Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)
BAYRAMIN ANLAMI
Bayramlar; akraba ve dostların bir araya gelerek birbirlerine çeşitli ikramların yapıldığı, kaynaşmanın dorukta olduğu mevsimlerdir. Bayramlar; yıl içinde özlenen ve gelmesi beklenen günlerimizdir. Bayramlar bütünleşmeyi ve birliği temin ederler. Bayramlar, bir işin yapılıp, başarılmasının da, övünç günleridirler.
Bayramlardan biriside, ramazan bayramıdır. Ramazan bayramına nasıl gelindiğine, bakacak, olursak: Önce üç ayların geliş sevincini yaşadık. Peygamber efendimiz (sav) “Allahım! Bizim için Recep ve şaban aylarını mübarek kıl ve bizi ramazan ayına ulaştır” buyurmuşlardır. Recep ve şaban aylarında, ramazan ayına hazırlık olmak üzere, ibadetlerimizde artışlar oldu, yapılan çeşitli ibadetler sayesinde, ruhlarımızda ve maneviyatımızda yükselmeler meydana geldi. Daha sonra, ramazan ayını coşkuyla karşıladık.
Ramazan ayı bereket ayıdır. Bu ayda ibadet yapanı da, ticaret yapanı da, alanı da, satanı da, hep kazançlı çıkmıştır. Ramazan ayını, nasıl coşkuyla karşılayamazdık ki, yüce Peygamberimiz (sav) “Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu cehennemden kurtuluştur” buyurmuşlardır.
Bayramlar toplumsal kaynaşma günlerimizdir. Cuma günü camiye gelmeyenlerin dahi, bayram namazına camiye, geldikleri görülür ve bayram sevincini yaşarlar. Bayramlar; bizlerin sevinç, neşe, sürür ve toplum olarak da, kaynaşma günlerimizdir. Bayramlarda, gözümüze ve gönlümüze cevap verebilen, sofralar kurulur.
Bayramlar; Dargınların barıştığı, Büyüklerin ellerinin öpüldüğü, küçüklerin sevindirildiği, karşılıklı ziyaretlerin yapıldığı, değerli günlerimizdir. Bayramın uzun süre gönlümüzde yer alması için, çocuklarımıza isim olarak verdiğimizde görülür. Bayram günlerinde oruç tutulmaz, çünkü yemekte, içmekte birlikteliğimiz sağlansın diye.
Bayramlarda, ziyaretler yapılır, ziyafetler verilir, bununla birlikte, zarafetlerde, ortaya çıkar. Bayramlarda, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, çeşitli ödüller vererek sevindirmeliyiz. Bizler, çocukken, arkadaşlarımızla, uzak ve yakın komşularımızı, ziyaret eder ve ellerini öperdik. Onlarda bizleri hoş karşılarlar, ellerini öper ve bizlere şeker ikramında bulunurlardı, bazen de yemek ikram ederlerdi.
Müslümanlar, bu mübarek ramazan ayını, geceleri teravih namazları kılarak, gündüzleri de oruçlu olarak, geçirdiler. Zekâtları ve sadakalarıyla da, yoksulları sevindirdiler.
Ramazan ayında, bir gece vardır ki: bin aydan daha hayırlı olduğu Kuran-ı kerimde kadir suresi ayet 2-3 de “Kadir gecesinin ne olduğunu bilirmisin. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.” buyruluyor. Bu gecede Kur’an-ı kerim inmeye başlamıştır. O,kur’an ki: bizim hayat planlarımızı çizen, istikametimizi tayin eden, hareket programımızı düzenleyen, varlık âlemine, nur saçan, insanları ebedi saadet evine, davet eden, ilahi mesajlar, dolusu kitabın inmeye başladığı, ayın sonu olan, bayramı kutluyoruz.
Bayramın en başta gelen, özeliklerinden biriside, akraba ve dostların bir araya gele bilmeleri ve karşılıklı ziyarette bulunup kaynaşmalarıdır. Bir milleti ayakta tutan, unsurlardan biriside, bayramlar ve ramazan ayı gibi mevsimlerdir. Bizler bayramlarda, neslimize güzel örnekler, sergilemeliyiz. Bizim büyüklerimizin “ Aaah, O,eski bayramlar ne güzeldi” dediklerini aratmamalıyız.
Bayramı, bayram gibi, ramazan-ı da ramazan gibi, yaşayanlara, ne mutlu. Değerli, okurlarımızın fıtır bayramını tebrik eder, bilvesileyle bu bayramın, dinimiz vatanımız, milletimiz, tüm insanlar için, hayırlara vesile olmasını Yüce Mevla dan dilerim. Özellikle Filistin de Suriye de Irakta şehit olanlara Allahtan rahmet ve tüm müslimanlara mutluluk ve esenlikler dilerim, Allah’a emanet olunuz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.