumun kaderini önemli ölçüde etkileyebileceğini vurgulamaktadır.

 UNESCO’nun kültürel değerlere farkındalık oluşturma ve bu değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlı önlemleri arasında; yerel kültür zenginliği sergileyen müzeler kurularak tanıtılması gibi öneriler bulunmaktadır. Yerel kültürel değerlerin sergilendiği müzeler, değerleri korumanın yanında turizm açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Günümüzde turizmde yerel kültür değerlerinin önem kazanmasıyla birlikte yerel yönetimler tarafından -daha çok tarihi binalarda- yöresel kültürel ögelerin sergilendiği müzeler açılmaktadır. Ulusal kimliği ortaya koyan kavramlar, seçilen materyaller ve sunumlarla müzelerde sergilenmektedir. Bölgesel kalkınmaya katkıda bulunması için ilgili kurumlar tarafından müzelere gerekli yatırımlar yapılmalıdır.

 Müzelerimizi ve kültürel değerlerimizi korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur.  Köklü bir geçmişe sahip olan ilçemizin de tarihi ve kültürel değerlerinin sergileneceği, ilçemize yakışan bir kent müzesinin en kısa zamanda ilçemizde kurulması umut ve dileğiyle…

 

 

 

Bu yazı toplam 10462 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.