GÖRÜNEN KÖY...

Ülkemizde ne kadar da maganda varmış! Futbol, düğün, mahalle, trafik, gürültü, çarşı, çarşı-pazar magandası...

İlçemizdeki trafik magandalarına kim ve nasıl dur diyecek? Dün olduğu gibi bugünlerde de ilçede trafik terörüne kurban vermeye devam ediyoruz.

Son olarak Kurban Bayramı’nın son günü olan Pazar günü (27.09.2015)  akşam sularında, Ankara Bulvarı üzerinde (eski Moda Life Mağazası’nın biraz ilerisinde) meydana gelen kazada 1 ölü ve 1 de ağır yaralı, Esenboğa Yolu üzerindeki kazada ise 6 yaralı vardı.

Şehit Ali Çakır ve Ziya Ul Hak caddelerinin kesiştiği kavşakta hala trafik lambası konulmadı. Burada neredeyse her gün kazalar olmaya devam ediyor. Burada trafik lambası koymak çok mu zor?

İlçede neredeyse hemen her gün kazalara rastlamak mümkün.. Gerekli önlemler alınmazsa bu sayı giderek artmaya devam edecek.

Trafik Terörü, Çubuk Ankara Yolu’nun 6 şeritli olarak yapılmasından sonra artmaya başladı. Bu yolu yapanlar veya yapılmasına destek olanlar, bu yolu trafik magandaları aşırı hız yapsın diye yapmadılar. Ama biz insanoğlu hemen her şeyin hep tersini yaparız ya. İşte şimdi de böyle oluyor.

Şehir merkezinde 50 km. (bazı yerlerde ise 30 km.) hızla gitmesi gereken araçlar saatte 120-150 km. hız yapıyorlar. Trafik lambalarının çoğu ise arızalı, arızalı olmasa kaç yazar, takan kim? Lambalara kim riayet ediyor ki? Trafik polisinden korkan kim? Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okuyor...

Trafik magandaları dün köstebek yuvasına dönmüş yollarda yaya olarak bile yürüyemezken, düzelen ve otobana dönüşen yollarda şimdi aşırı hız yaparak baba parası ile caka satar duruma geldiler. Trafik magandaları bu yollarda kural tanımadan hız yapmaya başladılar.

İlçedeki trafik görevlileri ise bu magandaları görmüyor ve sürekli olarak, ‘Sınırlı Süreli Park Levhaları’nın bulunduğu yerlerde park eden araç sahiplerini ikaz ediyor ve bazen de cezai müeyyide uyguluyor. Oysa Belediye tarafından buralara park süresini belirten levhalar konabilse bu sorun ortadan kalkacaktı. Belediye de bu konuda topu UKOME’ye atıyor. 17 aydır park süresini belirten levhaları koyamıyor.  Böyle olunca da trafik ile ilgili sorunlar arap saçına dönüşüyor.

Ankara Bulvarı üzerindeki Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu Kavşağı ile Çubuk Devlet Hastanesi arası, Şehit Ali Çakır ve Ziya Ul Hak Caddesi’nin kesiştiği kavşak, Baret Caddesi ile Akkuzulu Yolu’nun kesiştiği Yeni Çankırı Kavşağı’nda kazalar oluyor. Saydığım bu yerlerin bazılarında trafik lambası yok, olanlarda arızalı, araçlar her an kafa kafaya gelebiliyor. Bu kavşaklar  “Ölüm Kavşağı” oldu.

Keza; Sünlü, Güldarpı, Esenboğa, Yenice Mahallesi kavşakları, buralarda da henüz köklü bir önlem alınmış değil..

Buralarda ne bekleniyor? Önlem almak için ille de çok ölümlü kazalar mı bekleniyor?

Maddi ve manevi kayıplar oluyor. Gerekli önlemlerin alınması için sürekli yazıyorum. Ama dinleyen ve uyan kim? Yetkililerin ve araç sahiplerinin bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor.

Modifiyeli araçlar tehlike arz ediyor. Yetkililer seyrediyor...

Ülkemizde ne kadar da maganda varmış! Futbol, düğün, mahalle, trafik, gürültü, çarşı, pazar derken son yıllarda bir de egzoz magandası türedi.

İlçemizde her gün yeni bir egzoz magandası göze çarpıyor.
 

Magandaların altında eski model modifiyeli bir araç, camlar filmli direksiyon başında bir genç, gaza bastıkça mutlu oluyor.

Yolda geçenler ve mahalle sakinleri arkasından küfür savuruyor.
 

