Şuayip Yaman Görünen Köy
“KARLA MÜCADELE” YETERLİ DEĞİL…
28 Aralık 2016 gecesi yoğun ve sonrasında aralıklarla yağan kar yağışı neticesinde, İlçe Belediyesi tarafından başlatılan kar mücadelesi maalesef yeterli değil…
Büyük karın yağmasından tam 17 gün geçti. Kent merkezindeki kaldırımlar hala karla kaplı. Okul yolları ve bahçeleri karla kaplı.. İlçe Belediyesi buralarda karla mücadele yapıyor. Ama yeterli değil..
Belediye yetkililerinden yapılan açıklamaya göre de, “ Belediye ekipleri, kaldırım ve yollarda kar temizleme çalışmalarını sürdürüyormuş…
Çubuk Belediyesi karla mücadele ekipleri, kar yağışının ardından ilçe genelinde kar küreme ve tuzlama çalışmalarına aralıksız devam ediyormuş...
Ama yeterli mi?
Başkan Dr. Tuncay Acehan tarafından yapılan açıklamada ise, “İlçede 4 ayrı noktada 15'er kişilik ekiplerle gün boyu çalışan temizlik ekipleri, karları küreyerek, buzları kırıyor. Vatandaşların buz tutan yollarda kayıp düşmemesi için yoğun çaba gösteren belediye ekipleri, buz tabakasının yoğun olduğu yerlere de ise tuz kullanıyor.
2 kar küreme, 2 greyder, 2 tuz serpici araç, 11 kamyon, 7 iş makinesi, 9 binek araç, 2 personel nakil aracı ve yeteri kadar tuzla 110 personelle vatandaşlarımızın rahat ve konforlu bir ulaşım sağlaması için 4 vardiya sistemiyle 24 saat görev başındalar. Öncelikle ana arterlerde daha sonrada vatandaşlarımızın yoğun olarak kullandığı sokaklarda karla mücadele çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Ayrıca ekiplerimiz ilçe genelinde bütün ana ve ara arterlerde kaldırımlardaki kar küreme çalışmalarını gerçekleştiriyor."deniliyor.
Başkan Dr. Acehan ayrıca vatandaşları;
* Kapanan yollar ve olumsuz kış koşullarını bildirmek için 837 1 444 ve 837 3 767 numaralı telefonları aramaları,
* Sürücüleri de kış lastiği ve zincir kullanmaları,
* Mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını tercih etmeleri hususunda uyarıyor.
Evet, bunlar güzel söylemler.. Ama bunlar maalesef formaliten öteye geçmiyor. Bu çalışmalar maalesef plansız, programsız ve denetimsiz çalışmalar..
Gerçekler her zaman acıdır…
Yollar Kar Küreme ve Greyderler tarafından sadece bir araç genişliğinde açılabiliyor. Çünkü kar temizleme araçları yol üzerindeki kaldırım kenarına park etmiş araçların kenarından geçmek zorunda kalıyorlar. Dolaysıyla aracın altındaki kar kürenemiyor.
Ayrıca kar küreme çalışmaları öncesi halk, yollardaki araçlarını çekmeleri konusunda, Belediye hoparlörlerinden uyarılmalı.. İkazlara uymayanlara cezai müeyyide uygulanmalı…
İşte burada zabıta devreye girmeli, araç sahibine ulaşmalı, aracını çekmesi konusunda ikaz etmeli ve aracın oradan kaldırılması sağlanmalı.
Yine kar küreme aracı ve greyderlerin arkasından, yol süpürme araçları yerlerde kalan kar tanelerini temizlemeli.. Bunları yapmazsanız orada ertesi gün buzlanma olur. Araçlar ve vatandaşlar kayar. Bazen de telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkar. Yaptığınız onca emek de boşa gitmiş olur.
Yine vatandaşlar çatılardaki kar ve buzlara (sarkıtlara) karşı Belediye hoparlörlerinden uyarılmalı. Çünkü karlar eridiğinde bu sarkıtlar ve çatı üstündeki buz kütleleri bina altından geçen araç ve vatandaşlara büyük zararlar verebilir.
