Av.İbrahim TAŞKESTİ
.İZMLER BİRER BİRER TÜKENİRKEN
Halk ozanı Aşık VEYSELin deyişiyle
Uzun ince bir yoldur HAYAT
İnsan da o yolun YOLCUsu
Gelir ve gider
Bu geliş ve gidişte insan ne yolun sahibidir,
Ne de yoldakilerin
Hedef!...
Yoldaki İşaretlere dikkat ederek,
yoldan çıkmadan
yaklaşmakta olan Mutlu Sona
Mutlu olarak ulaşmak
değil midir?
O halde YOLda hüsrana uğramamak için
Bizi MUTLU SONa ulaştıracak
İşaretlere
hafif bir rüzgâr ile sönmeyecek fenerlere
dikkat etmemiz gerekmektedir.
Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim
Kendilerini felaha çıkarsın diye
nefse hoş gelen/ Fani olan
işaretlere kulak vererek helak olanların
kıssaları ile dolu değil midir?
Geçmişte yıldıza, güneşe, dağa taşa, bazı bitki ve hayvanlara,
ve kendi yaptıklarına tapanlar
Günümüzde; insanı ve aklını merkez alan/insanın ürettiği değerleri,
ideolojileri kendisine yol işareti, sönmez ışık
ve hayatlarına model olarak alanlar
Geçmiş toplumlar gibi birer birer, çökmüyorlar mı?
Daha dün Tanrı Öldü diyen materyalist zihniyetin
baş temsilcisi SSCB ve benzerleri dağılıp çözülmedi mi?
Varlığını yıllarca kapitalizm karşıtlığına dayandıran,
halklara kurtuluş/eşitlik ve dünyada cennet vaat eden
MARKSİZM/KOMÜNİZM dağılmadı mı?
Ne yazık ki üçüncü bir yol gösterilemediği için;
denize düşen yılana sarılır hesabı KOMÜNİZM safsatası ile kandırılan
insanlara kurtarıcı olarak;
köken olarak aynı kaynaktan beslenen ve
insanlığın ulaşabileceği en ideal sistem olarak dikte edilen
ve temeli faize dayanan,
KAPİTALİZMin de (U.S.A, İNGİLTERE ve A.B )
çatırtı sesleri dünyanın her yerinden duyulmaya başlamadı mı?
Bugün dünyanın dört bir köşesi
İnsan aklının ürettiği ekonomik,siyasal-bilimsel
vesairelerin kendilerini rahata huzura çıkartacağına
İnandırılmış/kandırılmış insanlarla, ülkelerle dolu
Tarihin hiçbir döneminde dünya;
milyonlarca insanı biranda öldürebilme yeteneğine haiz
silahlara sahip olduğu için övünen,
eşitsizlik ve adaletten uzak, İLERİ(!) ÇAĞDAŞ(!)
olduğunu iddia eden ülkelere sahip olmamıştır.
Son günlerde A.B.D başta olmak üzere
Kapitalist-Zengin ülkelerde yaşanan
durgunluk ve finansal kriz;
insanlığı ve sosyal hayatı içten içe kemiren faiz sarmalının
güya Dünyaya küresel nizam ve intizam sağlayan
dünyanın en güçlü ekonomilerini
bir hafta içerisinde nasıl perişan ettiğini
göstermemiş midir?
Bu yaşananlar bir kez daha,
İçinde AHLAK ve ADALETİN olmadığı her sistemin
er ya da geç öncekiler gibi yıkılmaya mahkum olduğunu;
İnsanlara mutluluk getirmeyeceğini ortaya koymuştur.
Bizler ramazan ve bayramın güzelliklerini yaşarken
Dünyada faize dayalı global Finans sektörünün çökmemesi için
Amerikan Temsilciler Meclisinde tedbir/kurtarma paketleri görüşülürken
diğer tarafta insanlığın gerçek kurtuluşuna vesile olacak;
insan öldürmeyi, kendini öldürmeyi, zinayı, fuhşu, içkiyi, faizi, karaborsacılığı, hırsızlığı, gasbı, terazide hile yapmayı, yetim malı yemeyi, yalan, iftira, iki yüzlülük, kötü söz ve alay, gıybet ve dedikodu, işkence ve ayrımcılık yapmayı, israf ve cimriliği, kibir ve öğünmeyi yasaklayan ilke ve prensiplerin
görebilen gözler tarafından hatırlanmaması mümkün müdür?
Hazreti Ömer anlatıyor;
Allah Resulü bir hasırın üzerinde yatıyordu.
Kuru hasırın izi yüzüne çıkmıştı.
Bir köşede bir kapta bir ölçek arpa unu,
onun yanında bir çivide asılı su kırbası vardı.
Gözyaşlarımı tutamadım.
Allah Resulü, niçin ağlıyorsun diye sorunca;
Ey Allah ın Resülü, nasıl ağlamam,
Bizans ve İran hükümdarları dünya nimetleri içinde yüzüyor,
Allahın peygamberi de kuru bir hasır üzerinde yatıyor, dedim.
Efendimiz, Ey Ömer, istemez misin?
Dünya onların, ahiret bizim olsun, buyurdular.
İşte, ideal insanlık tablosu...
işte Ramazan ve bayramlar
Kurtuluşumuz için sahip olduğumuz ancak
Farkında olmadığımız diğer tüm değerlerimiz
Sadece bizler için değil,
dayatılan İZMler nedeniyle ruhu sıkılan
darda ve krizde olan TÜM İNSANLIĞA