Şikâyetçi olan “gürültü yapıyorsun” diyen magandalardan dayak yiyor. Sorumlular nerde duruyor? Hiç görülmüyor.
 

İlçemiz caddeleri küçük, sokağı dar, park sorunları devam ediyor, son yılarda ilçemizde birde trafik canavarları türedi.
 

Gençler kendi aralarında modifiyeli eski model Doğan, Şahin, Murat, Renault, Mercedes, BMW marka araçlar var. Bu araçların genelde jantlarını çelik, lastikleri geniş, camlar filmli, egzoz apart şehrin ana caddelerinde hemen her gün adeta yarış yapıp halkı tedirgin ediyorlar.

Bu gençlere bu tür modifiyeli, sorunlu, çok ses çıkartan araçlara kim dur diyecek?
 

Özellikle şehrimizin en işlek yeri olan Atatürk Bulvarı’nda trafik magandalarında geçilmiyor.

Yollarda akşam saatlerinde egzoz gürültüsünden ve hız yapan otomobillerden geçilmiyor.

Saat gece 12.00 ile 02.00 arası uykuya dalmış vatandaşı hiç umursamayarak rahatsız edenler yaptıkları kötü eylemlere devam ediyorlar. Bunlara kimse “dur” demiyor, denetleyiciler nerde bilinmiyor. 
 

Magandaların patlattığı egzoz sesinden patlamamı var acaba endişesiyle balkona çıkan vatandaşlar maalesef yolda ahenkli ahenkli müziğin sesi son ayar giden bir araç görünce şaşırıp kalıyor. 
 

Haydi, bir gün böyle desek, anlayacağım. Neredeyse artık alışkanlık yapmış. Aynı saatlerde her gün aynı hareketlere devam ediyorlar.
 

Diğer gençlerde bunlara özenince ortalık magandalardan geçilmiyor.
 

Bunlara kim “dur” diyecek?
 

İki gün sonra bir başkası da aynı hareketleri yapmaya başlarsa sakın şaşırmayın.
Bu ana cadde üzerinde görünen belki de başka mahallede sokak ve caddelerde neler yapıyor acaba.
 

Sayın yetkililer bir şeyin farkında değil misiniz? Çok ciddi biçimde araçlarıyla sanki terminatör gibi bunlar.
 

Araçlarına yol ortasında dans ettirenler, patinaj yapanlar, yol ortasında sekiz çizdirenler, yarış yapan araçlı terörist bunlar.
 

Mahalle arasında ve ilçemizin belli yollarda belirli saatlere yarış yapanlar bunlar.
 

Son sürat araçlarını sürüyorlar ve egzozlarından çıkarttıkları korkunç seslerle trafik kuralları ihlali yapıyorlar.
 

Tabi, trafik polisinin sakinleştiği ve halkın yattığı saatte yol magandaları çıkıyor sokaklara. 
 

Eğer en kısa zamanda bunlara müdahale edilmez ise, çok kişinin canı yine yanacak gibi görülüyor. 
 

Her gün televizyonlarda basında duyuyoruz. “Araçlı maganda, şu vatandaşı ezdi, çocuğu ve annesini öldürdü. Çarptı kaçtı.” Gibi haberlerini okuyup üzülüyoruz.
 

Vatandaşların konuşmalarında “Araçlı magandanın egzoz gürültüsüne uyandım, bunlar araçlarına sanki ses bombası taktırmışlar.” Şaka değil, bu magandalar yakında onu da yaparlar.
 

Yakın da roket atar bile egzozlarına takarlar. Bunlar, bu kentte yaşarken ve böyle vurdumduymaz bir teşkilat varken bu magandalar daha çok yenilik üretirler.
 

Taktırıyorlar araca bir düğme, düğmeyi aştığında başlıyor patlamaya! Kapattı mı her şey yolunda.
 

Vatandaş ve görevliler uykuya yattığında ise daha da azıyorlar. Nasıl olsa kendilerine müdahale edecek biri yok. Bas gaza, bas egzoza, meydan boş, sal gürültüyü, nasıl olsa duyan yok!
 

İlçedeki Belediye ve Emniyet’in trafik ekipleri bu kural tanımazlara neden seyirci kalıyor?

Ama bir gün bu halk kızar da, eline sopayı alır, caddede beklerse hiç şaşmayın, sayın yetkililer. Bunun sebebi sizsiniz. Sizler çözüm üretmez iseniz bu halk bir gün bunlara karşı bir çözüm üretecek ve bunlara “dur” diyecektir.
 

Devletin büyükleri parlamentoda halkın sesine kulak verip kanun hazırlıyor.
 

