Yüzüklerin Efendisi gümüşçü kuzenler
Agattasi Çubuk’un önemli ekonomik kaynaklarından olan Çubuk Agat taşını gümüşle buluşturarak yüzük başta olmak üzere takı yapan Sarraf ve Sadekar Ahmet Keser ile Hüseyin Keser, Ortadoğu ve balkanlar başta olmak üzere tasarladıkları takıları yurt dışına ih
İlçede ‘Yüzüklerin Efendisi’ lakabıyla tanınır hale gelen Sarraf ve Sadekar Ahmet Keser, Türkiye’nin dört bir yanından yüzük ve kolye siparişi alıyor. Taşa olan ilginin çok artmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Keser, yeni siparişlerle birlikte talebi karşılamakta güçlük çektiklerini ve daha çok üretim yapılması için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
HAYALLERİNİ TASARLIYORLAR
Mesleğinde her şeyin hayal edip tasarlamakla başladığını söyleyen Ahmet Keser, özel olarak tasarladığı figürleri ve tarihi güzellikleri yüzüklere işliğini belirtti. Yüzüklerinde her şeyi en ince ayrıntısına kadar işlediğini sergileyen Ahmet Keser, “Kendi tasarladığım eserlerin yanında, benden ne istenirse ben onu yaparım. Genellikle de özel koleksiyon tasarımlarıdır. İstanbul kapalı çarşı piyasasına da çalışıyorum. Kapalı çarşıya yüzükler, kolyeler, küpler ve bileklikler yapıyorum. Onlarda yurt dışına ihraç ediyor” diye konuştu. Kendine has bir tarz oluşturduğunu kaydeden Ahmet Keser, “İnsan aklının hayal edipte, karakalemin çizdiği her şeyi bu tezgahta yapıyorum” dedi.
ÇUBUK AGAT TAŞI İLGİSİ
Eserlerini festivallerde sergilediklerini ve insanların ilgi ve alakasından mutlu olduklarını söyleyen Sarraf ve Sadekar Hüseyin Keser ise, yaptıkları her eserin bir ruhu ve duygusu olduğunu belirtti. Eserlerine metal gözüyle bakılmaması gerektiğini isteyen Hüseyin Keser, “İlçemizin taşını değerlendirmeye çalışıyoruz. Bizim bu emeğimizin maddi olarak karşılanması mümkün değildir” dedi. Küreselleşmenin gelişmesi ve teknolojideki hızlı ilerlemenin sonucu olarak hazır yapımın yaygınlaşmasıyla mesleklerinin yok olmaya yüz tuttuğunu söyleyen Hüseyin Keser, gelecek nesillere meslekleriyle ilgili bir şeyler bırakmak için bazı koleksiyonlar hazırladığını belirtti.
HER ESER KENDİNE ÖZEL
ÇUBUK Agat taşının özelliğinden dolayı yaptıkları eserlerin bir benzerinin olamadığını iddia eden Hüseyin Keser, şöyle konuştu: “Artık bu sanata eskisi gibi değer verilmiyor. Çırak olmadığı için usta da yetişmiyor. Biz ürünlerimizi tamamen hayallerimizle çizerek elde yapıyoruz. Şair şiirle anlatır duygularını biz sanatkarlar da yaptığımız işle anlatıyoruz duygularımızı. Bu gördüğünüz taşların bir başka benzeri olmuyor. Her kesimde farklı desen ve şekiller ortaya çıkıyor. Bu nedenle de bu taşların değeri benzerlerinden çok yüksek oluyor. Biz istesek dahi aynı benzer desenini bulamıyoruz. Her yaptığımız eser kişiye özel olmuş oluyor.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.