Dr.Tuncay ACEHAN

Dr.Tuncay ACEHAN

islamcı gençlik

islamcı gençlik

 

                        "hikmetle ve güzel öğütle rabbinin yoluna davet et"  emr-i ilahisini, tebliğde metod kabul ederek  yayına başlayan gazetemizin "gençlik" köşesinden bundan böyle okuyucularımıza sürekli sesleneceğiz...  seslenişimiz, saf olarak  islam'ı yaşama ve yaşatma mücadelesini vermeye ve o'nu pratik hayata geçirmeye bir çağrıdır...  seslenişimiz  islamcı gençlik adınadır.

 

                       bundan böyle sürekli olarak size bu köşeden seslenecek olan islamcı gençliği daha  yakından tanımak ister misiniz?

 

                        iki yıldır kasabamızda varlığını hissettiren ve  çubuk tarihinde yeni bir dönemi başlatan  şuurlu bir gençlik bu...   allah (c.c.) ın emirlerine uyan, haramlardan kaçan islamı nefsinde ilan eden  ve şahsında yansıtan bir gençlik bu.

 

                          kimdir islamcı gençlik?  kimiz biz?

 

             biz hz. adem [a.s] ile başlayan, her peygambere emrolunan, ve hz. muhammed [s.a.v.] ile kemal derecesine  ulaşan muazzez ve mukaddes islam davasının bu çağ ve bu mekandaki küçücük bir cüzüyüz,,, mangasıyız.                                                                                                                                                        bu bu dava ki... her zaman ve mekana şamildir,evrenseldir ve biz , o bütünün parçasıyız.

 

                          biz diriliş erleriyiz , islamı yeniden inşa hareketlerinin işçileriyiz. yükselmekte olan yüce islam sitesinin temelinde minik  kum taneleriyiz. sınırsız bütünün bir küçük parçasıyız.

 

                           iman ve kur'anın erleriyiz... mevlana ve yunus yolunun erenleriyiz...evrende, dünyada, anadolu'da, çubuk'ta islamı hakim kılma mücadelesinin alperenleriyiz.

 

                            islamcı genç, ne yaptığının şuurundadır. islamcı gençliğin hareketi, macera hevesliliğinden ya da gençliğin olağan sayılan heyecanlılık halinden kaynaklanmıyor.  küçük hesaplarla hareket etmiyoruz; ebediyete ayarlıyız... ölçülü ve temkinliyiz...kör şiddet ve kardeş kanı dökmek bizim işimiz değil... gönüllere talibiz, kalplerin fatihiyiz.

 

                             zamanın ve mekanın sınırlıyamadığı , ayıramadığı bir bütündür, islamcılar.

 

                 şehitlerin piri hz. hamza'dan,  tarık bin ziyad'dan,  alparslan'dan,  ulubatlı hasan'dan, çanakkale arslanlarından, afganistan  mücahidlerine kadar parçalayamaz bu  bütünü, zaman....!      ve mekan ayıramaz, bizi birbirimizden...

 

 

 

                           x  x  x  x  x  x  x  x  x 

 

 

 

                ben, garip fakat büyük bir davanın elemanıyım...

 

                ben , "zalim de olsa, mazlum da olsa kardeşine yardım et "   peygamber  buyruğuna ittiba ederek, çağın batıl ideolojilerine saplanan ve  mutlak hakikata gözünü kapatan soydaşlarıma, ceketinin cebinde kaybettiği hakikat güneşini göstermek için ihtilaçlar geçiren anadolu türk'üyüm.

 

                             ben,  emperyalist-kapitalist dış ve iç güçlere karşı yılmadan savaşarak , onun kuklası despot şahı alaşağı ederek , allah nizamına talip olan iranlıyım.

 

                            ben, dinsiz, komünist ve emperyalist  rusya'nın  oldu bittisine karşı koymak için nuristan dağlarından, adım adım zafere ilerleyen afganlı mücahidim.

 

                            ben, kızgın toprak üzerinde yağmur beklerken yağmur yerine tepesinde napalm bombasını gören  eritreliyi kurtarmaya çalışan bilali habeşinin  torunuyum.

