Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

ÇUBUK “OY DEPOSU” OLMAYA DEVAM...

27. Dönem Ankara milletvekili adayları belli oldu.

 

Seçim Bölgemiz olan 2. Bölgede; Bırakın seçilecek bir sırayı, 11 adayın içinde bile Çubuk’tan bir milletvekili adayı yok. Bu zihniyetle de hiçbir zaman olmayacak...

 

Oysa Çubuklular bu dönem çok umutlu idi. Ama yine hayal kırıklığına uğradılar...

 

Çubuk yine “Oy Deposu” olmaya devam.

 

Sağduyulu vatandaşlar, “Siyasiler bizleri oy deposu olarak görür bu yüzden seçimden seçime hatırlar. Evimize ve köyümüze kadar gelir, bizden destek talep eder ve bir dahaki seçime kadar bizi hatırlamaz” diyorlar.

Haksız da değiller hani...

Siyasetçilerimiz daha düne kadar Sünlü’ye kadar siyaset yaparken, şimdilerde maalesef Coşkun Petrol’e kadar gerilediler.

 

İlçede kısır siyaset hâkim. Tabiri caizse ilçe insanlarının ekmeği ile oynanıyor; tarımı bitirdiler, hayvancılığı bitirdiler, turizmi bitirdiler istidam yaratacak fabrikalara izin vermiyorlar...

 

Allah aşkına şimdiye kadar seçtiğimiz (iktidar) milletvekillerinden elle tutulur, gözle görülür hangi hizmeti aldık?

 

Seçtiklerimiz bizleri hep “elma şekeri ve horoz şekeri” ile kandırmadılar mı?

 

Geçtiğimiz dönemlerin aksine Ankara 3 Seçim Bölgesine ayrıldı.

 

Yapılan değişiklikler ile 6 ilçe 3 bölgede yer alacak...

 

Ankara'da yapılan son düzenleme ile Akyurt ilçesi 1. bölgeden 2. bölgeye kaydırıldı. Daha önce 1. bölgede yer alan Etimesgut ve Sincan ilçeleri ise bundan böyle seçimlerde 3 bölge içerisinde yer alacak.

 

Daha önce 2. bölge içerisinde yer alan Ayaş, Beypazarı, Nallıhan ve Yenimahalle ilçeleri de artık 3.bölgede yer alacak.

 

TÜİK, 2017 yılı adrese dayalı nüfus sistemi verilerini açıkladı. Buna göre Ankara'nın nüfusunun 5 milyon 445 bin 26 kişi olduğu belirtildi.

)

Ankara'nın nüfusu 2016 yılında 5 milyon 346 bin 518 olarak belirlenmişti. Buna göre kentin nüfusu 2017 yılına kıyasla bir yılda 98 bin 508 kişi arttı. Ankara'nın son nüfusu, yani 2017 nüfusu; 5 milyon 445 bin 26 kişi olarak açıklandı. (5 Şubat 2018)

 

Başkent, İstanbul'un ardından Türkiye'nin en kalabalık ikinci şehri olma özelliğini korudu.

 

16 Nisan Referandumu sonrasında ülke geneli milletvekili sayısı 600'e yükselirken, Başkent Ankara'da da yeni kararlarla köklü değişiklikler yaşandı. Daha önce iki seçim bölgesi ile seçim süreci yaşanan Ankara, artık üç bölgeye ayrılarak bu süreci tamamlayacak.

 

Ankara'nın 1. bölge, 2. bölge ve 3. bölgesi hangi ilçelerden oluşuyor sorusunun cevabını haberimizin detayında derledik.

 

Yeni düzenleme ile Başkent'te 32 olan milletvekili sayısı 36'ya yükseldi. Daha önce iki bölge ile seçime hazırlanan Başkent'te, yeni düzenleme ile 1. bölgede 13, 2. bölgede 11, 3. bölgede ise 12 milletvekili seçilecek.

