Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

Kur’an-ı Kerim

                               

            Kur’an- kerim Cebrail (a.s) vasıtası ile Allah tarafından Hz.Muhammet (s.a.s)’e gönderilmiş ve peygamber efendimiz tarafından da, bütün beşeriyete tebliğ edilmiştir. Kur’an-ı Kerim insanların her türlü inanç, amel ve ahlak esaslarını içerir. Kur’an-ı Kerim geldikten sonra diğer dinlerin hükmü sona ermiştir. Kur’an-ı Kerim indirildiğinde katipler tarafından yazılmış ve hafızlar tarafından da ezberlenmiştir.  Kur’an-ı Kerimin kelimelerini yan yana dizen Allah-u tealadır. Kur’an-ı Kerim arap lisanı ile gelmiştir, fakat kelimeleri ve harfleri Allah-u Teâlâ tarafından bildirilmiştir. Kur’an-ı Kerim ezelidir ve semavi kitapların en sonuncusudur.

              Kur’an-ı Kerim Allah tarafından kullarının saadet ve mutluluğu için gönderilmiştir. Kur’an-ı kerim Allahın kanunudur. Kura’n-ı Kerim ebedii bir mucizedir. Asırlar boyu Kur’ana karşı çıkanlar olmuş,  bir benzerini getirmeye kalkışmışlarsa da bir süreyi bile getirememişlerdir. Bundan sonra da getiremeyeceklerdir. Bakara suresi 23. ayette, bu konu şöyle, açıklanmaktadır. “Eğer kulumuza indirdiklerimizden her hanği bir şüpheye düşüyorsanız, onun benzeri bir süregetirin,eğer iddianızda doğru iseniz Allahdan başka şahitlerinizi (yardımcılarınzı) da çagırın.” Buyrulmaktadır. Çünkü Kur’an-ı Kerim beşer sözü değildir.  Allah’ın kelamıdır. Kur’an-ı Kerim, manasını anlayarak okuyanlar ve dinleyenler üzerinde büyük tesirler ve ruhlarda derin izler bırakmaktadır. Kur’an- Kerim,  insanların ve cinlerin dünya ve ahiret yaşantılarının düzenini sağlar ve ebedi mutluluğa  erdirir.

              Kur-’anın okunması da düzgün olmalıdır.  Kur’an-ı Kerim-i düzgün okuya bilmek için harflere, mahreçlere dikkat etmek gerekir. Kur’ anın düzgün okunması için ehli olanlardan ders alınmalıdır. Memleketimizde her yerde Kur’an kursları mevcuttur. Bu konuda müftülüklere bağlı Kur’an kurslarına başvurulup,  usulüne uygun olarak Kur’an okunması öğrenilmelidir.  Kur’ an-ı kerim tertil ile ve ahenk içinde okunması icab eder. Kur’ an-ı teganni ile (harf ve mahreçleri yerinden oynatarak, asıl okuyuşundan uzak tutmak suretile) okumak günahtır. Bir hadis- şerifte, “nice Kur’an okuyanlar var ki, Kur’an,  okuyucuya lanet eder’” buyrulmaktadır. Kur’an-ı Kerim-in güzel sesliler tarafından okunması Kur’an-ın süsüdür. Peygamber efendimiz (s.a.v)  “Hüsnüssaavti zinetülkur’an” yani  ‘güzel ses Kur’an-ın süsüdür” buyurmuşlardır. Allah (c.c) Kur’an-ı Kerimi, mana ve mefhumunun anlaşılması ve yaşanılması için göndermiştir. Bu doğrultuda, merhum Mehmet Akif Ersoy’un şu dizelerini hatırlamak gerekir;  “İnmemiştir hele Kuır’an bunu hakkı ile bilin, ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için”.

               Kur’an-ı kerimin okunduğu yerlerde bereket olur, huzur olur ve başarı olur. Peygamber efendimiz (s.a.v)  “Kalbinde Kur’an dan (sure veya ayet olarak ) hiçbirşey bulunmayan kimse harabe bir eve benzer”  buyurmuşlardır. Yavuz Sultan Selim, kendi döneminde sarayda sürekli olarak Kur’an okunmasını istemiştir. Padişahın bu talebi doğrultusunda sarayda hafızlar tarafından 24 saat süre ile Kur’an-ı Kerim okunmaya başlanılmıştır. Bu güzel adet asırlarca devam ettirilmiştir. Kur’an-ı Kerimin bu mucizevî etkisi ile Osmanlı devlet, asırlarca başarıdan başarıya koşmuştur.

               Kıyamet gününde,  Kur’an-ı Kerimin,  okuyucularına şefaat edeceği müjdesi verilmektedir. Kur’an-ı Kerim-i ezberleyenler için Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır; “Benim ümmetimin en şereflisi Kur’an-ı kerimi- ezberleyenler-hafız olanlar-dır” buyurmuşlardır. Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından  bütün insanlara ve cinlere gönderilmiş lahuti ve semavi olan Allah kelamı (sözü) dır. Kur’an-ı Kerimin hükmü (geçerliliği)  kıyamete (dünyanın sonuna) kadar devam edecektir.

                Kur’an beşer sözü değildir.  Allah kelamıdır. Kur’an-ı Kerim hakkında Alman yanın kurucusu Bismark şöyle diyor; “Ey Muhammed (s.a.v), sana gelen bu Kur’an lahuti ve semavidir.” Diye ikrarda bulunuyor

              Bazı insanlar derler ki, ‘Kur’ran Türkçe okunmalıdır’. Kur’an-ın bugün elimizde pek çok Türkçe mealleri vardır. İsteyenler bu Türkçe mealleri alıp okuyabilirler. Kur’an-ı kerim’in lafzını okumak gerekti gibi, manasını da öğrenmek ve bilmek lazımdır. Kur’an-ın manası okunduğu zaman, sevap kazanılır. Ancak Kur’an lafız ve manası ile Kur’andır.  Kur’anın lafzı olmadan sadece manası ile Kur’an sayılmaz.

 Allah bizi Kur’an ve imandan ayırmasın.

Allah’a emanet olunuz…       

Bu yazı toplam 2556 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.