Burak'ınız Geçkin Olsun….

 

   Bugün Mirac kandili. Mi\'rac\'ın ne anlama geldiğini az çok hepimiz biliriz. Mirac kelime anlamıyla yukarı çıkmak demektir. İsra olayı Kur\'an\'da şöyle anlatılmaktadır:

“Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescidi Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksâ'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur  (İsra/1)

   İsra ve mirac olayını anlatan sahih hadisler bulunmaktadır. Buhari"nin sahih"inde dört yerde zikredilmektedir. Özet olarak anlatmak gerekirse, Allah Resûlü, Mescid-i Haram"da iken Cebrail (a.s.) gelmiş, Burak isimli, bir binit ile Hz. Muhammed"i Mescid-i Aksa"ya götürmüştür. Orada namaz kılan Allah Resûlü Cebraille yedi kat semaya yolculuk yapmış, Sidretü"l-münteha"ya varmışlardır. Her semada ayrı bir peygamberle görüşen Allah"ın Elçisi, cennet ve cehenneme dair hadiselere şahit olmuş, Rabbinden emirler alarak dönmüştür. Bakara suresi"nin son iki âyeti, tahiyyat duası ve beş vakit namaz miracın hediyesi olmuştur. İsra ve Mirac olayını müşrikler inkar etmişler, müminler ise tereddütsüz iman etmişlerdir.

  

   Aslında Mirac bir ferahlamadır. Çok bunalmış bir dönemde Sevgililer Sevgilisini huzuruna çağırmıştır Yüce Yaradan. Müşriklerin en baskın olduğu dönemde sevgili amcası Ebu Talip ve her zorlukta yanında olan hanımı Hz. Hatice vefat etmiştir. Mahzun ve hüzünlüdür Nebi. Bir tarafta bitmek bilmeyen müşriklerin Mü\'minlere yaptığı işkenceler. Bir tarafta hayatta çok sevdiği iki insanın, en yakınlarının dünyadan ayrılışı. “Bittim Ya Rabbi” dediğimiz zaman “Yettim kulum” demesi yakındır Rabbimiz\'in.

   Bizim miracımız namazdır. Namazla çıkarız bizde gökler ötesi yolculuğa. Secdeye koyduğumuzda alnımızı bütün dünya dertlerini geride bırakıp, “Geldim Yarabbi” deyip teselli ararız. Dertlerimize secdede döktüğümüz gözyaşları şahittir. Belki bizim dertlerimiz Asrı Saadette yaşayan mü\'minlerinkine denk değildir. Gözümüzü kör eden emellerimiz var bizim. Her şeyi geride bırakabilecek makamlarımız var. Hz. Fatıma dünyaya geldiği zaman, Hz. Peygamber(s.a.v.) ona isim koymada biraz tereddüt etti. Cebrail(a.s.) geldi ve şöyle dedi: “Ey Allah\'ın Resulü(s.a.v.), ona Fatıma ismini koy; çünkü o, dünya zevklerinden kesilmiştir.”  Bizler dünya sevgisine öylesine sarılmışız ki, ahireti tümden unutmuşuz. Aslında ne dersiniz bu dert daha büyük değil mi?

   Ulular şöyle demişler: “Sana iki rekat namaz mı, yedi kat cennet mi istediğin sorulursa, iki rekat namazı tercih et. Zira cennet ile iki rekat namaz elde edilemez, ama iki rekat namazla binlerce cennet elde edilir.” Bugün namazımızı miraca çıkıyor edasıyla kılalım. Ellerimizi daha çok açıp dualarımızı Burak\'a bindirip gönderelim Rahman\'ın huzuruna. Bütün bu çıkmazların içinde, bütün bu ümitsizliklerin içinde, Burak\'a yükleyelim içinde kendimizin geçmediği dualarımızı. Bizde hediyelerle dönelim Yaradan\'ın huzurundan.  Burak\'ınız geçkin, dualarınız kabul olsun.  

 

Bu yazı toplam 1815 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.