Abdurrahim Somuncu   (Emekli Müftü)

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

ÇOCUKLARIMIZI NASIL YETİŞTİRMELİYİZ

            

                Çocuklar bir toplumun geleceğinin teminatıdırlar. Çocuğa‘a çocuktur, bu bir şeyleri bilmez düşüncesiyle,  gözüyle bakılmamalıdır. Çocuklar ebeveyninden, çevresinden, okuldan, ekrandan… aldıkları, öğrendikleri bilgiler üzerine şekil alırlar.

            Dünyada en değerli şey nedir diye bir soru yöneltilse; cevaben çocuk sahibi olmak diye cevap verilir sanırım. Çünkü Allah(cc) her nimeti insan için yaratmıştır. (Lokman süresi ayet;20)Bu nedenle insanda Allah’a kulluk için yaratılmıştır. (Zariyat süresi ayet, 56) 

           İnsanların bedeni ve cismani şekilleri önemli olduğu gibi, ruhi ve manevi yönleri de önemlidir. Anne ve babalar çocuklarının ilk devrelerinde çocukların akıllı ve zeki olduklarından çevredeki insanlara bahsederler ve memnuniyetlerini bildirirler.

                 Çocuklar: görünüşte ne kadar güzel ve sevimli olurlarsa olsunlar, giyim kuşamları, temizliğe uyup oymadıkları, hippiler gibi giyinişleri, mahrem yerlerini sokak caddelerde… açarak gezip dolaşmaları bunu da bir medeniyet ve hürriyet saymaları adabı muaşerete uymamaları, (hijyenik) temizliğe uyup uymadıkları anne ve baları yanında, egiticileride ilgilendirmektedir.  “Saldım bayıra Rabbim gayra” 0lmamalıdır.

             Çocuğun her yaptığını hoş görmemeliyiz. Çocukların kiminle arkadaşlık yaptıklarından neler yiyip içittiklerinden, nerelerde gezip dolaştıklarından haberdar olmamız gerekmektedir. Hadisi şerif “siz bir çobansınız güttüğünüzden sorumlusunuz”  beyanı yer almaktadır. “Ben hürüm istediğimi yaparım diye kural dışı davranışlarda bulunan ve böyle şeyleri söyleye bilen” bir takım gençleri görebilmekteyiz.   

         Anne ve babalar çocuklarının iyi yetişmesi için neler yapmadırlar. Çocuk; anne karnında iken eğitiminin başladığını bazı dini kaynaklardan ve eğitim uzmanlarından öğrenmekteyiz. Çocuğun iyi beslenmesi, Annenin iyi beslenmesi, Annenin ruhi yönden dinç olması çocuğunda ruhi yönden dinç olmasını doğurmaktadır. Ve bunun örneklerini yaşanılan hayatta görmekteyiz.

      Çocuğa yapılamayacak veya yerine getirilemeyecek, vaatlerde bulunulmamalı. Anne veya baba çocuğuna birkaç defa yalan söyler, onun istediklerini yerine getireceğim derde, yerine getirmezlerse, çocuğun yanında yalancı duruma düşmüş ve güven kaybı ortaya çıkmış olur. Daha sonra güven kaybına uğrayan ebeveyn sözüne inanılmayan kimseler olurlar.

                  Hayata hazırlayacağımız çocukları yalanla değil doğrularla eğitmeliyiz. Eskiden ebeler, büyük anneler, nineler çocuklara ibretli hikâyeler, Masallar anlatırlardı. Buğun ise bu konularda yazılan yararlı pek çok eserler mevcuttur. Bu eserler alınıp okunmalı ve çocuklarında okumaları sağlanmalı.

            Çocukları sevmeliyiz ve sevdiğimizi de hissettirmeliyiz. Çocukların yanlışlarını ikna metoduyla söylemeliyiz. Çocukların her dediğinin ve her istediğin yerine getirilmesinin de doğru olmadığını şöyle bir olayla anlatalım. Elaziğde, Müftüler seminerinde iken, Elazığ Akıl Hastanesini ziyarete gitmiştik. “Akıl hastanesinin baştabip’i buradaki hastaların bir kısmının, hastalık nedeni olarak, çocukken Öcü geliyor, İğneci geliyor, polis geliyor gibi, sözlerle korkutulmuş çocuklar olduğunu. Bu sözlerle korku içinde büyüyen çocuklar, zamanla şuuraltı korkuları, nedeniyle, akli dengesini kaybetmek durumunda kaldıklarını” bizlere anlatmışlardı.                                                                

        Akıl hastanesi baştabibinin anlattıklarına, ilave olarak, “akıl sağlığı bozulmuş bir kısım çocukların ise, zamanla anne-babası tarafından her istediği yerine getirilen, bir süre sonrada, bu çocukların, bazı imkânsızlıklar nedeniyle, isteklerine ulaşamadıklarından, derin düşüncelere dalarak, akli dengelerinin bozulduğunu,” bildirmişlerdi.

             

              Anne-babaların bu yanlış davranışlarını, bulunduğunuz, her ortamda, hatta camilerde dahi, halka anlatmamızı bizlerden istemişti. Çocukların eğitiminde Hicr süresi 50 ve 51 ayetlerinin tercüme ve tefsirlerinden de yararlana biliriz.

 

                Çocuklar arasında ayırım yapmamalıyız. Peygamber efendimiz (s.a.v) “Çocuklarınız arasında adaletli davranınız ( kız ve erkek çocukları arasında ayırım yapmayınız)” buyurmaktadır. Çocuklarımıza karşı sorumlu olduğumuzu ve kıyamet gününde onlara ait görevlerimizi yapmadığımızdan, dolayı kaçacak yerler arayacağımızı Abese süresindeki şu, ayetlerden öğrenelim. “33,34,35,36“.Kulakları sağır eden o ses geldiğinde işte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar” beyanı yer almaktadır.

                Dileğimiz ve gönlümüzden geçen en az canımız kadar yürekten sevdiğimiz evlatlarımızla o, sonsuz âlemde cennetinde birlikte olmamızdır. Mevla bizi hayırlı evlat sahibi kılsın ve evlatlarına karşı sorumluluğunu taşıyanlardan eylesin. Amin

                                                       

                                                                                           

Bu yazı toplam 2674 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum