Milli Mücadelemin Torunları…

Yüce Türk Milleti"nin bir özü olarak titremenin zamanı gelmiştir. İki yüz yılı aşkın bir süre içinde, sürekli küçülen, harap ve bitap düşmüş bir milletin, zamanın en güçlü devletlerine karşı, yurt içinde ve sınır boylarında, aynı anda birden fazla cephede mücadeleyi göze alıp, mücadeleden zaferle çıkmasını küçümseyenlere, Ali Kemal gibi tiplere, Osmanlı tokadını atacak torunların olduğunu unutanlara tekrar öğretmenin zamanı gelmiştir.

Artık, Türk Milleti"nin büyüklüğünü sorgulayanları, sorgulamak bizlere farz olmuştur.

Diğer taraftan, isyan ve ayaklanmaları ile dün Kurtuluş Savaşımızı ve Milli Mücadelemizi baltalamaya çalıştığı herkesçe bilinen unsurların, bugün kendilerini Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin “kurucu” unsuru olarak görmelerinin, ne anlama geldiğini ve bunun nerelere kadar varabileceğini düşünme zamanı da gelmiştir.

***

Ey Benim Anadolu"mun Öz Anası Anam…

Evladını kınalayıp davulla gönderdin, Cennetine uğurladığında da "Vatan sağ olsun" dedin. Peki! Sana ne cevap verdiler: "Sınırı geçen üniformalı PKK"liler suça bulaşmadı". Doğru olabilir; onlar kalaşnikofların şarjör paketlerini ve topuk mayını sandıklarını taşımakla yetinmişlerdir kim bilir. İyi de neden üniformalılar?

Nene Hatun"un evladı analarım. Size şu kelimeleri telaffuz edebilirler:Adalet!,  Güvenlik!,  Ulusal egemenlik!

Haydi oradan!.. demeyi içinizden geçirebilirsiniz. Belki de birilerinin istediği budur. Susup Devletine bağlılık senin nezih özelliğin veya kaderin olsa gerek.  Peygamberimizin (SAV) övgüsünü alan bir Milletin evladı olarak yaşamak kolay olmasa gerek.

Ama büyüklerin senden özür dileme borcu olduğunu da unutma…

****

Bodrum"luk Önerilerde Bulunanlara…

Birileri ortaya çıkıp akıllarınca önerilerde bulunuyorlar. Ne diyorlar:  “Apo'yu paşa yapalım. Maaş bağlayalım. Bodrum'a gönderelim.” Niye? Osmanlı öyle yapmışmış…

Haddini aşan bu kişilere önerim şudur:

Ankara"nın havasının oynak olduğunu zannetmeyin. Gerçek Ankara havasını, öz Ankaralılardan öğrenmenizi tavsiye ederim.

Elazığ"a gelin ve güzelim Çayda Çıra"nın ritmini nasıl bozduğunuzu görün. Belki amacınız da bu olabilir. Ama unutmayın ve umutlanmayın ki Elazığ Ovasının yiğit Gakkoşları ile Mustafa Kemal"leri dikmen yamaçlarında bağrına basan Ankara"nın Seğmenlerinin Çayda Çıra ile Ankara havasını birlikte nasıl oynadıklarını ağzınız açık seyretmeye sonsuza dek mahkûmsunuz.

Hani Ali Kemal milli mücadele için ne demişti: 

“Bu çılgınca teşebbüsün acı sonucu ne olacaktır, size bir kelime ile özetleyelim: İzmihlal!.. (Yok olup bitme) Gene izmihlal!.. Daima izmihlal!..”

Peki! Zaferden sonra yakalandıktan sonra ne demişti:

“Ben Türk milletinde bu kadar büyük yaşama gayreti ve mücadele ruhu mevcut olduğunu bilmiyordum. Bu bilgisizliğimden dolayı da mazur görülmeliyim. Çünkü hayatımın büyük kısmı Avrupa"da geçmiştir. Türk milletini tanımamışım!”

Yüce Türk Milletini tanımayanlara, orada burada yaşayanlara hatırlatılır.