 

                            ben,  ırkçı-siyonist yahudiyle işgal altındaki vatanımda,,   emperyalist  amerika ve yandaşları ile diplomatik konferanslarda  göğüs göğüse mücadele veren  filistinli gerillayım.

 

                            ben, önce inanç sahasında, sonra her sahada dirilen , komünist-kapitalist her türlü sömürüye ve zülme "yeter"  diyen ve kurtuluşu sadece nizam-ı alem islam'da gören afrikalıyım.

 

                           ben, kokuşmuş, çürümüş ve maddeci amerikan toplumu içinde, kutsal "cihad" ımı  sürdüren rengim kara, saçlarım kıvır kıvır  malcolm-x'in kardeşlerinden bir afro-amerikan zenciyim.

 

                           ben, moro adası dağlarında keklik gibi seken, gece nöbetinde uykusuzluğu "yemek";  gecenin ciğere bıçak gibi saplanan soğuğunu "su" bilen onaltı yaşında moro mücahidiyim.

 

                           ben kimim  öğrendin mi kardeşim?

 

                            ben, türkistan'da, endonezya'da , rusya'da, sudan'da, mısır'da, çad'da, ve dünyanın dört bir bucağında küfrün karanlığına son verecek meşalenin kor ateşini avuçlarında taşıyan, "nur"  postacısıyım.

 

                           ben, allahın yeryüzündeki halifesiyim...o'nun adına, o'nun için idare etmeye yetkili  hem de hakkı olanım.

 

                          bizi lafla boğmak isteyenler, günümüzün çirkin politik kutuplaşmasına yamamak ve bu surette bizi geçiştirmeye, ucuzlatmaya kalkanlar, sağ-sol jargonu ile bizi kategorize etmeye heveslenenler şimdi anladınız mı, kimdir  islamcı genç?

 

                          ...ve biz ümitliyiz, istikbale talibiz, istikbalde en gür seda islamın sedası olacaktır...bu beklenen ve mutlaka gelecek olan bir "umut günü" dür? çünki allah'ın vaadi vardır ve bu vaad haktır =  "onlar istemese de, allah nurunu tamamlayacaktır."

 

 

 

                            x  x  x  x  x  x  x  x  x  x  x                      

 

 

 

                        not= ( yukarıda okuduğunuz bu makale,  27 yıl önce tarafımdan kaleme alınmış ve  15 aralık 1979 tarihli "çubuk haber" gazetesinin  ilk sayısının ikinci sayfasında yer alan  "gençlik"  köşesinde  yayınlanmıştır...  yazıyı okurken,,  o yıllardaki iki kutuplu dünya konjonktörünü, ülkemizdeki sosyal ve siyasal kutuplaşmayı ve hatta toplumsal yırtılmayı ;   anarşi ve terör ortamında  hergün onlarca insanımızın katledildiğini lütfen göz önünde tutalım...  bu kaos ve bunalım ortamında,  sağ-sol  veya   kapitalizm-marksizm   sistematiği dışında kaynağını dinden alan üçüncü bir sistem arayışı, öne çıkmak istiyordu; ancak,    bir barış projesi ve kurtuluş reçetesi  olarak halkımıza islamiyeti  önerenlerin sesi,  kavram kargaşalığı ve silahların gürültüsü sebebiyle iyi duyulmamaktaydı... işte bu yazı... bu sıkıntı ve çelişkilerin bir tercümesi gibidir ve kavruk bir anadolu çocuğunun ülkesinde ve dünyada yaşananlara bir isyan haykırışı olarak kabul edilmelidir...çeçenistan, bosna ve ırak dramları henüz yaşanmamıştır;  12 eylül'e ve iran-ırak savaşına 9 ay kalmıştır. ancak değişen bir şey olmayacak; film hep başa  saracaktır  =   müstekbir-zalim batı emperyalizmi + esir-mazlum islam coğrafyası + dirilişine izin verilmeyen aziz islam medeniyeti...!              bir de...     o tarihte benimsenen ve şimdilerde pek tercih edilmeyen "islamcı"  terimi yerine "müslüman"  terimini kullanmak daha isabetli olurdu diye düşünüyorum, şimdi.   çünki, hacc suresi 78. ayette  "size müslüman ismini allah koydu" buyrulmaktadır..)  2,4,2007

Bu yazı toplam 1828 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar