Çubuk Belediyesi ve Ankara Kalkınma Ajansı ortaklığında kurulan Çubuk Ev Tipi Turşu Üretim Tesisi yetkililerinden Satı Özkan,özellikle patlıcan turşusunun çok sevilen çeşitlerden olduğunu belirtti.

Son yıllarda patlıcan turşusuna talebin arttığını aktaran Özkan "Öncelikle patlıcanları soyarız. Tuzlu suya koyarak bir müddet bekletiriz. Tuzlu su patlıcanların acısını alır. Ondan sonra salatasını domates, biber, lahana, acı biber, sarımsak ve maydanoz doğrayarak yaparız. Patlıcanların içini doldururuz. Daha sonrada bidona güzelce yerleştiririz. İçerisine su, sirke ve tuz koyuyoruz. Bu turşumuz her derde deva oluyor. Bunu herkes yapamaz, ustalık gerektirir." diye konuştu.

Özkan, patlıcan turşusunun özellikle kış mevsiminde kuru fasulye ve bulgur pilavının yanında tüketilmesinin çok güzel olduğunu, suyunun da nezle ve gribe iyi geldiğinin bilindiğini sözlerine ekledi.

Dürdane Koç, annesinden öğrendiği turşu kurulumunun mesleği olduğunu anlatarak, "Turşu içerisinde olmazsa olmazımız sarımsak, defneyaprağı, dereotu, karabiber ve acı biber. Üzüm sirkesiyle hazırladığımız suyu doldurarak kavanozun ağzını kapatırız. Yaklaşık 30 gün süren fermantasyon sonrasında turşumuz sofralarda yerini alır. Kadın üreticiler olarak annelerimizden turşu kurmayı öğrendik ve onların tariflerini de gelecek nesillere öğretmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Turşunun kış aylarında mükemmel bir probiyotik kaynağı olduğundan bahseden Koç, "Turşunun vücudun direncini arttırdığı ve birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Bu nedenle herkese tavsiye ediyoruz." dedi.