Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

İSLAM DİNİ İNSANLAGIN MUTLULUK REÇETESİDİR.

 

             İnsan dünyaya mutluluk için gelmiştir.  Mutluluk nedir? Gönül dünyası zengin, sağlığında sıkıntısı olmayan, aile fertleri ve içinde yaşadığı toplum kendisinden hoşnut olan, üzüntüsüz, kedersiz, hayat sürdüren,  yaptığı işlerden haz duyan hayat tarzıdır. 

                İslam’ın insanlara Mutluluk getirdiğini kendi isminden anlamaktayız. İslam demek kurtuluş, emniyet, güven, sadakat, demektir. Peygamber efendimiz (sav) bir hadislerinde “Müsliman o, kimse dirki başkaları elinden, dilinden selamette olan kimsedir.” Buyurmaktadır.                                              

                 Yaşadığımız toplum nasıl bir toplumdur, karşılaktıgında bir birine selam vermeyen, aynı apartmanda yaşayan, aynı asansörü kullanan, fakat bir birini tanımayan bir topluluk haline gelmiştir. Yanı başında komşusu aç iken, doyurmayan, hastasını ziyaret etmeyen, komşusunun derdine derman olmayan, bir topluma İslami toplum denirmi? Yolda rastladığın birisine selam verecek olsan, ben bu adamı tanımıyoromki! neden bana selam veriyor, diye bilmektedir.

                    İslam dini insanlar arasında, dil, renk, cins, farkını kaldırmış, put perestlikle mücadele etmiştir. Peygamber efendimiz (sav) veda hutbesinde insanları birliğe, dirliğe çağırarak, şöyle hitabda bulunmuştur. “ Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren, Rabbinize hürmetsizlikten sakının, Allah’ın ve akrabanın haklarına riayet ediniz, Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir. Yalnız milliyetçiliğe davet eden, milliyetçilik için dövüşen, yalnız milliyetçilik uğrunda ölen, bizden değildir.” (Eu Davud hadisi) beyanı yer almaktadır. Kürt milliyetçiliği için, masum insanların canına kast edenlere nedimeli?  

                          Bir hadisi şerifde “Mümin mümine karşı bir biriyle kaynaşan bir bina gibidir.” Başka bir hadisi şerifte de“Merhamet ve sevgide müslumanlar, bir vücuda benzerler. Vücudun her hangi bir azası ağrıdığı zaman bütün vücut onun acısını çeker.” buyrulmaktadır. Bu nedenle mutluluk vahdettedir, tefrikada değildir. Ali İmran süresi 105. ayetinde “parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın” buyrulmaktadır.

                    İslam dininde kürt,türk,laz,Çerkez…mefhumlarına bir ayrıcalık için yer verilmemiştir.İslam dininde  kardeşlik ve takva ya yer verilmiştir.Hucurat süresi ayet 13 de “Mukakkakki Allahın indinde en itibarlınız,en takvalınızdır(ahıretteki zararlılardan korunanınızıdır) Bir hadiste de “İnsanların en itibarlısı insanlara sevinç verenleridir.”buyrulmaktadır.Başka bir hadisi şerifte de “Kendileriyle ülfet edilen (Konuşala bilinen ,diyalog kurula bilinen) kimselerdir.Kendileriyle ülfet edilemeyen (iyi anlaşılamayan) kimselerde hayır yoktur.”Beyanı yer almaktadır.

               Kimler mutluluk kapısını açar; cennet aşkı olan, kulluk görevlerini yapan, cehennem endişesi bulunupta, kötülüklere kapısını kapatan, din vatan, bayrak sevgisini taşıyan, ezanının ve bayrağının sevgisiyle yaşayan ve bu uğurda ayrılığa düşmeyen, insanların mutlu yaşarlar. Tövbe süresi 46. ayetinde “Bir birinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider” buyrulmaktadır. Bir hadi şerifte “Cemaat rahmettir, ayrılık azabdır”beyanı yer almaktadır. Maide süresi 2. ayetinde “ İyilik üzerine yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın” Buyrulmaktadır. Biz bu ayet ve hadislerin neresinde yer almaktayız.  Mevla bizi birlikten dirlikten ve mutluluktan ayırmasın.                                                                                            

 

Bu yazı toplam 3081 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.