Ayakkabı imalatını bırakıp tamirciliğe başlayan İsmail Bacak (50), 1995'te dükkanını Çubuk’ta açtığını yıllarca ayakkabı imalatı üzerine çalıştığını ancak son yıllarda diğer meslektaşları gibi üretimi bırakmak zorunda kalınca tamir yaparak geçimini sağlamaya çalıştığını söyledi. 

Sanat ve sanatkara artık eskisi gibi değer verilmediğini, yeni çırak yetişmediği için de mesleğin yok olmakla yüz yüze kaldığını ifade eden Bacak, ''Daha önce hem ayakkabı imalatı yapıyordum hem de satıyordum. Sonra baktım Çin malı ve ucuz ayakkabılar çoğaldıkça ve çırak bulamayınca imalatı bırakmak zorunda kaldım. Şimdi sadece tamir işleri yaparak geçimimi sağlıyorum" ifadesini kullandı. 

Yeni eleman yetişmeyince mesleği yapacak kimse kalmayacağına işaret eden Bacak, "Neredeyse son 10 yıldır meslek öğrenmeye gelen yok. 1995'de Çubuk’un nüfusu 18 bin kadardı. 13 ayakkabı imalathanesi ve tamircisi vardı. Bugün ilçe nüfusu, yaklaşık 100 bine yaklaştı ama 4 ayakkabı tamircisi kaldı.  Biz bu mesleğin son nesliyiz. Bizden sonra bu mesleğin yaşaması zor görünüyor'' şeklinde konuştu.

Eskiden imalathanelerde hakiki deri ve köseleden üretilen ayakkabıların kolay kolay tamire gelmediğini kaydeden Bacak, şimdi üretilen özellikle imitasyon ayakkabıların pres taban ve plastik olduğunu, çok çabuk deforme olduğunu ifade etti. 

Ayakkabı deyip geçilmemesi gerektiğini ve rastgele ayakkabı giymenin insan sağlığına büyük bir zarar verdiğini belirten Bacak,  ''Ucuz ve kalitesiz Çin malı ayakkabılar kadar piyasada yerli imitasyonlar da var. Bunlarda hep plastik taban olduğu için altları açılıyor ve hep dikişe geliyorlar. Bayan ayakkabılarının da topukları kırılıyor. Topuk lastikleri çok çabuk eskiyor. Biz köseleden ve hakiki deriden ayakkabı yapardık. Sattığımız ayakkabılar, 3-5 yıl kolay kolay tamire gelmezdi. Ama şimdi görüyorum mağazadan alıyor, ertesi gün bize dikişe geliyor. Bu kalitesiz ayakkabılarla milletin sağlığıyla oynanıyor'' değerlendirmesinde bulundu.