Güzel , faydalı ve hayırlı işlere İslam"da amel-i salih denir. Sahih imandan sonra insana hem bu dünyada hem de ahirette fayda sağlayacak olan ameller sayısızdır. Allah rızası için ve sevap kazanmak maksadıyla yapılan; insanlığa, topluma ve çevreye faydalı her iş salih ameldir.

Yere, zamana ve duruma göre bazı ameller daha önemli ve öncelikli olabilir. Bunları bilmek ilimle olur. O halde ilim öğrenmek salih amellerin başında gelir. Hadis-i Şerifte:“ İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana farzdır.” Buyrulmuştur.  Buradaki ilim iman ve amel-i salih ilmidir. Yani sahih iman nasıl olur? İman nasıl korunur? İman nasıl kemale erdirilir? Bir insanın imanına zarar veren söz, fiil ve ameller nelerdir?

Allah nasıl bir varlıktır. Sıfatları nelerdir? Peygamberler kimdir? Sıfatları ve görevleri nelerdir? Melekler, Kitaplar, Ahiret Günü ve Kader (Hayır ve Şer meselesi) nedir.?

İmanla ilgili bu bilgileri kendimiz doğru ve detaylı olarak öğrenip çocuklarımıza onların anlayacağı bir tarzda öğretmek için gayret göstermek hepimiz için farzdır.

İbadetler nelerdir, nasıl yapılır? Helal-haram ne demektir? Helal kazanç nasıl elde edilir? Allah"a karşı, ana-babamıza, komşu ve akrabamıza karşı görevlerimiz nelerdir? Bütün  bunların öğrenilmesi farzdır. Öğrenilmesi farz olan ilim deyince, ilk akla gelenler bunlardır.

İmanın altı şartını bir mü"min, doğru olarak, yani Kur"an ve Sünnette öğretildiği gibi öğrenmek zorundadır. Bunu öğrenmezse imanını koruyamaz, hangi söz ve fiillerin imana zarar vereceğini bilemez.

İman bilgisi doğru olarak öğrenilip, kalple tasdik edildikten sonra bu imanın gereği olarak şuurlu bir şekilde yapılan ibadetlerin ve amellerin insana faydası olur. İnsanı mutluluğa ve huzura erdirir, sıkıntılarını giderir.

Kur"an-ı Kerimde mal ve evladın değil, salih amelin fayda vereceği birçok ayet-i kerimede bildirilmiştir:

“Hiçbirinizin malları ve evlatları, huzurumuzda size bir yakınlık sağlamaz. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna. Ancak onlara yaptıklarının kat kat fazlası karşılık vardır. Onlar (cennet) odalarında güven (ve huzur) içindedirler.” (Sebe" 37)

Din ve iman bilgisi öncelikle ailede, sonra okulda verilir. İslam"da imandan sonra hemen ibadetler geldiği için bu ibadetlerin çocuklara küçük yaşta öğretilmesi ve uygulamalarının sağlanması gerekir. Sadece bilgi öğretmek yetmez. Bilgiden maksat uygulamadır. Mesela, ailede küçük yaştan itibaren çocukların namaza ve oruca alıştırılmaları, islami tesettüre uygun giyinmelerinin sağlanması farzdır.

Toplulumumuzda birçok kötülük İslam"ı bilmemek ve uygulamamaktan ortaya çıkıyor. Bu böyle olduğu halde İslami hükümleri hafife almak, dini gayreti olan insanları kötülemek hem bunu yapan kişilerin imanına zarar verir, hem de toplumdaki kötülüklerde bu kişilerin bir payı olur.

Cenneti kazanmak elimizde: Allah korkusu, salih amel, birbirimize HAKKI ve SABRI tavsıye.

“Asra yemin olsun ki: İnsan şüphesiz zarardadır. Ancak iman edip salih amelde bulunanlar. Bir de birbirlerine Hakkı ve sabrı tavsıye edenler müstesna.”  (Asr, 1-3)