 

Ankara’da bölgelere göre ilçe dağılımı ve milletvekili sayıları şöyle:

 

1. BÖLGE (13 MİLLETVEKİLİ):

 

Bala, Çankaya, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Haymana, Mamak, Polatlı, Şereflikoçhisar.

 

2. BÖLGE (11 MİLLETVEKİLİ):

 

Akyurt, Altındağ, Çamlıdere, Çubuk, Güdül, Kahraman Kazan, Kalecik, Keçiören, Kızılcahamam, Pursaklar.

 

3. BÖLGE (12 MİLLETVEKİLİ):

 

Ayaş, Beypazarı, Etimesgut, Nallıhan, Sincan, Yenimahalle.

 

 ANKARA 2. Bölge AK Parti Milletvekili Adayları:

1. Mustafa DESTİCİ

2.  Lütfiye Selva ÇAM

3.  Emrullah İŞLER

4.  Orhan YEĞİN

5.  Arife Polat DÜZGÜN
6.  Zeynep YILDIZ
7.  Ahmet Fethan BAYKOÇ
8.  Enes ŞİŞMAN
9.  Müzehher Belma ERDOĞAN
10. İbrahim Enes DURUAY
11. Onur Alp BAŞAYAR

 

ANKARA 2. Bölge CHP Milletvekili Adayları:

 

1. Murat EMİR

2. Yıldırım KAYA

3. Semra DİNÇER

4. Kenan NUHUT

5. Murat KAVUNCU

6. Bekir Sami DOĞAN

7. Alibey YÜKSEL

8. Deniz ÇAKIR

9. Mustafa Nadir ER (Büğdüz-AKYURT)

10. Suna KERİMOĞLU (Meşeli-ÇUBUK)

11. Barış Can SARAÇOĞLU

 

(Her ne kadar mevcut iktidar partisi vekillerinden üç tanesinin kökeni taşra Ankara’sı olsa da; maalesef bunlar, tarihi Ankara’dan daha eski olan Çubuk, Akyurt veya  Kalecik’ten değil...)

 

ANKARA 2. Bölge İYİ Parti Milletvekili Adayları:

 

1. Şenol BAL

2. Ersönmez YARBAY

3. Gökhan BEKER

4. Faruk KÖYLÜOĞLU

5. Hasan SEYMEN

6. Hediye AKDERE

7. Tuncay TEKAY

8. Hüseyin ÖZLÜK

9. Baha Cankut SARITAŞ

10. Çiğdem BİNGÖL

11. Barış ÇALIŞKAN

 

ANKARA 2. Bölge MHP Milletvekili Adayları:

 

1. Sadir DURMAZ

2. Nevin TAŞLIÇAY

3. Abdullah AĞAR

4. Tarkan TOPER

5. Naim YANIK

6. Gökhan AĞDEMİR

7. Serdar BİLGİLİ

8. Aydın ERKOÇ

9. Vedat KÖSEOĞLU

10. Erol ELİDEMİR

11. Mehmet YURTOĞLU

 

ANKARA 2. Bölge Saadet Partisi Milletvekili Adayları:

 

  1. İlyas TONGÜÇ
  2. Ali AKTAŞ
  3. Ersan BİLGİN
  4. Mehmet BALOĞLU
  5. Muhammet FURKAN
  6. Merve AYDINKÜÇÜK
  7. Burhan KIRMAN
  8. Burhan GÜMRÜKÇÜ
  9. Osman OKTAY

10. Tugay KARABULUT

11. İlyas ŞEKER

 

ANKARA 2. Bölge Vatan Partisi Milletvekili Adayları:

 

  1. Hasan Atilla UĞUR
  2. Kamil DEDE
  3. Erten ACIR
  4. Bülent ESİNOĞLU
  5. Berkan ÖZER
  6. Şen YAZGAN
  7. Yıldırım Beyatlı DOĞAN
  8. Durmuş ALİ ERKAN
  9. Özgür Seyit SEVER

10. Asya Banu PEHLİVAN

11. Agâh KUTLU

 

“ÇUBUK OY DEPOSU OLMAYA DEVAM....”