Vatandaşlar da gerek kendilerini ve gerekse araçlarını çatı altlarından uzak tutmalı…
Gerektiğinde Belediye’nin ilgili birimleri koordineli olarak çalışarak sarkıtlar kırılmalı, buz kütleleri kimseye zarar vermeden temizlenmeli..
Yoksa yaptığınız bir hiçten öteye gitmez. Formalite olur…
Gerçek karla mücadele ancak bu şekilde olur. Yoksa şunu yaptık, bunu hazırladık. Şunumuz var, bunumuz var demekle, bir başka ifadeyle “lafla peynir gemisi yürümez.”
Çubuk İlçesi Ankara Bulvarı, birkaç ara sokak ve caddeden ibaret değil.. Merkez mahallelerin de varoşları var.
Ayrıca 77 adet köyden mahalle olan yerleşim yerleri ve hatta bunlara bağlı yerleşim yerlerinde kapalı yollar var. Bunlar nasıl ve kim tarafından açılacak? Yoksa bunlarda mı Büyükşehir’in asli görevleri arasında?
Birde kar erdiğinde sular nereye akacak? Alt yapı ne alemde? Bu da başlı başına bir sorun olmayacak mı?
Kış hazırlıklarına Sonbahar aylarında başlanmalı…
Gerçi Belediye yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre; “Belediye Kış’a hazır” idi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Oysa Kış’a girmeden Belediye bünyesinde “Karla Mücadele Kriz Masası” kurulmalıydı. Çünkü ilçemiz Kış memleketi. Ne zaman ve nasıl bir Kış olacağı belli olmaz.
Eskiler hatırlar, ilçede Kış, kışlığını gösterdiği zaman 8 ay soğuk ve kar olurdu… Sıcaklık -20 ve -30’lara kadar düşer, kaşlı evler çatıya kadar karla örtülürdü. Hatta köylüler ilçeye, yarı bellerine kadar karlara gömülerek gelir, çoğu köy yolları da kapanırdı. Bugün kapalı köy yolu yok mu?
Şimdilerde ise 10-15 cm. kar yağıyor, hayat felç oluyor. Hani ‘Metropol İlçe’ idik? Gidin bakın Çankaya’ya yollarında, kaldırımlarında kar var mı?
Sadece Ankara Bulvarı ve buna bağlı birkaç ara sokağı temizlemekle karla mücadele olmaz. Gerçi buna da mücadele denemez. Burada asgari ücretle çalışan birkaç gariban temizlikçi görüyorum.
Kaldırımlar hala karla kaplı. Hele hele Ankara Bulvarı üzerindeki kaldırımlar ise kardan temizlenmediği için adeta bubi tuzağına dönüşmüş durumda..Ayrıca buralarda karlardan arındırılmadığı için buzlanma da var.
Bazı kaldırımlarda buzlanma olduğu için vatandaşlar, trafik yolunu tercih ediyor, adeta araçlarla kol kola yürüyor…
Görme engellilerin kaldırımlarda rahat yürüyebilmeleri için yapılan kabartmalı sarı şeritlerin üzerindeki karlar temizlenmediği için görünmüyor. Vatandaşlar bunları göremediği için, bastıklarında kayıp, düşüyorlar. Bu da haliyle yaralanmalara ve sakatlanmalara neden oluyor.
İlçe merkezindeki Camii Kebir, Hafız Ömer Camii bile kar altında…
Vatandaş her şeyi Devlet’ten bekliyor. Tamam, anladık. Ama vatandaşların da görevleri var. Duyarlı bazı vatandaşlar evlerinin, işyerlerinin önlerindeki karı kendi imkanları ile temizliyor. Hani bir Çin atasözü vardır; “herkes evinin önünü temizlerse, her yer tertemiz olur.”
Sistemli bir karla mücadele için dün olduğu gibi bugün de; Fen İşleri, Temizlik İşleri, Destek Hizmetleri ve Zabıta İşleri birim amirleri başta olmak üzere personel koordineli bir şekilde çalışmalı.. Birim amirleri ve hatta Belediye Başkanı bile bu kriz dönemlerinde işçiyle beraber tulum giymeli.
Böyle yapınca ne kaybederler? Aksine çok şeyler kazanırlar. Halkın ve esnafın takdirini kazanır, üstelik onların da desteğini alırlar.