Emniyet Genel Müdürlüğü, özel genelgeyle il emniyet müdürlüklerine gönderiyor, “Bu araçların trafikten çekilmesi, para cezası yazılması ve araçlar üzerinde yoğun kontrol yapılmasını” istiyor. Genelge geliyor. Bu tür araçların trafikten men edilmesi talimatı verildiği halde ne hikmetse şehrimizde bu tür araç sayısı artıyor. Bunların içinde (1999 model ve görevli taşıyan) resmi araçlar bile var.
 

Yeni yasalar çıkıyor, kanunlar hükme bağlanıyor, ama ilçemizde bu tür araçlar hâlâ trafikte, çevreye zarar vermeye devam ediyor.

Çevreye zarar veren bu tür araçlara ve sürücülerine kim “dur” diyecek?
 

Sayın ilçe yetkilileri! Tatil günleri ve özellikle de geceleri bir araya gelerek trafik güvenliğini tehlikeye düşüren bu tür araçların kullanıldığı yol bölümlerinde gerekli önlemler alınarak denetimler yapılmalı caydırıcı cezalar uygulanmalı.
 

Bu görev sizin ey şehrin sorumlu asayiş ekipleri, trafik terörüne göz yummayın geç olmadan çözüm üretin.
 

Yarın çok geç olabilir. Unutmayın, bu şehrin güvenliği, huzuru, asayişi sizlerin elinde.

            Kendisine saygısı olmayanın başkasına saygısı olmaz...

Üstelik trafik terörünün estiği anlarda, (özellikle Sınırlı Süreli Park Levhaları’nın bulunduğu Atatürk Caddesi (eski Şabanözü kavşağı yanındaki Çınar Pastanesi ile eski Askerlik Şubesi’nin bulunduğu yer), PTT Caddesi’nin bir kısmı, Kıbrıs Caddesi’nin 135 metrelik mesafesinde) ve Santral Sokağın Atatürk Parkı girişinde sabahtan akşama sürücülerin korkulu rüyası olan trafik ekiplerini görmek nedense adeta imkânsız gibi.. 

Araç kullanırken kimsenin kimseye saygısı yok. Trafiğe çıkan Azrail sürücüler yolu adeta sanki kendilerine tahsis edilmiş gibi görüyor.

Oysa kendimize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmamalıyız. 

Sonuçta nüfusu hızla artan ilçenin asayiş ve güvenliğini 8-10 personelle sağlamaya çalışan sivil ekip, özellikle hemen her gün birkaç olayın yaşandığı ilçede olaylara aynı anda nasıl yetişecek, nasıl müdahale edecek, nasıl başarılı olacak ve bu yoğun tempoya ne kadar süre dayanacak?

Araçlar çevre ve gürültü kirliliği yapıyor

 İlçe halkı egzoz, patinaj ve araçlardan yükselen müzik seslerinden sabaha kadar uyuyamıyor. Özellikle gece geç saatlerde hastalar, ertesi günü işe gidecek, okula gidecek vatandaşlar uyuyamıyor.

Rahatsız olan vatandaşlar 155 Polis İmdat’ı arıyorlarmış, ama onlarda polisin sorduğu sorulardan şikâyetçiler.

Oysa vatandaşlık görevini yapmak istiyorsanız polise yardımcı olmak zorundasınız. Sürücülerin çoğu bırakın trafik kurallarına uymayı, sigara küllüklerini dışarı dökerek çevre kurallarına da uymamakta çevreyi kirletmekte, bu konuda kendilerini uyaranları da terslemekte ve daha da ileri giderek hakaret etmekte ve üzerlerine giderek dövmeye bile yeltenenler var. ..

Bazıları da araç kullanırken dakikalarca cep telefonu ile konuşmayı sürdürüyorlar. Trafik ekipleri bunlara neden müsaade ediyorlar?

Yeni ehliyet alan gençlerin çoğu ise maalesef saygısız ve kural tanımaz. Daha dün bir, bugün iki demeden hemen birer trafik canavarı olup çıkıyorlar. Sürücü kurslarında kursiyerlere ahlaki ve manevi eğitim verilmeli.. 

 Ehliyet alanlar genelde araca biner binmez (bazı istisnalar hariç) anında “Trafik Canavarı” oluveriyorlar. Ne yapalım, diyecek bir şey yok. Onlara aileleri başta olmak üzere dur diyen de yok. Çünkü her halükarda üzülen onlar oluyor. Ama iş işten geçtikten sonra.. O zihniyette olanları Allah’a havale ediyorum. Nasıl biliyorsa öyle yapsın.. Sizlerde öyle yapın.. İnsanlar trafik eğitimini sürücü kurslarında değil, öncelikle ilköğretim yıllarında almalı..

