Yerel siyasetin ısınmasıyla birlikte ülke genelinde özellikle büyük şehirlerimizde aday adaylarının isimleri arz-ı endam ederken öte yandan ilçelerin kendi sıcaklığı da yerel anlamda ısısını korumaya ötekilerden daha fazla hararetle devam ediyor. Bize düşen de bu kalan sürede siyasilerimize en azından yol göstermek yerelde halkımızın istek ve önerilerini karınca kararınca köşemizden aktarabilmektir. İşte bu amaç ile bundan sonra özelde Çubuk belediyesi ile ilgili düşüncelerimizi sizlerle paylaşmayı düşünürken aslında sizin nabzınızın nasıl olması gerektiği üzerine bazılarının kafa yormasınıdır dileğimiz.

Kısa ve öz olarak aklımıza gelenleri sıralayacak olursak;

En başta belediye başkanımız “Dürüst” olmalı. Ki dürüstlüğün ardından gerçekçiliği gelecektir.

Koltuk sevdalısı olmamalı derken oturduğu koltuğun değil halkın sevdalısı olmalı bununla birlikte makamların geçici olduğunu bilmeli ve bunu hayatında birkaç kez yaşamış olması daha iyi olur.

Kendisi başta olmak üzere belediyede çalışan her personelin maaşlarının bizim ödediğimiz vergilerle olduğunu unutmamalı bunu ailesine de hatırlatmalıdır.

Belediyeyi kanun ve yönetmelikler dışında yönetmeye kalkmamalı, yetkisini de sonuna kadar kullanırken özellikle Ankara ile iyi ilişkilerini her konuda sürdürmelidir. Kendisine hizmet getirilmesi için bütçesini en iyi şekilde değerlendirmelidir.

Kapısını açık bulundurmalı, berberde, manavda, markette, belediye otobüsünde, sokakta, pazarda, kahvehanede, lokalde, hastanede, okulda, düğünde, dernekte, sivil toplum kurumlarında, odalarda, tatlıcıda, turşucuda, kasapta, sanayide kısaca halkın olduğu her yerde mütevazı ama tatlı dilli güler yüzlü. Somurtmadan aygın baygın bakmadan. Jakoben bakışla değil erime noktasında da değil. Vakur ama sevecen.

Sizlerinde eklemek istedikleriniz varsa yorumlar açık. Haydi, eli kalem tutanlar. Ağzı laf yapanlar. Söyleyeceğim çok şey var diyenler. Sarılın kalemlere sizde sıralayın aklınızdan geçenleri.

BAŞKA SÖZE NE HACET İŞTE ERBAY KÜCET