Sevgili okurlar bu yazımız Mısır"a yola çıkmadan yazılmış bir yazımızdır. Mısır"ın Hurghada şehrinde düzenlenen Üç Bant Dünya Bilardo Kupası müsabakalarına katılacak olan Milli Takım oyuncularımıza Kafile Başkanı olarak görevlendirildim. Mısır"a ilk seyahatim. Hurghada kenti hakkında edindiğim bilgilere göre Kızıldeniz kenarında güzel bir tatil beldesi olduğudur.  Son yıllarda Mısır"ın turizm açısından ülkemizle yarışır hale gelmesinde en önemli etken olan bu şehri sanırım çöl ortasında yeşerterek cazip hale getirmişler. Ayrıca Kızıldeniz"de bulunan muhtelif mercan adaları ile buna bağlı denizde yaşayan balık türlerini de görmek için; özellikle de dalış sporu ile uğraş verenlerin sıklıkla gittiği bir yer olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz.

Bu arada ülkemiz bilardo sporcularının uluslar arası arenada boy göstererek başarılara imza attıklarını da kıvançla belirtmeliyiz. Bir zamanlar sadece bir sporcumuzun adından söz edilirken şimdilerde Avrupa müsabakalarında ve Dünya kupalarında Türk bilardocularından söz edilmesi de ayrı bir sevinçtir.

Türkiye Bilardo Federasyonu özellikle gençlerin önünü açarak onları ilk önce yurt genelinde ardından da Avrupa"da düzenlenen müsabakalara göndererek, deneyimlerinin artmasına neden olmuşlardır. Bilardo sporunun ülke genelinde artması için bir dizi projeler hazırlayan federasyon yönetimi başta belediyeler olmak üzere, mülki amirlerin desteğiyle sporcu sayısını artırmaya yönelik çalışmalar içine girmiştir.

Nasip olursa Mısır"ın Hurghada şehrinde düzenlenen şampiyonada Milli Marşı"mızı çaldırıp,  uğruna canlar verdiğimiz bayrağımızı gönderde dalgalandırıp öyle gelmeye niyetliyiz. Sporcularımızda bu azmi gördüğüm için mutlu bir şekilde gidiyoruz.

Bu arada sizlerden ve sıcak siyasi gelişmelerden bir haftalık da olsa ayrı kalacağım için üzgün olduğumu belirmek istiyorum. Yerel seçimlere yaklaşılan şu sıcak günlerde görev icabı uzak kalmamızda da hayır olduğu düşüncesindeyiz. Bu arada sık sık telefon ve yüz yüze gelerek bana “ Belediye Başkanlığına aday mısın?” diye soranlara verdiğim cevabı burada tekrar etmek istiyorum.

Aday adaylarının görücüye çıkmış olmalarına seviniyoruz. Çubuk için çalışacak dostlarımızın olduğunu da biliyoruz. Kimin ne kadar şansı var, kim ne yapabilir bunu da az çok kestirebiliyoruz. Bizim gönlümüzden geçen değil Çubuklunun ne düşündüğü önemli; İlçe ve il teşkilatlarının bakışı önemli; hepsinden önemlisi ise Genel Merkezin değerlendirmesi; hatta Genel Başkanın ifadeleri önemli iken bizim çıkıp söz söylememiz ne kadar önemlidir bunun takdirini sizlere bırakıyoruz.

Her yiğidin aklında bir arslan yatar derler ya.. Çubuk"ta da çok yiğitler var. Bizim çıkıp şu anda birine destek vermemiz yakışı kalmayacağı gibi “ Ben de adayım!” deme gibi bir lüksümüzün de bulunmadığı biliyoruz. Bizim değer yargılarımızda bugüne kadar aldığımız görevlerde “ Görev istenmez, verilir” vardır. Bu açıdan bizim Çubuk Belediye Başkanlığına adaylığımız bizim ağzımızdan olmayacak.bu böyle biline..olacaksa takdir edilirse olur. Benim talebimle olmayacağının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Peki biz bulunmaz Bursa kumaşı mıyız? Hayır.aday adayı arkadaşlarımız meydana çıktıkça nefsimizi bir kenara bırakıp nasıl davranacağımız Çubuklular göreceklerdir. Öyle zanda bulunanlar, karnından konuşanlar, hesap kitap yapanlar, aracılar koyarak benim ağzımı yoklatanlar, akşam yemeklerine çağırıp adaylıktan çekilmemi talep edenler, kendilerine destek vermemi isteyenler, velhasıl kapımızı aşındıranları zikretmeyeceğiz. Bunların isimleri bizde mahfuz kalacak. Bir kişi hariç. Çubuk Belediyesi eski Başkanı. Kendisine hakaret etmediğime bin pişmanım. Şimdi ararsa cevabım hazır. Hadi oradan hadi. Önce kendinle barış öyle gel koçum benim. Kendisine de söyledim buradan da söylüyorum o varsa ben de varım. Diğer adaylar mı şöyle bir beyin çalışması yapalım mı? İsimler önemli mi? Şunun altını bir kere daha çiziyorum Erbay Kücet aday adayı ol-ma-ya-cak. Olursa aday olur, olmazsa çalıştığı yerde su çıkmadı ya. Durmak yok yola devam…