 

Çubuk, Ankara’nın 25 ilçesi arasında milletvekili çıkartamayan ilçe unvanını hala koruyor.

 

(Gerçi 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde Ayhan YILMAZ, AK Parti Ankara 2. Bölge’den 6. sıradan seçilmişti. Ama 4 ay sonra 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde 6. sıradan 9. sıraya düşürüldüğü için seçilemedi. Çünkü AK Parti 8 milletvekili çıkartmıştı.

 

Ayhan YILMAZ sadece 4 ay milletvekili unvanı aldı. Milletvekili sandalyesine bile oturamadı.) 

 

3 Kasım 2002 tarihinden bu yana yapılan seçimlerde oy oranına göre AK Parti’ye en fazla oy veren ilçe unvanına da sahip...

 

AK Parti; 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinden bu yana Çubuk’tan;

  • 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 64,85’ini,

(Çubuk İlçesi bu oy oranıyla, Türkiye genelinde Konya-Karatay’dan sonra AK    Parti’ye en fazla oy veren 2. İlçe unvanını aldı.) 

 

  • 28 Mart 2004 Yerel Seçimlerinde (Belediye Başkanı Adem TUĞLUCA) geçerli oyların % 56,00’sını,

 

  • 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 72,70’ini,

 

  • 21 Ekim 2007 Cumhurbaşkanlığı referandumunda geçerli oyların % 87,33’ünü “Evet”  oyu olarak,

 

  • 29 Mart 2009 Yerel Yönetim seçimlerinde:

 

Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AK Parti adayı Melih Gökçek, Çubuk’taki geçerli oyların  %  63,75’ini, 

Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden ise geçerli oyların  % 48,12’ini,

  • 12 Eylül 2010 referandumunda  geçerli oyların % 81.80’ini “Evet” oyu olarak Bu suretle Çubuk’un verdiği oy, orana göre O yıllarda “üniversite” isteyen diğer ilçelerden daha fazladır. Bu oranlar; Mamak’ta % 53,95,  Keçiören’de 59,98, Polatlı’da % 60,54, Sincan’da % 69,00, Kazan’da % 74,57’dir.
  • 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 73,70’ini,
  • 30 Mart 2014 Yerel Yönetim seçimlerinde: Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Çubuk’taki geçerli oyların % 70,68’ini,

Çubuk Belediye Başkanlığına seçilen Dr. Tuncay ACEHAN ise geçerli oyların 56.67’ini,

  • 2014 Cumhurbaşkanlığı (Recep Tayyip ERDOĞAN) seçiminde geçerli oyların 78,60’ını,

 

  • 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri geçerli oyların % 66,59’unu,

 

  • 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 75,72’sini,

 

  • 16 Nisan 2017 Referandum oylamasında ise geçerli oyların % 76,96 “Evet” oyu  olarak almış;  Çamlıdere (84,4) Akyurt (79,4)’tan sonra Ankara ilçeleri arasında oy oranına göre üçüncü sırada yer almıştır...

 

Görüldüğü gibi Çubuk halkı “feraset ve basiretini” sadece bugün değil, 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinden beri gösteriyor. Göstermeye de devam ediyor.

Bu oy oranlarıyla Çubuk Halkı, AK Partiye olan sadakatini ve vefasını bir kez daha kanıtlamış ve göstermiştir. 

Bu oyları ne bölge milletvekilleri, ne Ankara il ve ne de ilçe teşkilatları almıştır. 

Vatandaş bu oyları sadece ve sadece “REİS’ e, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a vermiştir...

Her seçim sürecinde iktidarlar yerleşim yerlerine birtakım hizmetler götürürler.

