Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

ÇÖP SORUNU HALA ÇÖZÜLEMEDİ...

        

İlçenin şu sıcak Yaz günlerindeki en büyük sorunu; “TEMİZLİK VE ÇÖP ALMA”” sorunu. Buna bağlı olarak da kanalizasyonların sürekli temizlenmesi ve sineklerle mücadeledir.

 

Sineklerle mücadele için de çöplerin planlı, programlı, çağdaş ve modern araçlarla alındıktan sonra her defasında çöp alınan yerlerin ilaçlanması gerekir.

 

Yaklaşık 25 aydır görevde olan Belediye Başkanı ve yönetimi çöp toplama sorununa da kalıcı bir çözüm üretemiyor.

 

Duyarlı vatandaşlar, “Kötü görüntü ve pis kokular yüzünden Kış’ın gelmesini dört gözle bekliyoruz” diyorlar.

 

Zaman zaman görüştüğüm vatandaşlar çevredeki kötü kokular nedeniyle mağdur olduklarını ifade ederek, “birtakım arsa ve apartman önlerinin çöp toplama merkezi haline geldiğini, pislik ve pis kokular içinde bir Yaz sezonu geçirdiklerini ifade ediyorlar.

 

Sıcak havalarda kanalizasyon ve rögarlardan pis kokular geliyor. Vatandaşlar pis kokulardan oldukça rahatsız, balkonlara çıkamıyor, yollarda yürüyemiyor. Sineklerden pencerelerini açamıyor.

 

Belediye ilaçlama yapmıyor. Zaman zaman Çarşı İçi’nde yapsa da yeterli değil, genelde rüzgârlı havalarda ilaçlama yapıyor. Bu da “adet yerini bulsun” türünden...

 

İlçede köklü bir çözüm bulunamadığı için her yıl havaların ısınmasıyla birlikte çöplerin alınması da başlı başına bir sorun olmaya devam ediyor.  Hem de ne sorun, ilçeyi çöp götürüyor. Neredeyse hemen hemen her gün, her sokak ve caddede aynı çöp manzaraları ile karşılaşmak mümkün.

Perşembe Pazarı’nda tezgâhlar arasındaki kanalizasyon ızgaraları ağzına kadar dolu hala pislikten geçilmiyor. Tezgâh sahipleri onları hala kartonlarla kamufle etmeye (gizlemeye) çalışıyorlar. Peki, etrafa yayılan pis kokuya ne diyeceğiz?

Oysa Perşembe Pazarı eski Başkan Lokman Özden döneminde her Çarşamba günü tazyikli suyla temizlenir, ertesi güne pırıl pırıl hazır hale getirilirdi.

Çöp deyip geçmeyiniz. İçinde her türlü zararlı maddeyi (mikrobu) ihtiva eden çöpler, “Kuzey’in Parlayan Yıldızı” ve “Çağdaş ve Modern Çubuk” sloganlarıyla anılan ilçe de hala ilkel usullerle alınıyor.

Çöpler alındıktan sonra, çöp alanında mikroplu sular oluşuyor. Bu alanlar maalesef ilaçlanmıyor. 

Hemen her gün Ankara Bulvarı’nı takip ederek ilçe merkezine doğru yürüyerek gidiyorum. Bir gün önce gördüğüm çöpü maalesef ertesi gün aynı yerde gördüğüm anlar oluyor...

 

Gazi Yerleşkesi’ndeki ‘Yürüyüş Yolu’ bile zaman zaman çöpten geçilmiyor. Bankların hemen yanında çöp kovaları varken sigara izmaritleri ve çekirdek kabukları, içecek petleri hala yerlere atılıyor. Bunları atanlara ‘insanlıktan nasibini almamış yaratıklar’ diyorum. Sizler ne dersiniz?

 

Ankara Bulvarı ilçenin aynası konumunda.. Yolun her iki yanında aynı çöp manzaraları ile karşılaşıyorum. Ama kimin umurunda. Az sayıda turistin geldiği Cumartesi ve Pazar günlerinde bile yol kenarlarında çöpler var. Hiç değilse o günlerde biraz dikkat edilse daha iyi olmaz mı? Gerçi artık ilçeye turist de gelmiyor...

 

Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak...

 

Temiz bir çevre, temiz bir yaşanılan yer hayal edilen bir gerçektir. Toplu yaşama yerlerinde, örneğin piknik alanlarında, park ve bahçelerde, sahil kenarlarında herkes kullanmak istediği alanın temiz olmasını ister. Bazı işletmeler bunu yazıya dökmüştür: “Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak.”

 

Senden sonra o bölgeyi kullanacak binlerce insan var ve eğer sen nasıl bırakırsan o bölgeyi senden sonra gelecek insanlar da öyle bırakmayı bir borç bileceklerdir.

Askerlik yapanlar bilir; Askerlik hizmetinde, her alanda olduğu gibi çöp kavramında da bir disiplin vardır. Her birliğin sahip olduğu bir mıntıka bölgesi vardır. Sabah, öğle ve akşam sürekli olarak o bölgelerin çöp temizliği (mıntıka temizliği) yapılır. Yapmayan birlikler cezalandırılır. Böylece yaşanılan yerde tertemiz bir çevre hâkim olur.

