Tarık Sezai Karatepe
Bu zafer senin!
Bu zafer senin!
Odalar Birliği’nden, Ispartalı ‘zorba’nın marifetiyle ‘zor’ kullanılarak, legal terörle çıkarıldığın gün, ‘zorlu’ mücadelen başlamış, kesin kararını vermiştin.
Değişmeliydi sistem, yıkılmalıydı batıl düzen, çomak sokulmalıydı faiz makarasına. Alengirli işler çevrilmemeli, kısır döngüye son verilmeliydi. Zor oyunu bozar, zulümle abad olunmazdı..
Emeğe direnen, alın terini hor gören, çalışmayı mekruh sayan, hukuku rafa kaldıran bir heyulaya teslim edilmemeliydi, devlet. Kokanalar, tabiata bırakılmalıydı. Hak ettikleri doğal yaşama…
7 cephede 7 düvele karşı koyarken Mehmetcik, perde gerisinde savaş ağaları, silah baronları, Lozan berduşları yan gelip yatmışlardı.
6 Ok’un kahvesi Sevr’de içilmiş, kına gecesi Mondros’ta yapılmış, nikahı Lozan’da kıyılmıştı. İçinde ne ‘Cumhuriyet’, ne de ‘Halk’ vardı. ‘Partisi’ ise jakobenlerindi.
25’lerde kırsala itilen halk, 65’lerde şehri zorluyordu. Ve sen, öncüydün, yeni Anadolu hareketine. Bakir topraklar işlenmeli, katma değer katmalıydı, kurumuş topraklara, suya hasret ovalara…
“Nasıl olur! Uğraşalım, didinelim. Aydınlanmacı(!) devrimi yerleştirdik sanalım.
Kozanoğulları’ndan biri, Sinop’ta gözlerini açsın, Trabzon’da kemale ersin, Istanbul’da Teknik Üniversite okusun, muteber biraderlerin(!) önüne geçsin, delikanlı çağında akademik kariyerleri alt üst etsin, bir de takunyalı olsun!
Kotku Hoca’dan ders alsın, ahlak ile tasavvufu trigonometride birleştirsin. Hesap bilsin, Milli Şef’in gözüne batsın. Yine de elini kolunu bağlamayalım.”
Horlandın; gıpta ile baktı, sana ‘takkeli’ diyen. Beyninden gönlüne akan memleket aşkıydı, seni gurbete düşüren.
Sahaya indin. Kısa paslarla seni markaja alanlara inat, aşırtma vuruşlarla sonuca gidiyor, Siyon kalesine gol üstüne gol yağdırıyordun.
Kora kor bir kapışmadan kaçanlar adliyeyi, idareyi, askeriyeyi, maliyeyi birbirine katıyor, ‘kişiye özel’ ceza kanunu çıkarıyorlardı.
‘Onlar efendi, biz köle, olmaz, olamaz!’ yeri göğü inletiyor, yanındakiler hızına yetişemiyorlardı. Bugün yarım asrı deviren evlatların acıyı seninle paylaşmışlar, ekmeği seninle bölüşmüşler, insan hakları kavganda sana omuz vermişlerdi.
Sendin onlara cesaret veren, yürümeyi değil koşmayı öğreten, Ferhat misali dağları delen… Daha o zaman şekillenmişti Anayasa paketi. Yasaksız, sabıkasız, fişsiz… bir sabaha uyanmalıydı ülke.
Senin her adımın bir maddeye ilham oldu. 4 kez sarsılmış, sendelemiş, yıkılmamıştın. 40 senede Yenilgi yenilgi büyüyen her zafer, ‘Evet’leri artırdı. Erzurum, Ağrı, Sultanbeyli, Sivas… o günü bekledi.
“Sen misin Horasan’da bir şafak vakti ev basıp, suç aleti niyetine takke tesbih toplayan… ‘Yasak yayın’ diye Kitapların En Güzeli’ni mühürleyen?
Vaktiyle Taşnak ve Hınçak eşkiyasına direnen Ağrılıyı, devlet terörüyle terörize eden?
Adı takma, soyadı saçma pırpırlıyla Sultanbeyli’de tango yapan rap rapçı iskeletor, sen misin?
Selçuklu’nun başşehrinde şeytanın avukatlığını yapıp vebali kente atan ‘Aziz’!
‘Nesin’ sen? Foyan çıktı ortaya, ‘uçtu pabucun dama!’ Yalancının mumu yanar ancak yatsıya!
Şehirler seni anladı. Etkinliğin bir partiden çok bir ülke ölçeğinde artık.
Bugün daha güçlüsün Savunan Adam. 26 maddeden sen etkilendin, en çok. Bingöl’deki dosyan, havadayken onaylandı.
Sonra her biri vekil seçildi, Kazıklı Voyvoda’nın partisinden. Ödülsüz kalmazdı, kölelerin hizmeti. Birbirini bir yerlere yerleştirdi, Şubatseverler.
HSYK, bir kurul mu, HSP mi? Sarıkaya, gün olur da o yapıya başkan olursa düzelir ancak itibarı! YAŞ tahtaya basan Şura, 1680 inanmış adama rütbesini eliyle takmalı! Genel Kurmay Başkanı olmalı, en kıdemlisi!
Rektörler, bu kez gerçekten selam durmalı, özgür ruhlara! Katsayı geriye doğru kalkmalı. 12 yıllık ihlal, telafi edilmeli.
Ege ile Akdeniz ‘Evet’le tanışmalı. Çanakkale neden % 100 destek vermedi? Öz-eleştiri yapmalı.
Zora gelince ‘Gavur İzmir’, işine gelince ‘Anadolu toprağı’ söyleminden vazgeçmeli. Özfatura göreve çağrılmalı. Yeniden başlamalı, kentsel ve ruhsal dönüşüm.
İyilerin ittifakı 58’lerden 98’lere çıkmalı. Günübirlik işlerden vazgeçmeli, günü değil ülkeyi kurtarmalı. Kanı durdurmalı. Risk almalı, gurura kapılmamalı.
Tarihiyle yüzleşmeli, devlet. Rejim yapmalı, zayıflamalı. Burnuna sokmamalı, her işe. Metris, Mamak, Diyarbakır hesaba katılmalı, yeni bir sayfa açmalı.
Pinoşe ile Pol Pot rüyasına girmeli, Evren’in. İhtilal değil, armutlar olgunlaşır ancak. Biri ona anlatmalı.
Mekke’nin Fethi’nde emniyette olmalı, Kabe’ye sığınanlar! Kan dökmemeli!
İmbik imbik damıtarak, tırnağıyla kazıyarak özgürlüğü bayrak yapan savunan adam!
Bu hediye sana!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.