 

Çubuk İlçesi bu konuda, maalesef hep üvey evlat muamelesi görmüştür. Çubuk iktidar partilerinin hep “OY DEPOSU” olmuş, şimdiye kadar da maalesef gözle görülür, elle tutulur, dişe dokunur bir hizmet alamamış tabiri caizse bir çocuk gibi “Elma şekeri, Horoz şekeri” ile kandırılmıştır.

 

İlçede yapılan hizmetlerde Büyükşehir tarafından yapılan hizmetlerdir. Bunlarda kontrolsüz ve denetimsiz olarak yapılan hizmetlerdir. Böyle olunca da zaman zaman asfaltlar kazılır. Rögarlar çekmez, kanalizasyonlar taşar. Yollarda gölcükler oluşur. Ama yine de bu ilçeye bir çivi çakandan Allah razı olsun... Ne yapalım buna da şükür...Ya hiç olmasa idi ne olurdu Çubuk’un hali?

 

AK Parti İlçe başkanları ve belediye başkanları her seçimden sonra Çubuk halkına teşekkürlerini iletirler. Bir kez de elle tutulur, gözle görülür bir hizmete imza atsalar da Çubuk halkı da onlara teşekkür etse..

İlçenin Sorunları Dağ Gibi...

 

Çubuk; 23 Temmuz 2004 tarihinde “Metropol İlçe” oldu. Koskoca Çubuk Ovası “Konut Bölgesi” ilan edildi.

 

İlçenin en önemli tarım arazileri (Yazır Köyü ile eski Serum Çiftliği şimdiki Otonomi arasındaki güzergâh) birilerine peşkeş çekildikten sonra, tarımsal potansiyeli hızla kaybolan Ömercik ile Saracalar arasındaki araziler de birilerine rant için Tarımsal Sit Alanı ilan edildi. Bunun içinde “Toplulaştırma” bekleniyor...

 

İlçe Konut Bölgesi ilan edildikten sonra;

 

  • Tarım bitirildi...
  • Sözde kötü koku yüzünden; Hayvancılık bitirildi. Oysa bu kötü kokular paranın kokusu idi. Ama kimseye anlatamadık. Oysa Havaalanı çevresinde kötü kokuyu yapan tavuk çiftlikleri idi. Bunu kimseye anlatamadık. Bunu çeşitli yazılarımda dile getirmiştim.
  • Turizm bitirildi...
  • Ulaşım evlere şenlik...
  • İlçe esnafının dört gözle beklediği Festivaller 3 yıldır yapılamıyordu. Nihayet 2017 Eylül’ünde yapıldı. Fakat ilçe esnafı umduğunu bulamadı...
  • Festival yapılmayan yıllarda Ankara dışından gelen esnafa Atatürk Parkı’nda panayırların kurulmasına izin verildi.
  • İlçenin işsizlik, imar ve çarpık kentleşme, ulaşım, otopark ve trafik, asayiş ve güvenlik, elektrik, su, doğalgaz, yol, altyapı, temizlik (çöp alma ve rögar ve kanal temizliği) eğitim, sağlık, spor tesisi ve spor kompleksi, gençlik (madde bağımlılığı) gibi ana sorunları dururken etkililer ve yetkililer açılış ve ziyaretler peşinde koştular ve halen koşuyorlar...

 

Belediye yetkilileri 3 yıl aradan sonra,  ilçenin asli sorunları ile uğraşması gerekirken, Başkanlık, hizmet binası, lojistik binalar, hamam gibi yatırımlara ağırlık vermeye başladı.

 

Oysa ilçemizin şimdiki Belediye’nin başkanlık ve hizmet binalarının nesi var? Bu binalar dururken yenilerini yapmak ilçeye ne kazandıracak?

 

Belediye Hep Kendini Düşünüyor...

 

Belediye “Önce can, sonra yine can diyor” .

 

Ne diyelim, Herkes kendine yakışanı yapar.

