Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)
İNSAN VARLIKLARIN ÖZÜDÜR
Evren insan için yaratılmıştır. Yaratılanların en değerlisi de insandır. İnsanın yaratılış gayesi de Allah’ı tanımak için yaratılmıştır. Çünkü Allah’ı en iyi tanıyanda insandır. İnsanın niçin yaratıldığını zariyat süresi ayet 56 dan öğrenelim “Ben cinleri ve insanları, ancak (beni tanısınlar) ve bana ibadet etsinler diye yarattım” buyurmaktadır.En güçlü insan,Allah’ı tanıyan ve kendisine hakim olandır. Müminler ölümsüz olmak isterler, insanda ölen cismanı varlıgıdır. Ölümsüz olanı da ruhudur, canınıdır.
İslam dininin istediği ruhun güzel olmasıdır. Ruhun güzelliği de Rasulullahın yaşantısını kendimize rehber edinmekle olmaktadır. Kuran-ı kerim ahzab süresi ayet 21 de “Andolsun ki, Rersulullah, sizin için, Allah’a ve ahıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir” buyrulmaktadır.
İslam dininde birliğe, dirliğe, Sevgiye, önem verilmiştir. Irkçılığa, ayrımcılığa, her çeşit tefrikaya yer verilmemiştir. Kur’anda Ali ımran süresi ayet110 da müslimanlar için hayırlı ümmet olduklarından bahsedilmektedir.“ Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder kötülükten men edersiniz…” Anlamı yer almaktadır. İyi bir müslüman olmanın örneğini bu ayet ve hadislerden anlamaktayız.
Hz. Peygamberimizin yaşayışından örnekler: Resulullah (s.a.v)gerçek mümini şöyle tarif ediyorlar. “Nefsin için sevdiğini başkası içinde sev, Nefsin için sevmediğini başkası içinde sevme” Buyuruyorlar. Bazı din bilginlerinin görüşüne göre, insanlığın saadeti ve mutluluğu için, başka düstur olmasa, bu öğüt yeter demişlerdir.
Kur’an-ı kerim isra süresi ayet 70 de “Biz hakikaten insanoğlunu… yarattıklarmızın birçoğundan cidden üstün kıldık”buyurmaktadır. İnsanın başka varlıkları kendi hizmetinde kullanması, doğru –yanlış güzel-çirkin, kavramlarına sahip olması, maddi, manevi, bedeni, ahlakı, meziyetlere haiz olmasıdır.
Bir gün ashabı kiramdan Ebazer hazretleri ile Bilal-ı Habeşi arasında şöyle bir tartışma geçiyor. Ebazer (r.a) Bilal-i Habeşi ye, renginin siyah olması nedeniyle “siyah yüzlü” hitabında bulunuyor. Bu durum Resulullah efendimize intikal ediyor. Bu keyfifiyetten, Resullulah çok üzülüyor. Ebazer (r.a) söylemiş olduğu bu yakışıksız sözden dolayı çok pişman oluyor, yüzünü kumlara seriyor. “Benim hakaret ettiğim Bilal-i Habeşi gelip yere serili olan yüzüme, o siyah ayağını koymadıkça ben bu yüzümü yerden kaldırmam diye yemin ediyor.” Bunun için islamda arabın aceme, aceminde araba, kürdün türke, türkünde kürde, ruchaniyeti, yoktur. Hucurat süresi ayet 13 de, üstünlüğün, yalnız takvada olduğu beyanı yer almaktadır.
İslam dininde hayatın merkezinde Allah ve Allah’a iyi bir kul olmak yatmaktadır Resulullah efendimiz (s.a.v) “ Beni süre-i Hud ihtiyarlattı” buyurmuştur. Nedir sürei huddaki hikmet; Bu sürenin 112. ayetinde Cenap-ı hak “ Emr olunduğun gibi doğrul ol” fermanı yer almaktadır. Elbette bu olay, kolay bir iş değildir. Allah Teâlâ bu ayetin de bütün inanan kullarına da bu istikameti, doğruluğu emr etmektedir.
İnsan Allah’a iyi bir kul olması sayesinde yücelmektedir. Allah Teâlâ, insanı ruh ve beden kabiliyetleri bakımından yaratılan canlı varlıklardan üstün bir meziyette yaratmıştır. Bu durum Tin süresi ayet 4 de şöyle yer almaktadır.
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık” buyuruyor.
İnsan serbest iradesiyle, güzel kabiliyetlerini iyiye, doğruya, kullanarak, kâmil bir insan olma vasfını kazanacak ve ya süfli hareketlerde bulunarak, aşağıların aşağısına inecektir. İnsanın kurtuluşu yine bu surenin 6. ayetinde şöyle yere almaktadır. “ Fakat iman edip Salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır” buyrulmaktadır.Allah’a emanet olunuz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.