 Magandalar trafikte sıfır, makas yapıyor, yetkililer seyrediyor.

Vatandaşlar birtakım (özellikle Şahin, Doğan, Murat, Renault marka) araç sürücülerinden oldukça şikâyetçi..Ve yine bazı eski  BMW ve Mercedes marka sürücülerinin de ehliyetsiz araç kullandığını söylüyorlar.

Trafik magandaları gündüz gece demeden ilçede terör estiriyor. Neredeyse hemen her yerde araçları ile sıfır ve makas yapıyorlarmış. Kimi zamanda müziği sonuna kadar açıyor.

egzoz gazını sonuna kadar açtırıyor, araçtan acayip sesler çıkıyor.

Bazen de ‘sıfır’ yaparken arkadaşlarının yaralanmasına sebep olanlar bile varmış. Bir görgü tanığının ifadesine göre; geçtiğimiz aylarda Sanayi’deki benzinliğin çevresinde bir yerde sıfır yapan bir trafik magandası bir ay sonra askere gidecek olan arkadaşına çarparak ayağının kırılmasına neden olmuş...

İlçemiz sözde Metropol bir ilçe..İlçenin herhangi yerinde  “Oto Parka Gider” levhası gördünüz mü?

Otoparkı olmayan bir ilçede nasıl bir cezai müeyyide koyabilirsiniz? Oysa önce adres gösteririsiniz, sonra da kurallara uymayanlara cezai işlem uygularsınız. Böyle olması gerekmez mi?

Trafik cezaları caydırıcı olamıyor...

 Trafik cezaları caydırıcı olmaktan çıkmıştır. Çünkü 50, 100, 500 liralık cezalar bizim vatandaşlarımızı hiç mi hiç etkilemiyor. Bu nedenle trafik cezaları, ceza kanunlarına indirgenmeli.. Hatta öyle sürücüler duyuyorum ki, hayretler içinde kalıyorum.

Bunlar polise, “cezana geçer sözün, çok konuşmada hadi cezamı kes, benim işim var. Gideceğim.” diye dikleniyorlarmış. Bu tür olaylara günlük hayatta sizler de şahit oluyorsunuzdur. Trafik kurallarına riayet eden, başkalarının haklarına saygı gösteren sürücüleri tenzih ederim. Onlara kazasız ve belasız yolculuklar ve sürekli sabırlar dilerim. Çünkü çok ihtiyaçları var.

 İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı… İlçede trafik ile ilgili olarak toplantılar yapılmalı, kesin ve kalıcı çözümler üretilmeli, hemen hayata geçirilmelidir. Yoksa trafik terörüne engel olamayız. Görüldüğü gibi trafikte de sorunlar bitmiyor. İlçenin nüfusu dengesiz bir şekilde arttıkça sorunlar da üst üste katlanıyor. Etkili ve kalıcı çözümler üretmek gerekir. Ama kim ve ne ile? Herkes adam sendeci olmuş, “bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” zihniyetiyle hareket eder olmuş ve böyle olunca da her şeyimiz Allah’a emanet … Ama unutmayınız ki ; o yılan bir gün gelir sizi de sokar. Nitekim de öyle oluyor.

     Hız tümsekleri ve trafik lambaları konulmalı..

Özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu hastane ve okul önlerine ışıksız kavşakların bulunduğu yerlere ‘kauçuk hız tümsekleri’ konmalı.. Diğer kavşaklara ise mesafe mevhumu olmadan trafik lambalar konmalı...

Gerçi araç sahipleri hız tümseklerinden hoşlanmaz. Çünkü bu tümseklerin zararları da saymakla bitmez. Örneğin aracın, ön takım, direksiyon sistemi, süspansiyon arızaları, araçlardan ses gelmesi, artan yakıt tüketimi (yavaşlama ve tekrar hızlanma) gibi zararları vardır. Ama araç sahipleri de ya aşırı hız yapmasınlar ya da bu tür zararlara katlansınlar. Ayrıca buralara trafik lambaları konmalı, sinyalizasyon sistemi kurulmalı ve hatta MOBESE kameraları da yerleştirilmeli…

İlçede cadde ve sokaklara MOBESE kameraları konması için ilgili olarak bir zamanlar esnaftan para bile toplanmıştı. Bu kameralar hala neden yerleştirilmedi? Bu paralar nerede veya nerelere harcandı? Paralar bir hesapta duruyorsa neyi bekliyoruzsunuz?