Ama burada birtakım yağcı, yağdanlık ve dalkavuk çıkacak, “ya sayın yazar koskoca belediye başkanı da mı tulum giyecek. Hadi git oradan” diyecek...
1981 yılında görevli olarak gittiğim Belçika’nın Anvers liman şehrinde şehir turu atarken, bir kanalizasyon çalışmasında; Çalışanlar arasında tulum giyip işçilerle beraber kazma kürek sallayan ve suratları kir ve pas içinde kalmış birim amirleri ve belediye başkanı olduğunu duyduğumda hayretler içinde kalmıştım. Öğrendiğime göre bunlar rutinmiş, sürekli oluyormuş....
Ne oldu? Başkanın ve birim amirlerinin incileri mi döküldü? Hayır, bilakis bu onurlu hareketle halkın takdirine şayan oluyorlar.
Bizde de böyle bir davranış sergilenemez mi?
Eski Belediye Başkanlarımızdan Ali Yurt sabahları erken kalkar. Zaman zaman da çöpçünün elinden çalı süpürgeyi alır, yolu süpürürdü. Ne kaybetti? Hala bu şekilde anılıyor…
Eski Danimarka başbakanı evinin önündeki karları küremekten neden erinmemiş?
Sizce evin önündeki karları küremek kimin görevi olmalı? Belediye'nin mi, orada oturanların mı, yoksa oradaki dükkân sahiplerinin mi? Ben o sokakta oturanların da, her gün o kaldırımda düşmeden yürümeye çalışanların da kar küremeye bir katkısının olması gerektiğini düşünüyorum.
Helle Thorning-Schmidt (3 Ekim 2011 - 28 Haziran 2015) Danimarka’nın ilk kadın başbakanıdır. Hani şu evinin önündeki karları küreyen eski Danimarka Başbakanı.
Resimde Başbakan karları kürerken, evini korumakla görevli polis memuru ise karşı kaldırımda onu izlerken görülüyor.
Eski Danimarka başbakanı o nedenle önemli. Hatırlıyor musunuz?
Yaklaşık iki yıl önce Helle Thorning-Schmidt’in evinin önündeki karları süpürürken çekilmiş bir fotoğrafı Twitter’da dolaşmıştı. Koskoca başbakan hiç üşenmemiş, kalkmış Kopenhag’daki evinin önündeki karları kürüyordu.
Şimdi bu resme bakınca insan önce ne düşünüyor? Birincisi, “başbakan değildir canım” diyorsunuz.
Başbakan olsa, etraftan birileri “Sayın Başbakanım, Sayın Başbakanım” diye koştura koştura geliverir öyle değil mi?
Neden gelir?
“Yahu tanışayım da, belki bana da bir şey düşer” diye gelir. Bizim buralarda böyle düşünmek normal sayıldığı için başbakan olmayacak işleri oldurarak, hep hikmet göstermek zorundadır.
İkincisi, “yahu bu başbakanın evinde bu işlere bakacak bir hizmetçi filan yok mu?” diyorsunuz.
Yokmuş. Danimarka’da devlet öğrencilere okusunlar diye ayda 2.500 lira civarında aylık veriyor. Salt okusunlar diye.
O vakit ne oluyor? Kalifiye olmayan işçi bulabilmek zor oluyor. Bulursanız da pek pahalıya geliyor. Herkes kendi işini kendisi yapıyor. Kişi ile ilgili değil, ülke ile ilgili bir not bu galiba…
Peki, Danimarka’da evinin önündeki kaldırımları küreme konusunda bir istisna mı? Hayır.
Almanya, Fransa, Avusturya, ABD gibi ülkelerde birçok belediye, vatandaşların evlerinin veya dükkânlarının önündeki kaldırımı küremesini şart koşuyor.
(Biz bunu yapamayız. Çünkü oy kaybederiz.)
Mesela Boston’da belediye, Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’ye 50 dolar ceza kesmiş. Neden? Evinin önündeki kaldırımlarda biriken karları temizlemediği için. (Hadi bizde bırakın bir bakanı, milletvekilini, bir partiliye ceza kesin de boyunuzun ölçüsünü bir görelim.)