Ülke olarak çöp temizliği hakkında biraz geri kaldığımız bir gerçektir. Evlerimizde, işyerlerimizde çöplerimiz çöp kutularına, çöp tenekelerine veya plastik çöp konteynırlarına atılmalıdır. Seyahat esnasında yola çöplerimiz atılmamalıdır. Çocuklarımız anne babaları tarafından çöp disiplini konusunda eğitilmeli ve örnek olunmalıdırlar. Okulda öğretmenlerimiz, ” Çöp Nasıl Toplanır?” konusu hakkında daha çok uygulama yaptırmalıdırlar ki, daha temiz bir çevreye ve ülkeye sahip olabilelim.

Ayrıca camilerimizde cemaat, vaaz ve hutbelerde temizlik konusunda bilinçlendirilmeli, nedenleri ve sonuçları konusunda bilgilendirilmelidir.

“Temizlik İmandandır”. Cemaate temizlik konusunda istediğiniz kadar telkinde bulunun bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor. Birtakım cemaat bağ da, bahçe de, ahır da çalışıyor. O elbise ile kızı ve eşi eve sokmuyor. Ama o duyarsız yaratık o elbise ve koku ile Allah’ın evine geliyor.

Yine birtakım marketlerin ve mağazaların çevrelerinde çöpler gelişigüzel atılmış durumda.. Oysa bunlar büyük bir çoğunluğa hitap ediyorlar. Çevreye atılan çöpler anında çöpe atılamlı..

Bu iş eğitim işi...

İlçeyi çöp götürüyor. Belediye hala seyrediyor...

Çubuk Belediyesi tarafından, Mustafa Gökmen döneminden beri uygulanan poşetli çöp toplama sistemi şimdilerde iflas etmiş durumda. Çünkü vatandaşın kullandığı poşetlerde belirli bir numune bile yok. Vatandaş genel olarak sebze, meyve veya ekmek aldığı şeffaf poşetlere çöpünü koyuyor. Çöp poşeti dayanaksız olduğu için daha evden veya apartmandan çıkmadan içindeki sıvı madde merdivenlerden akmaya başlıyor. Eski başkanlardan Adem Tuğluca döneminde de kalın poşetler kullanılıyordu. Hatta bir süre bu poşetler vatandaş alışsın diye ücretsiz bile dağıtılmıştı. Şimdilerde her çeşit poşet kullanılıyor.

Sorumsuz ve vurdumduymaz vatandaşın amacı, çöp benim elimden veya evimden çıksın da nereye giderse gitsin zihniyetinde...

Vatandaşlar cadde ve sokaklara normal çöp konteynırı sistemini isterken Belediye’nin bu isteğe kulak tıkaması ilçedeki çöp sorununun hat safhaya çıkmasına neden olmuştur.

Zaman zaman arayarak sıkıntılarını dile getiren vatandaşlar “Belediye poşet sistemi ile çöpünü topluyor. Ancak ilçede bu sistem yürümüyor. Poşetler de standart yok. Çoğu çok ince, şeffaf ve çabuk deliniyor. Çevre pis kokulardan ve mikroplardan geçilmiyor” diyor.

Bu sistemin yürümediğini Başkan da görüyor ve biliyor. Ancak bu sistemde ısrar ediyor.  Bu ısrar üzerine olan Çubuk halkının parasına oluyor.

Çubuk Belediyesi’nin bütçesinden vatandaştan vergi olarak alınan her yıl milyonlarca lira çöp toplaması için özel bir şirkete veriliyor. Ancak şehir çöp içinde yüzüyor. Temizlik işçileri var gücüyle ve sürekli olarak çalışıyor. Ama plansız ve programsız.  

Çubuk adeta kendi parası ile rezil oluyor.  Bu durumda ya Çubuk Belediye Başkanı’nın düşüncesinin değişmesi ya da (daha erken olmasına rağmen) Çubuk Belediye Başkanı’nın değişmesi gerekir” diyenler bile var. Bir de kanıtlanmış bir sözdür, her zaman, “Gelen gideni aratır” derler.  Bu yazgı ilçede değişmedi. Bu zihniyetle de değişmez.

Zamansız çöp atan vatandaşlar, Belediye’nin zaman zaman hoparlörlerden yaptığı anonsları da dikkate almıyor. Belediyenin sorumsuz ve vurdumduymaz bu vatandaşlara para cezası uygulaması artık kaçınılmaz olmuştur. Bu cezalar da formaliteden öteye geçmiyor.

Sağduyulu vatandaşlar, karşılaştıkları kirliliğe çözüm bekliyor. Temizlik görevlileri de her gün sokakların gelişi güzel kirletildiğini belirterek, vatandaşların çöp konusunda daha dikkatli ve bilinçli olmalarını o çöplerini sokağa atmamalarını istiyor.

Vatandaşta sorumsuzluk ve vurdumduymazlık had safhada...

Bir atasözü vardır, “Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur” diye. Belediye ne derse desin, biz ne yazarsak yazalım, vatandaş çöp atma konusunda bildiğini okumaya devam ediyor.

