Milletin önüne doğru kişileri getirin
Milletin önüne doğru kişileri getirin
Siyasi sistemden ve milletvekillerinden rahatsız olan herkes milletvekili olarak görmek istediği kim varsa onu mutlaka siyasi partilere iletmelidir. Şimdi söz millettedir. Şimdi konuşmazsanız sandıkta yapacağınız konuşma, lider ya da liderlerin çevresini sarmış kişilerin dayatacakları kişilere razı olmak demektir. Bu durum da ise hiç kimsenin seçilecek vekillerden şikayet etme hakkı olamaz.
22 Temmuz’da yapılması kesinleşen Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ve dolayısıyla siyasi iktidarı belirleyecek seçimde tüm siyasi partiler demokrasi dışı güçlerce yıpratılan siyasi yapıyı ayağa kaldırabilecek kişileri aday göstermelidirler.
Ülkemizde daha çok demokrasi için öncelikle tüm siyasi partilerin kendi içlerinde daha çok demokrasi uygulamaları şarttır. Son olaylar göstermiştir ki maalesef ekonomik siyasi, kültürel ve bürokratik elitlerin hemen hemen tamamı demokrasiyi sadece kendisi için istemektedir. 80 yıllık demokratik deneyim göstermiştir ki bizdeki demokrasi oligarşik dayatmanın Türkçe versiyonudur.
Şayet toplum olarak oligarşik dayatmalara karşı durup halkın değerlerini TBMM’ne yansıması için tüm siyasi partiler gereğini yapmalıdır. Bunun yanında ise mevcut siyasi sistemden ve milletvekillerinden rahatsız olan herkes milletvekili olarak görmek istediği kim varsa onu mutlaka siyasi partilere iletmelidir. Şimdi söz millettedir. Şimdi konuşmazsanız sandıkta yapacağınız konuşma lider ya da liderlerin çevresini sarmış kişilerin dayatacakları kişilere razı olmak demektir. Bu durum da ise hiç kimsenin seçilecek vekillerden şikayet etme hakkı olmaz.
Demokrasi dışı çabalara karşı durabilecek, çatışma kültürü yenin demokrasiye katkı sunabilecek, topulum sorunlarını çözüme dönüştürecek de kişilik bir demokratik ortam sağlayabilecek kişileri TBMM’de görmek istiyoruz.
Biz milletvekili olabilecek kimseler için şu kriterleri olmazsa olmaz kriterler olarak görüyoruz.
1- Adayın ekonomik gücünün önemsenmemesi,
2- İlkeleri olan ve bu ilkelerden ekonomik ve siyasi çıkarlar için taviz vermeyen,
3- Bugüne kadar farklı alanlarda deneyimleri olan,
4- Başta İnternet olmak üzere çağdaş iletişim araçlarını düzenli kullanan ve kişisel web sitesi olan,
5- Türkçeyi iyi kullanan,
6- Kanun tasarısı hazırlayabilecek, hazırlanmışlarını algılayabilecek hukuk ve mevzuat bilgi ve birikimi olan,
7- Üyeliği zorunlu olmadan oda borsa hariç en az 3 STK üyesi olan ve Sivil Toplum Örgütlerinde aktif görevler almış olan,
8- İlkeleri ve yönetim bilimi doğrultusunda siyasal etkinlikler düzenleme kabiliyeti olan,
9- Seçilince kendini Kaf Dağı’nda görmeyecek erdem ve nezakete sahip, adap ve edep sahibi olan,
10- Günde en az 100 sayfa kitap okuyabilen,
11- 60 yaşını geçmemiş olan,
12- İki dönemden fazla milletvekilliği veya belediye başkanlığı yapmamış olan,
13- Kendi konuşmasını kendi yazabilecek, halkla ve basınla doğru iletişim kurabilen,
14- Aday listesine girmek için onun bunun adamı olmayacak, torpil ve başka meşru olmayan yollara başvurmayacak olan,
15- Belirli bir zümrenin değil halkı temsilcisi olabilecek, sadece bir kesimi ve bürokratik elitleri değil farklı sosyal kesimleri ve halkı dinleyen, kendisini seçkin halkı da haksız taleplerde bulunan dilenciler yerine koymayan adaylar halkın önüne çıkarılmalıdır.
Siyasi parti liderleri hem partilerine oy kazandıracak, hem siyasete kalite ve derinlik getirecek, halkın teveccühünü kazanmış nitelikli insanlara bizzat kendileri teklif götürmelidir. Bu teklifler ismin başındaki titre değil ismin doluluğuna bakılarak yapılmalıdır. Ne ilkokul mezunları vardır ki deruni yönü çoktur ne titri kalabalık zavallılar olabilir.
Öte yandan milletvekillerine seçilmişlerin kendi şehirlerinde, kendi şehirlerindeki halkın taleplerini toplayan, gelişmeleri izleyip raporlayan, STK’lar gibi kurum ve kuruluşların çalışmalarını iletebilecekleri hafta boyu açık bir iletişim bürosu açma zorunluluğu getirilmelidir.
Siyasetin önemli bir ölçüde finans kaynaklarının yeterli temizliğe sahip olmaması, devletin özel sektörden istediği şeffaflığı kendi kurumlarında yapmaması siyasette de şeffaflık gibi soruna neden olabilmektedir.
Milletvekili adaylarının sayısı ilin seçeceği sayı kadar değil en az 3 katı kadar adaydan oluşan tercihli sistem oluşmalıdır. Aksi halde merkezlerin atadığı atanarak seçilmişler, siyasetin çözüm öretmesini önündeki en büyük engel olmayı sürdüreceklerdir.