 

Eski Terminal’in bulunduğu alana yapılacak başkanlık binası ve hizmet binası ile sorunlar daha çabuk ve kolay mı çözülecek? İlçede neler değişecek? İlçenin hayati sorunlarını çözemedikten sonra, bırakın Türkiye’yi, dünyanın en muhteşem hizmet binalarını yapsanız kaç yazar?

 

Örnek vermek gerekirse;

 

Belediyemiz ilçenin dağ gibi sorunları dururken, bankadan kredi çekerek (borçlanarak) eski terminalin olduğu yere 3 katlı başkanlık, 5 katlı hizmet binası yaptırıyor.

 

Evet keşke Belediye yetkilileri de konteynır veya çadırda hizmet verseydi de ilçenin dağ gibi birikmiş sorunları çözülseydi!..

 

Hali hazırdaki Belediye Başkanlığı ile çeşitli yerlere dağılmış hizmet binalarının nesi var? 

Hani ne derler; “Ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider tuvalete.”

 

Bir işi yapmayı beceremeyen insan kendine bahaneler bulur.' Anlamında bir atasözümüz vardır; “Oynayamayan gelin yerim dar dermiş”.

 

Belediye’nin öncelikli sorunu bina mı?

 

Belediyenin yeni binaları yapılınca ilçenin tüm sorunları çözülecek mi?

 

Oysa giderek artan sorunlar karşısında ilçemizde;

 

  • Sosyo-ekonomik dengesi bozuk göç yüzünden ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel değerleri hızla dejenere oluyor.
  • Gençlik Merkezi yok.
  • Kültür Merkezi yok.
  • Elverişli onlarca arazi olmasına rağmen gençlerin doğru- dürüst spor yapabileceği; spor tesisleri ve spor kompleksleri yok. (İlçenin dört bir yanı doğal çayırlarla dolu iken, sentetik halı sahalar yapılıyor.)
  • Gençler madde peşinde neredeyse dörtnala koşuyor, önlem alınmazsa sayıları hızla artabilir. İlçenin en kısa sürede ve ivedi olarak “AMATEM” e ihtiyacı var.
  • Devlet Hastanesi fiziki olarak Ankara’nın en güzel hastanelerinden birisi konumunda...

 

Hastane de sağlık personeli ve araç-gereç yetersiz...

 

Hatırlarsanız birkaç yıl önce ilçemizde çağdaş ve modern ölçülerde bir hastane hizmete girdi.

Gerçekten bölgeye hitap eden, güzel bir hastane idi. Şu an Hastane’nin fiziki şartları da çok iyi, hastane personelinin çalışma şartları da iyileştirilmiş sayılır!..

 

Fiziki yönden belki de Ankara’da böyle bir hastane yok. Ama içinde yeterli ve uzman doktor, sağlık personeli ile tıbbi araç ve gereç (özellikle Emar) olmayınca buna ancak nasıl hastane diyebilirsiniz?

 

Keşke bu hastane hizmetleri çadır (sahra)’da verilseydi de içinde güler yüzlü uzman doktorlar ve gerekli tıbbi araçlar olsaydı. Daha iyi olmaz mıydı? 

 

Vatandaşlar fiziki olarak sadece güzel bir Hastane değil,  Hastane’de insan haklarına saygılı, hastalarına güler yüzlü yaklaşan ve hastalığına çare olabilecek, doktor ve sağlık personeli istiyor. (Görevini layıkıyla yapan sağlık personelini tenzih ederim.)

 

İşsizlik had safhada...

 

İlçemizde üniversite mezunları işsiz, feleğe kahredenler (asgari ücretle ve hatta açlık sınırının altında bir ücretle) vasıfsız işçi olarak ve mecburen çevre ilçelerdeki fabrika ve işyerlerinde karın tokluğuna çalışmak zorunda kalıyorlar.

 

Askerden gelen gençler de öyle...

 

Paspasçılık, tuvalet temizleyiciliği, askıcılık, getir-götürcülük işleri için bile milletvekili, bakan torpili gerekiyor...