Her vatandaş çöpünü oturduğu evin veya apartmanın önüne en önemlisi de kendi avlusunun içine koymalı. Böyle olursa çöpü daha düzenli olarak muhafaza eder.

Belediye bu konuda ısrarlı olmalı.. Duyarsız vatandaş, çöpünü kendi evinin önüne değil, etraftaki boş arsalara veya karşı binaların önüne, nereyi bulursa oraya rahatlıkla atıyor. Üstelik bu konuda pişkin ve çok rahat hareket ediyor.

Evinin önüne atarsa, pis koku yüzünden evinin balkonunda oturamayacak. Bu yüzden çöpünü boş arsalara veya komşusunun evinin önüne atıyor. Oysa burada çocuklar oynuyor. Başkasının çocuğuna ne olursa olsun hiç umurunda değil. Ama bazen kendi çoluk-çocuğu o çöp attığı çevrede oynuyor. Bela dönüp dolaşıp kendine geliyor, ama ondan habersiz.

Bu zihniyettekiler olsa olsa insan değil, insanlık dışı yaratıklardır..

Gelişi güzel çöp atan vatandaşın suratına dikkatlice baktığınızda veya ikaz ettiğinizde, “Ne var. Sana ne? Çöpümü istediğim yere atarım. Keyfimin kâhyası mısın? Çöpçünün görevi ne? Diye de ukalalık ve densizlik yapıyorlar. Ne utanıyor ve ne de sıkılıyorlar. Çevre kirleniyormuş, etrafa mikrop saçılıyormuş, görüntü kirliliği oluyormuş umurlarında bile değil.

Oysa gelişigüzel çöp atılan bu cadde ve sokaklardan insanlar geçiyor, çocuklar oyun oynuyor.

Şu sıcak yaz günlerinde evindeki çöpe bir dakika bile tahammül edemeyenler. Neden çöplerini Belediyenin belirttiği saatlerde uygun yerlere bırakmazlar? Niçin hep kendilerini düşünürler?

Birtakım vatandaşlar çöplerini; Cami ve Hastane duvarlarının hemen dibine atıyorlar. Bu mekânlarda çöpleri çöp bidonları veya konteynırların içine değil, dışına atıyorlar. Hatta bu mekânların içinde bile çöpleri rast gele yere atanlar var... 

Parklar çöpten ve pislikten geçilmiyor. Kameli yelerin yanında çöp bidonu olduğu halde kabuklu yemişlerin kabukları ve içeceklerin petleri yerlerde...  

Yine Ankara Bulvarı’nın kenarındaki kaldırımların yanına bile çöp atmaktan geri kalmıyorlar. Ayrıca buralardaki yabani otlar, görüntü ve çevre kirliliği yapıyor. Oysa buralar ilçenin aynası, Bulvar’dan yabancı araçlar geçiyor. Bu manzaraları gördükçe ne kadar gülüyorlardır, kim bilir Çubuk Belediyesi’ni ve Çubukluları nasıl ayıplıyorlardır?

İnsanlıktan nasibini almamış bu yaratıklar nerede boş bir arsa gördü, orayı hemen çöplük yapıyor.

 

Oysa vatandaşa ait boş arsalar özel mülkiyettir. Aynı zihniyet buraları da çöplük olarak kullanır. Buralar akşamları çöp dağı oluyor. Zabıta ekipleri bir akşam sokak ve caddeleri gezerse bu manzaralarla çokça karşılaşır.

 

Belediye boş ve sahipsiz gibi görünen arazilerin (özel mülkiyet bile olsa) çöpünü almak zorundadır. Çünkü buralara çöp atılmaması için bir önlem almamıştır ve bir yaptırım getirmemiştir. Bu yüzden de birileri bulduğu yere çöpünü sorumsuzca rastgele atmaktadır (kendi evinin veya apartmanının önüne çöp koyanlar ise çok az).

 

Bu tür zihniyetler, kendi evlerinin önü dururken, bir başkasının kapısının önüne veya bir başkasına ait arsaya (özel mülkiyete) çöpünü atarsa bunlara ne denir?

 

Belediyenin görevi çöplerin nereye atılacağını belirlemek, zamansız ve rastgele yerlere çöp atanları uyarmak ve uymayanlara cezai müeyyide uygulamak değil midir? Belediye bu görevini niçin ve neden yapmıyor? Birkaç kişiye ceza yazmakla bu işin çözümü olmaz.

 

Demek ki, Belediye’nin çöp konusunda gösterdiği hassasiyeti! Duyarsız yaratıklar olumlu karşılıyorlar.  

 

Peki, ilçenin çöp sorununu kim çözecek? Çöp sorununu da Büyükşehir’e mi havale edeceğiz?

 

Allah aşkına Çubuk Belediyesi ne iş yapar? Belediye yetkilileri açıklasa da biz de sağduyulu Çubuk kamuoyunu bu konuda bilinçlendirsek...

dscn0001-vert.jpgdscn0355-vert.jpgdscn0355-vert.jpg

Bu yazı toplam 4378 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum