İSLAMOĞLU NE DİYOR!

Milli Türk Talebe Birliği başkanlığı yapmış Tuncay Acehan’ın Belediye Başkanı; çocukluğundan beri edebi/kültürel/düşünsel faaliyetlerin içinden gelen Murat Aslan’ın Çubuk İlçe Milli Eğitim Müdürü olması ile birlikte Çubuk’ta kültürel faaliyetler noktasında beklentiler yükseldi. Çubuk’un öz evlatları olan bu ikiliye,  milli ve aksiyoner edebiyatın mümbit kalesi olan Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği   güzel insan Kaymakam Cemal Şahin’de eklenince burada halk, özellikle  gençlik üzerinde geleceğe yönelik çok güzel kültürel hizmetlerin yapılacağına inanıyorum.  

Gençleri bilgiyi, ama süzülmüş, sorgulanmış bilgiyi  kaynağından alacakları ortamları oluşturmak; planlı seminerler, paneller ve konferanslar düzenlemek bu işin en başlıca faaliyetleri olsa gerek.

Birazcık geçte olsa  Çubuk’ta bu anlamda bir kıpırdanma oluyor gibi. Yazın İslami düşüncenin en önde gelen büyüklerini, deyim yerindeyse “Abileri”ni ağırlayan bu  üçlü, dünde  1990 yıllardan bu yana alim düzeyindeki bilgi ve birikimlerine  kurumsal bir yapı kazandıran ülkemizin ve İslami dünyanın tanınmış şahsiyetlerinden Mustafa İslamoğlu’nu ağırladı.

Mustafa İslamoğlu hakkında detaylı bilgiyi “google” hazretleri üzerinden kolayca erişebilir, Hilal TV’den sohbetlerine ulaşabilirsiniz. Ben burada iştirak ettiğim yemek ve sonrasındaki sohbetten aldığım kısa notları sizinle paylaşmakla yetineceğim:

  • Tuncay Acehan ile Mustafa İslamoğlu’nun 27 yıl ara verilmiş hukuku Tuncay Beyin Datça’da doktor olarak görev yaptığı döneme dayanıyor.
  • Mustafa İslamoğlu dün Çubuk’a ilk defa geldiğini söyledi. Giderken ki memnuniyetine bakılırsa bu son olmayacak.
  • Bekir Ağalar Konağı sanırım ilk deva düşüncel bir seminere ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda belirtelim,  bu tür faaliyetler için ses ve oturma düzeneği için portatif takviyeye ihtiyaç var
  • Pensilvanya’da Fethullah Gülen ve en yakın ekibi ile tarafından “Biz dışarıdan  nasıl görünüyoruz?” kapsamında aldığı davetle yaptığı görüşmeden; “Bir din adamı ile değil, siyasetçi ile görüştüm” çıkarsaması önemli
  • İslamoğlu, İnsanın “maya” ile dönüştürülmesi  gibi dolaylı anlatımla başlaması ve araya Çubuk turşusunun salamura edilmesi teşbihi de eklenince uzun, biraz da sıkıcı bir giriş yaptı. Sonra daha açık ve yerinde  tasvirler yapsa da dinleyicilerin yeniden odaklanması biraz zaman aldı
  • Çocukların internet, akıllı telefon gibi teknolojik araçlardan korunması için “iradenin inşası” programını bütün veliler yakından takip etmeli.
  •  İslami öğretinin başarısı için İslamda Toplam Kalite Yönetiminden bahsederken “kalite” kelimesinin   Kur’ani karşılığının “Kerim” sıfatı olduğunu söyledi ki, bu karşılaştırmayı ilk defa duydum. Herhalde Kerim”in “vaadini yerine getiren” anlamından yola çıkarak bir benzerlik kurdu. Neden olmasın! Düşünmek lazım.
  • Can alıcı soru: 2002’den bugüne kişi başı milli gelir 4-5 kat artarken İslami hayatın, imanın kalitesi arttı mı? Salonla birlikte müttefikin ileyh: HAYIR . SONUÇ: Müslüman kimliğine duyulan güven azaldı. Muhafazakar democrat hükümete ve İslami davanın yolcusu olanlara bol (!!!!...) işareti ile selamlıyoruz.
  • IŞİD ve benzeri yapılanmaların tarihi bir derinliği yoktur ve olmayacaktır. Bu  ve diğer sebeblerden yapaydır ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar gibi GDO’lu bir din sunarak, dünyada İslamafobinin  artmasına sebebiyet vererek İslami  gelişinin , büymenin önüne set çekmektedir.
  • Toplantının soru-cevap kısmında Çubuk İmam Hatip Lisesinin akademik ilahiyatçı müdürü Emrullah Kılıç’ın ancak “İslam ve Gelenek” veya “ Gelenekselleştirilmiş Din” başlığı altında sorulabilecek sorusu ve bu soruya Mustafa İslamoğlu’nun istemeden de uzatarak verdiği cevap, bu tür toplantılarda “soruda yerindelik”, “cevapta kıvraklık”  mefhumunu gündeme getirdi. Hülasa salon çok sıkıldı.
  • Bu soruya müteakip, soru ararsından yakalanan kelimeler üzerinden  “Kur’an’ı her kes anlayabilir mi” tarzı soruya -ki bunu İslam alemi yüzyıllardır tartışıyor- Mustafa İslamoğlu’nun cevabı netti: “Kur’an’ı herkes okuyup anlayabilir, ama hüküm çıkarmak alimlerin işidir”
  • “Kimse kendi yorumunu din diye dayatmasın”. Gerçek bir hikayeden alınmış müslüman olan İngilizle, Türk arkadaşı arasında geçen dialog 1200 yıllık ayrıştırılmış ümmeti özetler nitelikteydi.
  • “İman varsa, imkan vardır”,  yeise son.
  • Müslümanlar ihtilaf ahlakını Hz Ali’nin  Hz Osman’a karşı sergilediği tavırda aramalı.
  • Kur’an’da Hz Peygamber’e atfen sadece Ankebut Süresi 51. Ayette geçen mucize örneği verilmişken, bu mucizelerin sayısı önce  İbn-I Hişam ile 3, İbni Hanbel ile 30, sonrasında ise israilliyatın artışı ile miladi 1300 yılında 3000’e çıkmıştır.
  • Dinde geleneğe de yer vardır, cemaate de, yeterki din bu olgulara hakim olsun, dinileştirsin.
  • İSLAMDA  MEZHEPLİLİK VARDIR, MEZHEBÇİLİK YOKTUR
  • İSLAMDA CEMAATLİLİK VARDIR, CEMAATÇİLİK YOKTUR!

Bence dünkü sohbetin özü ve mesajı son çıkarımlarda.

Teşekkürler Acehan! Teşekkürler Çubuk! Yine bekleriz Mustafa İslamoğlu!

Farklı hedef gruplar için bu ve benzeri değişik formda faaliyetlere düzenli ve bilinçli olarak devam. Bir oda dolusu altın değil, bir oda dolusu Zeyd bin Haris, Sa’d Bin Vakkas  bizi kurtaracak. Lazım olan altın, sonra zaten elde edilir. 

Bu yazı toplam 4872 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum