Nedendir bilmiyorum yerel basında yeteri kadar yer almadı, ama dün Çubuk’a gittiğimde Belediye Başkanı’ndan doğrudan övgü dolu sözlerle duydum: Çubuk’ta şimdiye kadar yapılmış en yerel ve de en özgün kültürel proje diye. Özgün diyorum, zira daha önce il/ilçe bazında istisnasız tüm okulların aynı anda böyle bir çalışmasını duymadım.

Evet, Çubuk Milli Eğitim Müdürü  tarafından tasarlanan ve bizzat takip edilip sonuçlandırılan her okulda  bir kültür,sanat ve edebiyat dergisi projesinden bahsediyorum; “Dilin Kadarsın” adı ile projelendirilip, yine aynı başlıkla ciltlenen.

Evet,  şuan Çubuk’ta tam otuz beş adet kültür, edebiyat dergisi, yaklaşık altı yüz şair, öykücü, karikatürist,yazar var.İkiyüzdenfazlaidareci, öğretmen, personel buişe kanalize olmuş. Küçük bir ilçede, birkültür ve edebiyat devrimi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü  Murat Aslan dergileri elime tutuşturduğunda ilk aklıma gelen Nuri Pakdil’in lise yıllarında 1956’daMaraş’ta çıkarttığı Hamle ve  Atasoy Müftüoğlu’nun  şimdiki  Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve arkadaşları ile 1971 yılında çıkarttığı  Deneme dergisi oldu. Murat Bey bu projeden aylar önce,  2014 yazında bahsetmiş ama doğrusu ben planlananın dahi ötesinde öğretmeninden öğrencisine bu derece sahiplenileceğini hiç tahmin etmemiştim.

Neler yok ki dergilerde! En çok annelere yazılan şiirleri gördüm dergilerde, sonrada  öğrencilerin öğretmenlerine yazdıkları şiir ve yazıları. Sevgi mısraları,  gezi notları, kitap yorumları ve benim en çok hoşuma giden masal ve öyküler.

Mesela; Kışlacık İlköğretim Okulundan Cansu Özdemir  “ Ben yine  yıldızları  seyredip, annemle konuşarak, mezarının yanında uyudum” diyerek Anne Özlemi’ni anlatmış Yeşil Vadi isimli dergide.

Hayri Aslan Kız Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinden Yağmur Kürt akrostiş sanatı ile ne de güzel anlatmış Gönül Baharı’nı,  Kum Saati isimli dergide.

Benim de mezunu olduğum Yıldırım Beyazıt İlkokulu’ndan  Nisanur Levazım  Fidan isimli dergide Tonto isimli ayıcığın dilsizliğinden ne güzel de öğretiyor Yaradan’ın verdiği dil nimetini.

Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi dergisi Kozalak’ta yayınlanan Fatma Özdemir, Ayşenur Karapınar imzalı natürmort eserler bir profesyonelin elinden çıkmış gibi.

Benim en dolu, en nitelikli bulduğumdergiler ise Genç Kalemler ve Düşünce.

Müdür Bey  toplam 35.000 adet derginin basıldığını ve her öğrenciye karne ile birlikte  ilgili okulun dergisinin de verildiğini söyledi.   O dergide eseri olan öğrencinin kıvancını hayal etmek mümkün değil tabi.

Davetli olduğum halde katılamadığım projenin galası ise dergilerin içeriği ve anlamı kadar güzel geçtiğini ise yine bağımsız bir ağızdan duydum. Sunumun özel konuğu Türkiye’nin tanınmış öykücü ve dergicisi Hüseyin Su olmuş ve kısa ve çok etkili bir söyleşi yapmış.  Genç yazarların kendi eserlerini okumaları ise programa ayrı bir renk katmış.

Bu projeyi sosyal medya, televizyonla destelenen popüler kültürün ağır saldırılarına maruz kalan nesillerin istenildiğinde,  nasıl üretken olabileceğini,  okumaya ve yazmaya meyledip içindeki cevherlerin su üstüne çıkarılabileceğini göstermesi açısından önemli buluyor; yine bu projenin  eğitimin bir çok alanında rutine teslime   neme lazımcılığa meyletmiş aslında yetenekli ve iyi niyetli eğitimciler içinde teşvik edici olduğuna inanıyorum.

Yıllardır fikri ve felsefi derinliğine yakinen şahit olduğum  Murat Aslan ve onunla ekip olarak çalışan eğitim erlerinin,  kendinizi ifade ettiğiniz kadar varsınız teması ile başlattıkları “Dilin Kadarsın”  gibi nice projelere imza atacaklarına inanıyor, tekrar bu ekibi ve bu proje destek veren tüm okul  idareci, öğretmen ve öğrencilerine teşekkür ederek,  kendilerinden ikinci dönem sonunda dergilerini  ikinci sayısını merakla bekliyoruz.

Biliyorum ki aynı beklenti, dergi eline ulaştığında Nabi Avcı’da da olacak ve belki de  bu proje memlekete şamil bir nitelik kazanacaktır.