Şuayip YAMAN

09.10.2009 Cuma günü sabah erken saatlerden öğleye kadar musluklardan renkli ve tortulu (çamur) bir su akmaya başladı. İnsanlar bu suyla o gün, banyo yapmışlar, bulaşık- çamaşır yıkamışlar, yemek yapmışlar ve hatta abdest almışlar. Kadınlarımız sabah kahvaltısı yaptırıp çocuklarını okula, eşlerini de işe göndermişler.

Aynı su 13.10 2009 Salı günü ve 14.10.2009 Çarşamba günü de aktı.

Pet şişe içindeki suyu 3 imama gösterdim. Onlar da; “Bu suyla abdest alınmaz. Onun yerine vatandaşlar Teyemmüm yapsınlar daha iyi olur” şeklinde ortak cevap verdiler. Unutmayalım çölde bile su bulunur. Ama Çubuk"ta içme suyu bir başka akıyor. Çubukluya layık görülen su bu su mu?

Oysa Çubuk bir zamanlar “Su Şehri” idi. Mahalle çeşmelerinden şırıl şırıl su akardı. Kazılan her yerden su fışkırırdı. Dağ, dere, tepe her yer yemyeşildi. Şimdilerde ise, bırakın temizlik yapmayı, içmeye bile su bulamıyorsunuz. Dere yatakları ve çevresi kurumaya devam ediyor. Yeşil Çubuk çölleşiyor. Her yerden pislik fışkırıyor. Birileri de Çubuk"u “Turizm Cenneti” yapmak istiyor. Peki, ne ile olmayan ve doğru dürüst akmayan su ile mi?

Efendim; Alt yapı çalışmaları yapıyoruz, buna da katlanmak zorundasınız diyemezsiniz. İşin başında iseniz çözüm bulmak zorundasınız. Çünkü Belediye ağlama ve sızlanma duvarı değil.

Çubuklular bu benzer tablolarla zaman zaman karşılaşıyorlar. Yani bu tür olaylara aşinalar. Ama kimsenin umurunda değil. O gün musluktan akan su numunesini bir pet şişeye koyarak sokağa çıktım. İçindeki suyun ne olduğunu karşılaştığım 56 kişiye sordum. Sadece 6 kişi içme suyu dedi. Bunlar da çeşmelerinden akan suyu görenlerdi. Bazıları; Armut suyu, elma suyu, sirke, bira, bezir yağı gibi cevaplar verdiler. Hatta bazıları da; “Biz alıştık. Acı patlıcanı kırağı çalmaz” dediler.  

Belediye yetkilisine sorduğumda ise aldığım cevap tüyler ürpertici idi.  Yetkili, o gün yapılan alt yapı çalışmalarında asbest borulardan birinin patladığını ve bu suyun da borulardan gelen su olduğunu söylemişti. Ama ne yazıktır ki, vatandaşlar Belediye Hoparlörü ile de uyarılmamıştı.

Asbest boruların halk sağlığına verdiği zararlar herkes tarafından bilinmektedir. Bir başka ifade ile asbest borular, sağlıksız suyun en önemli nedenlerinden biri olarak bilinir. Ama insanların umurunda değil. Hatta bazı insanlar, “sana ne, suyu içenler ve kullananlar düşünsün” şeklinde cevaplar bile verdiler.

Tahlil yaptırmak için pet su şişesini yetkili kuruma götürdüm. Çalışanlardan bazıları; “Bu renkte bir su öğleye kadar, burada da aktı” dediler. Bir kez daha şoke oldum. Kısacası vakit geç olduğu için tahlil de yaptıramadım. Kurum yetkilileri bile sorumsuz ve vurdumduymazdı. Çünkü çeşmelerinden akan renkli suyu gördükleri halde merak edip bir numune alarak tahlile götürmeyi bile akıl edememişlerdi.

Oysa vatandaşlar içilemeyen ve kullanılamayan bu suya avuçlar dolusu para ödüyorlar. ASKİ" YE bağlandığımız ilk aylarda su faturaları çok az gelirken insanlar Gökçek"e dualar ediyorlardı. Bu ay faturalar 3"e, 5"e katlandı. Ne demişler; “Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu”.

Örnek vermek gerekirse;

6 m3. Su tüketen bir abone; 8,10 TL. Su Bedeli, 4,08 TL. Atık su Bedeli, 0,83 TL. Şube yolu, 1,12 TL. KDV Tutarı, 1,20 TL. Çevre Temizlik Vergisi ödüyor.

13 m3. Su tüketen diğer bir abone ise; 17,55 TL. Su Bedeli, 8,84 TL. Atık su Bedeli, 0,83 TL. Şube yolu, 2,26 TL. KDV Tutarı, 2,60 TL. Çevre Temizlik Vergisi ödüyor.

Vatandaş Gökçek"e şimdi de dua ediyor mu? doğrusu merak ediyorum.

Vatandaşlar sorumsuz ve vurdumduymaz olunca ilçede her türlü musibetin kol gezmesi de kaçınılmaz oluyor. Çünkü ilçede hala “Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” görüşü hâkim. Ama bazen de bunun tersinde olaylar gelişebiliyor. Son olaylar sizlerin dışında geliştiği halde İlçeyi nasıl da etkiledi gördünüz. Ülke çapında rezil olduk. Bundan kötüsü daha ne olabilir? Bu zihniyetle gidersek başımıza daha neler gelecek, Bekleyip göreceğiz. Yazık, çok yazık. Çubuklular uyanın artık!.. Yoksa yarın çok geç olabilir.

İlçenin “İçme Suyu Şebekesi” hala eski ve maalesef kilometrelerce uzunluktaki asbest borulardan ibarettir. Peki, bu borular ne zaman değiştirilecek, insan sağlığı ne zamana kadar tehdit altında olacak? Belediye daha ne bekliyorsunuz?

Cadde ve sokakları çiçeklerle bezemekle hizmet olmuyor. Biraz da alt yapıya bakmalı!..

 Yüce dinimizde: Her şeyin başı temizliktir, “Temizlik İmandandır”

Çubuklular unutmayınız ki; Sorumsuzluk ve vurdumduymazlık; Size, ailenize ve yaşadığınız topluma telafisi mümkün olmayan öylesine büyük felaketler getirir ki altından kalkamazsınız. Bunun için hemen her konuda sağduyulu ve duyarlı olmakta yarar vardır.