ŞEVKET TANDOĞAN

ŞEVKET TANDOĞAN

11 AYIN SULTANI

            Yeryüzündeki bir buçuk milyar İslam âlemini manevî hazza ve heyecana gark eden kutlu mevsim, 11 ayın sultanı tanrı misafiri ramazan-ı şerife erişmiş bulunuyoruz. Oruç, teravih, mukabele, iftar ve irşad faaliyetleriyle dopdolu ramazan-ı şerifinizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.

            İslamiyet’in beş temel esasından biri olan oruç; geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi, hicretten bir buçuk yıl sonra Medine’de bizlere de farz kılınmıştır. Samimiyet gerektiren, riya ve gösterişe pek müsait olmayan ve sırf Allah rızası için tutulabilen orucun sevabı çok büyüktür. Cenab-ı Hak hadis-i kutsîde: “Oruç sadece benim içindir. Onu mükâfatlandırmak da bana aittir.” Buyurmuştur.

            İlahi emir ve yasaklarda sayısız hikmet ve faydalar vardır. Bunlar hiç şüphesiz oruçta daha çoktur. Başlı başına bir sabır, mahviyet ve teslimiyet örneği olan orucun dinî, ahlâkî, sıhhî ve sosyal faydaları saymakla bitmez. Kısaca özetlemek istersek şunları söyleyebiliriz:

            1- Dinî yönden kişinin takva mertebesini kazanması, aczini ve zayıflığını anlayıp kulluğunu idrak etmesi oruç sayesinde mümkün olur. Nefsini dizginleyerek Allah’a teslim olur, ona yönelir ve huzur bulur.

            2- Ahlâkî yönden irade kontrolü ile güzel ahlâkın meziyetlerini özümsemiş olur. Helal olan şeyleri dahî belli zaman dilimi içinde kendine Allah için yasaklayarak, her istediğini serbestçe yapabileceğini sanan mağrur nefsini terbiye eder ve disipline sokar.

            3- Sosyal yönden fakirin ve yoksulun durumunu bizzat yaşayarak anlayan kişiler, Allah’ın kendisine bahşettiği nimetlerin kıymetini bilir, şükür eder ve muhtaçlara karşı daha şefkatli ve cömert davranmayı öğrenir. Böylece malî vecibelerini yerine getirmeye alışan yardımsever kişiler sayesinde, sosyal adalet sağlanacağı için, toplumdaki sosyal uçurumlar kalkar, barış ve kardeşlik güçlenir.

            4- Sıhhî yönden orucun sağlığa faydaları kabul edilmiştir. Bir yıl boyu sürekli çalışan sindirim siteminin dinlendirilmesiyle bünye rektifiye edilmiş olur. Oruç ile kalp, karaciğer, akciğer, mide ve diğer dolaşım sistemi bakımdan geçirilmiş olur. Hz.Peygamberimizin:”Oruç tutun,sıhhat bulursunuz” Mealindeki mübarek vecizesi, bu hususu gayet güzel ifade etmektedir.

            Yukarıda kısaca özetlediğim orucun faydaları ve hikmetleri sadece bu kadar değildir. Özellikle oruçla melek haline bürünen insanda ruhî temizlik ve berraklık hâsıl olacağı için, kalbi ve diğer iç dünyası füyûzatla dolacak, nurlanacak ma’nen terakki edecektir.

            Ancak böylesi makbul ve muteber oruç; yeme, içme ve cinsi yakınlaşmayı terk etmekten ibaret değildir. Bu tür avam orucu belki farzın yerine getirilmesine yetebilir. İdeal olan; bütün uzuvlarımızla günahlardan sakınarak gerçek orucu tutabilmek, hatta kalbimizi kötü düşüncelerden arındırarak, evliya ve enbiyanın orucu gibi tutabilmeye çalışmaktır.

            Bu arada orucun mazeretlerini de kısaca sıralamak isterim:

            1- Yolculuk: Ramazan ayında en fazla 15 günlüğüne, en az 90 km. mesafeye gidecek olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Bu durumda yola çıkınca oruçlu değildir. Ancak kişi geceden oruca niyet ettikten sonra, gündüzün yola çıkarsa orucunu tamamlar. Bozarsa kaza eder.

            2- Hastalık: Hasta kişi oruç yüzünden hastalığının artması veya uzaması söz konusu ise, dürüst bir hekim tutmamasını tavsiye etmişse oruç tutmayabilir, başladığı orucu bozabilir. Sonra iyileşince kaza eder.

            3- Yaşlılık: Vücudu artık oruç tutamayacak kadar güçsüz olan yaşlılar, oruç tuttuklarında sağlığı bozuluyorsa oruç tutmayabilir. Hatta tutmakta ısrar etmeleri doğru değildir. Bu kişiler her gün orucuna bedel olarak fakirlere fidye verirler.

            4- Şiddetli açlık-susuzluk: Oruçlu bir kimse yaptığı iş ve coğrafi bölge itibariyle açlık ve susuzluk yüzünden ölüm tehlikesi veya bunalıma girme riski varsa ve bunu dürüst bir hekim bildirmiş ise, orucunu bozar, sonra kaza eder.

            5- Adet görme ve doğum: Bir kadın ramazan günü adet görmeye başlarsa veya doğum yaparsa orucu bozulmuş olur. Adet günlerinde ve lohusalık müddetince oruç tutamaz. Tutamadığı bu oruçları sonra kaza eder.

            6- Gebelik ve süt analığı: Ramazan ayında gebe bulunan, ya da kendisinin veya başkasının çocuğuna süt veren bir kadın, oruç yüzünden kendisine veya çocuğa zarar gelmesinden korkarsa orucunu açabilir. Sonra kaza eder.

             

Bu yazı toplam 1545 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.