Çek Cumhuriyeti ise meseleyi parlamentoda uzunca tartışmış, küreme sorumluluğunu belediyelere yüklemiş. O da güzel. Önemli olan, sorunu tanımlayıp çözüm alternatiflerini tartışmak…
Şimdi biz de hazır kar yeniden yağarken, şu kaldırımlardaki karları kim temizlemeli konusuna bir baksak. Hayır, bakamayız, bizim de incilerimiz dökülür…
Danimarka’nın bayan başbakanı evinin önünde kazmayla kar kürerken korumaları 50 metreden onun çalışmalarını izliyorlar, küreği alıp karları temizlemek için yanına bile yaklaşamıyorlar. Yaklaşsalar, belidde küreği kafalarına yiyecekler!
Bizde olsa bırakın korumaları, milletvekilleri bile yağcılık olsun diye koşup başbakanın elindeki küreği alıp, karı temizlerler...
İşte Avrupa ve ABD bu yüzden ileriye, hep ileriye gidiyor. Çünkü onlarda makam hırsı yok, büyüklenme, kibir yok…
Belediye de araç, gereç ve personel yetersiz…
Başkan Dr. Acehan karla mücadele için, "2 kar küreme, 2 greyder, 2 tuz serpici araç, 11 kamyon, 7 iş makinesi, 9 binek araç, 2 personel nakil aracı ve yeteri kadar tuzla 110 personelle vatandaşlarımızın rahat ve konforlu bir ulaşım sağlaması için 4 vardiya sistemiyle 24 saat görev başındalar.” Açıklamalar yapıyor.
Ama görünürde gerek araç-gereç ve gerekse personel karla mücadele için kesinlikle yeterli değil. Çünkü ilçemizin yüzölçümü 1.362 km2.
Karla mücadelenin sadece ilçe merkezinde değil, 77 köyden mahalle olan yerleşim yerlerinde de yapılması gerekir.
Elindeki kısıtlı araç, gereç ve personelle, ilçe merkezinde bile karla mücadeleyi yeteri kadar yapamayan bir belediye, köylerde nasıl yapmayı düşünüyor?
Vatandaşlar da karla mücadeleden memnun değil ve “Biz evimizin önündeki yolda karla mücadele yapıldığını görmüyoruz. Belediye karla mücadeleyi nerelerde yapıyor?” Diyor.
Karla mücadelede vatandaşın, özellikle de esnafın da bu çalışmaya destek vermesi gerekir. Bunun içinde Belediye mesken sahiplerine ve esnafa “plastik ayalama” alıp dağıtmalı, onların da desteğini almalı, ama nasıl?
Eskiler hatırlar; Evlerin çatılarının düz veya kaşlı olduğu yıllarda, tahtadan yapılmış kar küreme aracı ayalama ve silindir biçiminde taştan yapılmış yuvaklar bulunurdu. Kar yağdığında kaşın üzerindeki kar ayalama ile aşağıya süpürülür. Sonra da üzerinden silindir geçirilirdi ki, dam akmasın. Buna rağmen akıntı olursa Gökçedere ve Eğriekin köylerinden çorak toprağı getirilir, dama serpilir üzerinden yine yuvakla geçilirdi. Çorak toprağı zemini sıkı tutardı.
Yetkililer, medeniyetin hızla geliştiği bir dönemde bile o günleri aratır oldular..
Belediye 10-15 cm.lik karla mücadelede bile yetersiz kalıyor.
İlçede, Doğu ve Güneydoğu’da olduğu gibi birkaç metre yüksekliğinde kar yağsa Belediye o zaman ne yapacak?
Ayrıca; Yollarda kar ve buzlanmaya rağmen sorumsuz birtakım sürücüler aşırı hızla araç kullanmakta ve hatta kaldırımda yürüyen insanların üzerine kasıtlı olarak su sıçratmaktadırlar. Zaman zaman da kırmızı ışıkları ihlal etmektedirler…
Bu sorumsuzlukları yüzünden de büyük kazalara neden olabilirler…
Bu tür olaylara özellikle Yunus Market ile Sefa Market güzergâhında daha fazla rastlanmaktadır…
İlçe trafik yetkilileri, bu konuda gerekli önlemleri almalı ve kontrollerini sıklaştırmalı…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.