 

Yine bazılarına “İŞKUR” kapsamında öğretici (5-6 aylık) kurslar açılıyor. Kursiyerler, kurs müddetince 600-800 TL. Civarında ücret alıyorlar. İktidara yakın olanlara da asgari ücret karşılığı iş bulunuyor...

 

Bazılarına da (Çubuk halkı hariç), tahsilleri ne olursa olsun “ballı kaymaklı işler” ve kadrolar havada uçuşuyor...

 

En önemlisi de; ilçe de milletvekilinden geçtik, bir bürokratımız bile yok. Olsaydı bir yerlerde belli olurdu. Çünkü ilçenin sorunlarını iletecek etkilimiz ve yetkilimiz yok...

 

Hep Çubuk Halkı Tarih Yazıyor...

 

Çubuk Halkı 14 Mayıs 1950 seçimlerinden beri, verdiği oylarla hep tarih yazmıştır.

 

Son yıllarda ise ilçemizde “Tarih Yazma” sırası; AK Parti de idi. Ama olmadı. Çubuk’tan en fazla oyu aldığı halde aday listesinde Çubuklu bir adaya yer vermedi.

 

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı GÖKÇEK, 2009 yılında yapılan Yerel Seçimlerinde Çubuk’tan aldığı oylarla Başkan seçildi. Ama oğlan çocuklarını lastik topla, kız çocuklarını ise oyuncak bebekle oyaladı.

 

Evet; alt yapı hizmetleri de geldi. Ama bunlar kontrolsüz ve denetimsiz yapıldığı için bugün yollarda kazılmadık asfalt kalmadı...

  

AK Parti kurmayları, kendi yörelerinde mikro milliyetçilik yapıyorlar. Çubuk’a seçimden seçime geliyorlar. Bunun dışında ilçeye açılış ve ziyaretler için geliyorlar. Çubuk’a üvey evlat muamelesi yapıyorlar.  İlçenin en büyük dezavantajı ise şimdiye kadar bir vekilimizin olmamasıdır...

 

Hizmetler en son Çubuk’a geliyor. Tabii ki kalırsa Çubuk hala çıkmaz bir sokak...

 

Daha dün (1900 yılından önce) Çubuk’a bağıl bir köy iken ayrılan ve 1987 yılında belde,

2008 yılında ise ilçe olan Pursaklar ve (20 Mayıs 1990) Akyurt ilçeleri bizi fersah fersah geçerken biz hala yerimizde sayıyoruz. Bu ilçeler İktidar ve Büyükşehir’den hizmet alırken, biz bunlar kadar hizmet alamıyoruz. Bu yüzden bu ilçelerin belediye başkanları da 3. Kez seçildiler. Bu gidişle bir dönem sonra da seçilirler.

 

Biz de ise bir belediye başkanı üst üste ikinci kez seçilemez neden acaba?

 

Çünkü biz düne kadar Sünlü’ye kadar siyaset yaparken, şimdilerde ise geriye çekildik ve Çoşkun Petrol’e kadar siyaset yapıyoruz.

 

İlçedeki iktidar yanlıları 3 Kasım 2002’den beri,  “Üçlüyüz, Güçlüyüz” sloganı ile gurur duyuyorlardı. Hala da gururlanıyorlar.

   

27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri için ilçemizden; Dr. Lokman ÖZDEN, Sadık YAMAÇ, Semanur OLCAY ve İlhami ALPARSLAN, AK Parti Ankara milletvekili aday adayı olarak müracaat ettiler.

 

Bunlardan en az ikisinin seçilecek sıradan aday gösterilmesi ilçemizin olmazsa olmazı idi. Ama olmadı.

 

Neden mi?

 

Çünkü ilçede hala babası oğlunun, kardeş kardeşin iyi olmasını istemeyen bir zihniyet hâkim de ondan...

 

Geçmişten günümüze; ilçemizde bazı çevrelerde fitne ve fesat hala devam ediyor da ondan...

