Yıldırım Beyazıt Otağı, Çadır Restaurant Açıldı
Çubuk’ta bir işletmeci, 1402 Ankara Savaşında Osmanlı Padişahları’ndan Yıldırım Beyazıt’ın kullandığı otağın aynısını yaparak restaurant olarak hizmete açtı.
Türk kültürünün mühim unsurlarından olan ve hakanlara, beylere ve padişahların kullandığı büyük süslü çadır manasına gelen otağ Çubuk’ta yeniden kuruldu. Geçmişte Orta Asya'da yaşayan eski Türklerde başlayan çadır geleneği, Osmanlı Devleti'nde padişaha mahsus kurulan otağ-ı hümayun ile yaşatılıyordu. Aynı zamanda birer sanat abidesi olan otağlarda Osmanlı Padişahları ordularını yönetiyordu.
Geçmişe özlem olsa gerek ki Çubuk’ta yaşan girişimci İsmail Tekaüt, bir zamanlar Osmanlı Padişahlarının ordularını yönettiği otağ-ı hümayunun bir benzerini Çubuk’ta yaptı. Yaklaşık bir yılda yaptığı otağın, 1402 Ankara Savaşı sırasında Osmanlı Padişahlarından Yıldırım Beyazıt Hanın ordusunu yönettiği otağın aynısı olduğunu söyleyen Tekaüt, otağı 1402 Ankara Savaşını ve Yıldırım Beyazıt Hanın anısını yaşatmak için yaptığını belirtti.
Gazi Üniversitesi Çubuk Yerleşkesinin yan tarafında kurduğu otağı ilk etapta kendisi ve ailesi için yaptığını ifade eden Tekaüt, çevreden gelen teklifler ve öneriler üzerine restauranta çevirdiğini kaydederek, şunları söyledi:
’’Bahçemin bir köşesinde ailem ve misafirlerimle hoş bir vakit geçirebileceğim bir yer yapmaya karar vermiştim. Ne yapayım diye araştırırken herkesin yaptığından farklı bir şey yapmak ve tamamen çevreci bir şey olsun istedim. İlçemizde de Yıldırım Beyazıt Üniversitesinin kurulma aşamasına denk gelen bu günlerde aklıma Yıldırım Beyazıt’ın sefer sırasında nerede konakladığı geldi. Yaptığım araştırma sonucu otağı da konakladığını buldum ve otağı hakkında araştırma yaptım. Bunun üzerine bu gördüğünüz otağı yapmaya karar verirken, yaklaşık bir yılda bu konuma getirdim. Otağa gelen misafirlerim ve arkadaşlarım buranın lokantaya çevirmemi istedi. Çevreden gelen bu tür istekler üzerine burayı Osmanlı ve Akdeniz mutfağının seçkin yemeklerini çıkarttığımız restaurant olarak hizmete açtık.’’
Otağın tasarımı ve yapımının tamamen kendisine ait olduğunu ifade eden Tekaüt, belirli bir süreliğine de olsa geçmişi yaşamak isteyenlerin nezih ve hijyenik bir ortamda damak tadına düşkün insanların rahatlıkla uğrayabileceği bir mekan olduğunu sözlerine ekledi.
Osmanlı medeniyetinden esintiler sunan bu otağ, 20 metre uzunluğunda, 13 metre çapında ve 8,5 metre yüksekliğinde. Adeta bir sanat harikası otağın oturumu ise 250 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Bir büyük kubbe ile yanında dinlenme ve mutfak odası olan otağın geniş bahçesi de bulunuyor. Özel olarak keçi kılından dokuma kumaşlarıyla yapılan otağın, çevresi halılar ve kilimlerle döşeli. Aydınlatmalarını gaz lambaları ile yapılırken, Türk kahvesi içmek için özel yerler de hazırlanmış. Özellikle şehir stresinden ve gürültüsünden uzaklaşarak ailesi ile birlikte kafa dinlemek isteyen kişilerin gidebileceği özel bir mekan olmuş.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.