İnisiyatif alıyorum!

İrademle iraden, sözümle sözün, eylemimle eylemin, gücümle gücün, yolumla yolun bir noktada kesişsin.

Yetkim sınırsız olmasın, sakın. Hakk’tan saparsam terk et beni. Dosdoğru ise istikametim, gir koluma, kenetlen. Yetkim ile sorumluluğum at başı gitsin.

Şeffaf olalım. Enine boyuna tartışalım. Karar çıktı mı da arkasında duralım. İstişareden çıkanı, ‘kapalı kapılar ardında’ tartışmayalım. Başka başka mahfillerde bozmayalım, kararı. Bora uğrasa, yangın çıksa caymayalım, karardan.

Yüce Yaradan’a sığınalım. ‘Seferle memuruz, zaferle değil!’ hikmetli sözünü tembelliğimize dayanak yapmayalım. Gayret bizden, netice O’ndan; unutmayalım.

İnsanı kutsamayalım, la yüs’el saymayalım. Sırrı ifşa etmeyelim. Öngörülü olalım. Bir delikten sokulmayalım, ikinci kez. Birbirine düşürüp, fail aramayalım. Suçun yekununu üstümüze alalım.

‘Benim yüzümden oldu, bütün bunlar!’ erdemini üstün tutalım. ‘Aramızda selamı yayalım.’ Kalite arayalım, yandaş değil.

72.5 milleti aramıza alalım. Buçuğun hesabını yapmayalım. Şura’mızda tüm renkler olsun. Lakin dayatmasın hiç kimse, etnisiteyi, kan bağını.

Temsilde ırk değil, liyakat öne çıksın. Kimse dışarıda kalmasın ki, fitne kol gezmesin, arada. Sorunlar ertelenmesin. Çünkü yok saymak ortadan kaldırmıyor, hastalığı.

‘Şimdi ne derler?’ diyerek yutkunmayalım. Açık olalım. Arka bahçesi olmasın, hareketin. Emaneti taşıyan buyursun, gelsin. Hıyanet edense uğramasın bir daha.

‘Öte dünya’ endişesi taşımayan her şirreti yapar, bilinsin. Özgürlükten korkmayalım. Tutsak ruhlar işler, her günahı.

Bütün diller ve renkler eşittir, mübarektir. O yaratmıştır, Kudretince. O’nun ayetidir, külliyen. Verirken bir vazifeyi, ‘siyah üzüm tanesi gibi bir zenciyi’ unutmayalım. Tabi olalım, teb’a asla!

Çekim merkezi olsun, toprağımız. Bize sığınanı teslim etmeyelim. Varsa cezası, biz verelim. Eline bırakmayalım, muhanetin.

Suça giden yolları kaldıralım, ilk önce. Tıkayalım lağımı. Tütün ekimi yapılırken, tiryaki avına; üzüm sıkılırken berduş takibine çıkmayalım.

Yerküre’nin dertleri çözümsüz değil. Toprakta adalet, gelirde hakkaniyet, Fethin kapılarını açar, tek tek.

Şeytan’ın çocuklarını dost edinmeyelim. Yoksa rahmet inmez, üstümüze. Yalnız kalırız, cascavlak.

Pakistan’da 20 milyonu yersiz yurtsuz bırakan tsunami, Hint Okyanusu’nun derinlerinde bir abd nükleer denemesinin sonucu mu?

Kiralık katillerini Bağdat’tan çekenler, Tahran’a mı konuşlanacaklar?

Afganistan’da batağa saplanan, kendine yeni mevzi mi aramakta, ölüm makineleri için?

Eylemsizliği eylemle bozanlar, “Hayır”ın gölgesine mi sığınmaktalar?

Tam da bu anda, halkın içinden çıkan yegane partiyi boğdukça boğan el, Çağlayan’da milyonluk tepkiye mi kıymakta?

Selle boğuşan Pakistan, bm takibine takılan İran, gitgide yalnızlaşan Irak, kurtlar sofrasına düşmüş Türkiye… emperyalizm için hazır lokma mı?

Hal böyle iken dünyaya nizam vermek iddiasında olanlar, neden çatal kaşık savaşı vermekteler?

Canı sıkılan, gemiyi terk eden, enkaz bırakan, ‘benden sonrası tufan’ diyen, teoride sıkışan kendine baksın!

Giden gitsin. Senle ben buradayız. Hem de inisiyatif almak için. Zor zamanda kılıç kuşanmak, miğfer takmak, zırh giymek, kalkanını omuzlamak günüdür, bu gün.

Kaçmak yakışmaz, fare gibi. Eşelemek değil, köstebek misali. Kuma sokmak olmaz, devekuşu örneği.

Ortalık toz duman olabilir. Laf geçiremediği için diş geçiren, kazan kaldırabilir. Aldırma. İşe geç gelen, bunu hep yapar. Saatine bakan, saatli çalışır. Dakikanın hesabını yapar, güpegündüz. Bırak onu.

Seninle 50 yılın planını yapalım. Hizmeti geçenlere, ‘değerli katkılarından dolayı dua edelim.’ İyilikle yad edelim. Dün’ün dedikodusu, bugün’ün bereketini alır götürür. Fırsat vermeyelim.

Ar damarı çatlamışla, küfür/günahla yüreğini soğutanla, hiçbir şey olmamış gibi koltuğuna kurulanla, en mümtaz hareketi yerlerde süründürenle işin olmaz, artık.

Onurlu ayrılık, onursuz evlilikten iyidir. 40 gündür fitne kazanını kaynatanlar, erdiler muradına sonunda.

‘İyilikte’ yarışacağına, yakası açılmadık laflar uçuştu, masada. Savurdular, birbirine. Sen kararını ver, yeter ki!  Ay sürmez, ayağa kalkar Yüce Dava, O’nun izniyle!

Geç kalmasın, hiç kimse!

Tarık Sezai Karatepe