 

Bu zihniyetle ilçede ne olabilirdi? Ne bekliyordunuz?

 

Buradan etkililere ve yetkililer sesleniyorum;

 

Ankara’da “DENİZ” bitti. Oysa Çubuk’ta “OKYANUS” var. Öncelikle Çubuk’a sahip çıkmalısınız...

 

Her seçim sonrası sizler Çubuk halkına teşekkür ediyorsunuz. Bu doğal hakkınız...

 

Allah rızası için artık sizler de “elle tutulur, gözle görülür” bir hizmet yapın veya getirin de Çubuk halkı da sizlere teşekkür etsin...

 

Sayın etkililer ve yetkililer; Yağcı, dalkavuk, yağdanlık ve tetikçilerden de

lütfen artık uzak durun!..

 

Bu türler dün olduğu gibi bugün de hep gündemdedirler. Birileri tarafından itibar da görmüyor, değiller hani...

 

Oysa bunlar hangi siyasi görüş iktidar ise (sağcı, solcu veya dinci fark etmez) hep o iktidarın yanındadırlar. Dönektirler, devrin adamıdırlar, yağdanlıktırlar, dalkavukturlar, menfaatleri bitince de hemen karşı tarafa geçerler. Yani giden ağam, gelen paşam zihniyeti...

 

Bunların hangi karakterde olduğunu, yarın görevlerinizden ayrıldığınızda görecek, asıl kimlikleri (sahte yüzleri) ile karşılaşacaksınız. Sizleri gördüklerinde yol değiştirecek, zorunlu olarak karşılaştığınızda ise yüzünüze bile bakmayacak, sırtlarını döneceklerdir...

 

Sayın etkililer ve yetkililer; bu türlerin örneklerinden ilçemizde çok var, bunlara karşı çok dikkatli olmalısınız.

 

Bu türlerin alkış ve pohpohlamalarına aldırış edip, inanarak hareket ederseniz, sonuç sizler için hüsran olur, bir bakmışsınız etrafınızda kimse kalmamış...

 

Adaylıktan bir çekilin, bir düşünün bakalım ne olacak, sizleri kimler tanıyıp, kimler tanımayacak, gerçek dostlarınız kimler o zaman göreceksiniz? Ama onlarında yüzüne nasıl bakacaksınız?

 

 Bir bakacaksınız ki; İyi gün dostlarınız ortadan kaybolmuş, karşı tarafa geçivermiş...

 

O zaman gerçek dostlarınız ortaya çıkacak.

 

Evet, o zaman ne acıdır ki sizlere; başkanken selam vermediğiniz, tanımayıp, sırtınızı döndüğünüz, o gerçek (kötü gün) dostlarınız sahip çıkacak. Tabii ki o zaman sizin için iş işten geçmiş olacak. Çünkü çok şeyler kaybetmiş olacaksınız...

 

(İlçemizde ve ülkemizde bunun çok örnekleri mevcut)...

 

Ha bir de; İnsan makam, mevki, şöhret ve maddiyatta ne kadar yükselirse, o kadar alçalmayı ( mütevazı-alçakgönüllü olmayı) bilmelidir ki bu onu yüceltir ve daha çok saygınlaştırır.

 

İnsan Ne Kadar Yükselirse, Gönlü O Kadar Alçalmalıdır.

 

İnsan ne kadar kazanırsa, elindekini o kadar paylaşmalıdır.  İnsan ne kadar başarırsa, içindeki kibri o kadar yenmelidir.

 

Çubuk halkı hala elma şekeri ve horoz şekeri ile kandırılmaya devam ediliyor...

 

Çubuk İlçesi’nin artık ayağındaki prangalardan kurtularak, daha hızlı bir şekilde gelişeceği günleri umutla ve hasretle bekliyoruz...

 

Çubuk makûs talihini ne zaman yenecek? Sürekli oy deposu olarak mı?

 

Dost acı söyler...

 

Bu yazı toplam 7749 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum