Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

Kur'an'ın Işığında Huzurlu Yaşamak

         Huzurlu yaşamak nasıl elde edilir?. Huzurlu yaşamak için, insanın kendisi ile barışık olması lazım. İnsanın kendisi ile barışık olması için de, neyi nerede, ne zaman ve nasıl yapacağını bilmelidir. Bunun dayanagıda akıl ve tefekkürden geçmektedir. Kuran-ı kerimde Allah (cc) “siz tefekkür etmiyorsunuz, düşünmiyormusunuz, aklınızı iyi kullanmıyor musunuz?” bunlar;  Allahın kullarına olan hitabıdır. Kuranın rehberliğinde huzurlu yaşamak bizim elimizdedir.                                                                                                                                                     

          1) Her şeyden önce cehaletimizi yenmektir. Cehaletitimizi yenmek içinde, bizi yaratan yüce yaratıcı bu doğrultuda insanlığa, ilk emrini, "oku" diye göndermiştir. İnsanların en büyük düşmanı cehalettir. Bir atasözünde "bilen insan yolunu dağdan dağa aşırır, cahil insanda, düz yolda yolunu şaşırır" denilmiştir.                                                                                                                         

            2) İslam dininin yasaklamış olduklarından uzak kalmak ve yapılmasını emrettiklerini de yapmaktır, Kur"an;  bizleri hayırlı ümmet diye yâd etmektedir. Aliimran suresi ayet:110 da “Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmet siniz, iyiliği emreder kötülükten men edersiniz...” buyrulmaktadır. Bizler iyiliksever olmalıyız ki, başkalarına da huzur kapılarını, açmaya çalışmalıyız.                                        

            3) Çalışmak, tembel olmamak, peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde "Ey Allahım! sana tembellikten, çok uyumaktan, korkaklıktan, düşmanın sevinmesinden sana sığınırım" buyurmuşlardır. Çalışmakla ilgili bu konuda Kur'an-ı kerim Necm suresi ayet:39 " hakikaten insan için kendi çalıştığından başkası yoktur" buyrulmaktadır. Çalışan insan emeğinin karşılığın alınca huzura kavuşur. Bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sav) “İnsanlara yük olmayın” byuruyor.                                                       

       4) Bir işi yapmak isteyip de başarı elde edilemediğin de, sonuç alınamadığında, ümitsizliğe düşmemektir. Stresli hayat yaşamamak. Bu konuda, Almanya'nın kurucusu olan Bismark "Müslümanların bir inancı vardır ki; dünyanın değer taşıyan maddelerini terazinin bir kefesine koysan, onların bu inancını da, diğer bir kefesine koysan, yine o inançları ağır gelir, o da şudur; bir şeyin olması için çalışırlar sebeplerini yerine getirirler, sonuç alamayınca da, ümitsizliğe kapılmazlar huzursuz olmazlar” .demiştir. İslam dininde ümitsizlik haram kılınmış ve küfür sayılmıştır.                                                                                                                              

           5) Huzurlu olmanın diğer bir unsuru ise; ibadetler ve Allah'ı zikretmektir. Bu konuda Rad suresi ayet: 28 "bunlar iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikri ile sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler, ancak Allah'ı anmakla huzur bulur" buyrulmaktadır. Huzur, insana kendiliğinden gelmez, topraktan istenilen ürünü almak için,yeterince toprağa hizmet etmek ve emek vermek gerekir. Bunun gibi insanda yaratılışta her çeşit iyiliğe ve kötülüğe müsait olarak yaratılmıştır. İnsan iyi eğitilir ve güzel şeyler öğretilirse, o insan iyi insan ve mutlu insan olur. İnsan; eğitilmez kendi haline bırakılırsa, içinde bulunduğu aileye veya topluma göre şekil alır ve yetişir. İnsan başıboş bırakılmış bir varlık mıdır? Yoksa hedefi olan bir varlık mıdır? Kuran-ı kerimde bunun ifadesi şöyle yer almaktadır kıyame suresi ayet:36 " İnsan kendinin başıboş bırakılacağını mı sanır " buyrulmaktadır. İnsan iyilik veya kötülük yapmışsa bunun karşılığını göreceği başka bir âlemin yolcusu olduğunu ve gideceği âlemde yaptığı işlerin mükâfatını veya mücazatını göreceğini bilmesi gerekir. "kötülükten kötülük, iyilikten de iyilik doğar"  sözünü düşündüğümüz de, bize huzur verecek olan, elden gelirse, kötülüğe karşı iyilik yapmaktır.                                                                                                                                                      

            Mutlu ve huzurlu olmanın yollarından birisi de, insanları Allah için sevmektir. İnsan, eşsiz nitelikleri ve vasıfları taşıyan Allah'ın yarattığı en mükemmel varlıktır. İslamiyet"in ismide barış, selamet ve güven demektir. Yunus Emrenin de, dediği gibi " yaratılanı severim, yaratandan ötürü" sözü bizler için insanları sevmemize örnek olmalıdır. Sevginin sonunda ise huzur vardır. Yüce yaratıcımız yağmurunu, güneşini, rüzgârını, kendisine inanan ve inanmayana ve yine kendisine itaat edene ve etmeyene veriyor ve hiçbir ayrım yapmadan, kullarına bu nimetlerini lütfediyor, çünkü Allah 'rahman'(acımak) ismini kendisi koymuştur. BİZ de her işimizin başında, "Bismillah" deriz. Sevginin ve huzurun yolu, iyi niyet sahibi olmaktan ve sevgiden geçer.  Allah'a emanet olunuz  

Bu yazı toplam 3734 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.